Paul, Baumgartner ile veda etti

• Cam Kent, Sunset Park, Brooklyn Çılgınlıkları, New York Üçlemesi ve Baumgartner gibi birbirinden başarılı kitaplara imza atan Paul Auster hayatını kaybetti. Auster, “Gazeteciler hapisteyken Türkiye’ye gelmem” demişti.

“Kişi bir hikayenin içinde yaşayacak, hayali bir dünyanın içinde yaşayacak kadar şanslıysa, bu dünyanın acıları yok olur. Çünkü hikaye devam ettiği sürece gerçeklik artık mevcut değildir."

Amerikalı yazar ve çağdaş edebiyatın önemli isimlerinden Paul Auster 77 yaşında yaşamını yitirdi. Auster, akciğer kanseri nedeniyle tedavi görüyordu.

Auster, 1947’de New Jersey’de doğdu. Yazarlık hayatı, 8 yaşındayken beyzbol kahramanı Willie Mays’ten imza almayı kaçırdığı zaman başladı. Çünkü ne ailesi ne de kendisi yanında kalem taşımıyordu. O günden bu güne yanında hep kalem taşıyan Auster, 1995 yılındaki bir makalesinde şöyle yazmıştı:

“Cebinizde bir kalem varsa, bir gün onu kullanmaya başlama isteği duyma ihtimaliniz yüksektir.”

Eserlerinde genellikle postmodern teknikler kullanan ve kurgusal karakterlerle gerçek dünyanın iç içe geçmişliğini inceleyen Auster’in en ünlü eserlerinden bazıları “New York Üçlemesi” olarak adlandırılan “City of Glass” (Cam Kent), “Ghosts” (Hayaletler), ve “The Locked Room” (Kilitli Oda). 34 kitap kaleme alan Auster, edebi çalışmalarının yanı sıra, çeşitli film senaryoları da kaleme aldı.

‘Baumgartner son kitabım’

İlk romanı “Cam Kent” 1985 yılında Kaliforniya'da küçük bir yayınevi tarafından basılmadan önce 17 yayınevi tarafından reddedilmişti. Kitap, daha sonra tek bir ciltte toplanan üç romandan oluşan en ünlü eseri “New York Üçlemesi ”nin ilk bölümü oldu. 

1980'lerde kara romanı postmodern bir şekilde yeniden canlandırmasıyla ün kazanan romancı, kendi kuşağının en önemli yazarlarından biri olmayı başardı. Günümüzün en seçkin yazarlarından olan Auster, son yapıtı Baumgartner için “Bu, yazdığım son kitap olabilir” demişti.

En çok endişelendiğim ülke

Paul Auster, 2012 yılında Türk hükümetini "onlarca gazeteciyi hapsetmekle" eleştirmiş ve Türkiye'yi bu yüzden ziyaret etmeyeceğini söylemişti. Erdoğan’ı da diktatörlükle eleştiren Auster şöyle demişti: “Hapiste yatan yazar ve gazeteciler yüzünden Türkiye’ye gelmeyi reddediyorum! Kaç kişi oldu? 100’ü geçti mi? Neler oluyor Türkiye’de! En çok endişelendiğim ülke."

O dönem Başbakan olan Erdoğan ise, "Gelsen ne olur gelmesen ne olur. İsrail'e gitmiş. Sen ne cahil bir adamsın" demişti.

Bunun üzerine Auster, "Tüm ülkelerdeki yaşam şartlarını iyileştirmek için hapis korkusu ve sansür olmadan konuşma ve yayınlama özgürlüğü, herkes için kutsal bir haktır. “Sadece bir yazar ve bir dünya vatandaşı olarak fikirlerini açıkladıklarından dolayı hapse atılan meslektaşlarımı savunmak üzere konuşmuştum. Nerede olduğuna bakmaksızın bununla mücadele etmek gerektiğini düşünüyorum” yanıtını vermişti. HABER MERKEZİ