'Jin jiyan azadî' slogandan ötedir

Kadın Haberleri —

Jin jiyan azadî

Jin jiyan azadî

  • 1 Eylül'de ters kelepçe vurularak darp edilen ve gözaltına alınan 95 kadın hakkında açılanan davanın iddianamesi, 8 Mart şablonundan kopyalandığı için çelişkili ezberlerlerden oluşuyor.
  • "Kendimizi, özgürlüğümüzü, mücadelemizi savunacağız" diyen Kadın Zamanı Derneği Başkanı Dilek Başalan, 'Jin jiyan azadî'nın artık bir slogandan çok öte olduğunu vurguladı.
  • Başalan, "Yaşadığımız her anda 'Jin jiyan azadî' demekten vazgeçmedik. 'Jin jiyan azadî’nin hem yaşamımızda hem de içselleştirdiğimiz mücadelemizde farklı bir yeri var. Savunmamızı da yine bu bilinç ve inançla yapacağız” dedi.

Haklarında dava açılan 100 kişiden biri olan Kadın Zamanı Derneği Başkanı Dilek Başalan, haklarında böyle bir davanın açılmasının, bu hukuk ve sistem için utanç verici olduğunu söyledi. 

İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla Kadıköy’deki İskele Meydanı’nda, “Savaş Kaybettirir, Barış Kazandırır” şiarıyla kitlesel bir eylem gerçekleştirdi. Emek güçleri, işçiler, siyasetçiler, Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri, Adalet Nöbeti tutan anneler, Cumartesi Anneleri, kadın örgütü temsilcileri, hukukçular, hak savunucuları, kadınlar, gençler ve her kesimden binlerce kişinin katıldığı eylemde, “Jin jiyan azadî”, “Jin jiyan aşitî”, “Ne savaş, ne işgal, ne silahlanma ne de yayılmacı politikalar, barış hemen şimdi”, “Kürtlere özgürlük Ortadoğu’ya barış”, “Kahrolsun ezen ulus şovenizmi” pankartları açıldı. Meydanda bayrakları ve flamalarıyla bir araya gelen on binlerce kişi de “Savaşa hayır barış hemen şimdi” ve “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarını haykırdı.

Dilek Başalan

95 kadın gözaltına alındı

Eylemin yapıldığı meydanın tüm çevresi yüzlerce polis ve barikatlarla kapatıldı, çok sayıda gözaltı aracı ve TOMA ile çevrilen alana girişler için de arama noktaları oluşturuldu. Eylem öncesi Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri ise Eminönü İskelesi önünden kortej oluşturarak eyleme katılmak istedi. TJA kortejinde yer alan Barış Anneleri, Adalet Nöbeti tutan anneler ve çok sayıda kadın, “Şer mirin e aşitî jiyan e”, “Jin jiyan azadi” dövizleri taşıdı. İskele önünde polislerce yürümelerine izin verilmeyen TJA’lılar, daha iskeleden iner inmez burada polisler tarafından ablukaya alındı. Anneler ve kadınlar bu esnada ablukayı, “Anayız, barıştan yanayız”, “Barış hemen şimdi” sloganlarıyla protesto etti. Çekim yapan gazetecilerin polisler tarafından darp edilerek alandan uzaklaştırılması ardından kortejdeki kadınlar darp edilmeye başlandı. Ters kelepçelenerek gözaltına alınan 95 kadın, polisler tarafından araca zorla bindirilmeye çalışılırken de darp edildi. Meydanda gözaltılara tanıklık eden yüzlerce kişi ise bu esnada, “Anneler onurumuzdur”, “Bijî berxwedana dayikan”, “Jin jiyan azadî” sloganları ile tepki gösterdi.

İşkence hastanede de sürdü

Gözaltına alınanlardan 95’inin kadın olduğu toplam 100 kişiden, Bayrampaşa Devlet Hastanesi'ne götürülenler uzun süre ters kelepçeyle bekletildi. Gözaltına alınan 100 kişiden 55'i İstanbul Emniyet Müdürlüğünde, 45'i de Çekmeköy Emniyeti’nde ifadelerinin alınmasının ardından gece saatlerinde serbest bırakıldı. Eminönü İskelesi önünde Halkların Demokratik Partisi (HDP) bayrağı taşıyan bir kadına gerçekleştirilen polis saldırısına tepki göstermesi nedeniyle gözaltına alınan HDP Kadıköy İlçe Eşbaşkanı Koray Türkay da gözaltı esnasında işkenceye uğrayarak kaburgaları kırıldı. İfade işlemlerinin ardından hastaneye sevk edilen Koray, işkence gördüğü polisler hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. 95 kadın da İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) işkence görmeleri nedeniyle suç duyurusunda bulunulması için dilekçe verdi.

100 kişiye dava açıldı

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı ise gözaltına alınan 100 kişi hakkında 19 Ekim 2022'de “Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğinden Dağılmama” iddiasıyla iddianame hazırlandı. İddianamede “Suç tarihi ve yeri” ise diddak çekti. İddianamenin bu bölümünde, eylem tarihi 1 Eylül 2022 yerine “8 Mart 2022” şeklinde yazılmıştı. Ezbere ve özensizlikle hazırlanan “zorlama” iddianamede, sık sık eylemcilerin yapılan ihtara uymayarak dağılmadığı ve eylemlerini sürdürmekteki kararlılıkları nedeniyle “cezalandırılmaları” talep edildi. İddianamede sunulan “deliller” arasında “Nüfus ve sabıka kayıtları, şüphelilerin ifadesi, kolluk fezlekesi ile 2 klasör soruşturma evrakı” yer aldı. İstanbul Anadolu 17. Asliye Ceza Mahkemesi de, 2 Mart'ta iddianameyi kabul etti. Mahkeme, “Kanuna Aykırı Toplantı ve Yürüyüşlere Silahsız Katılarak İhtara Rağmen Kendiliğinden Dağılmama” iddiasıyla açılan davanın duruşma tarihini ise 21 Haziran günü saat 10.00 olarak belirledi.

Eyleme katılan ve dava açılan 95 kadın arasında yer alan Kadın Zamanı Derneği Başkanı Dilek Başalan, JINNEWS’ten Marta Sömek'e konuştu. 1 Eylül'de sokakta olmalarının çok net bir mesajı olduğunu vurgulayan Dilek Başalan, “Barışla ilgili bir etkinlik, çalışma vardır, o yüzden bizler de oraya gidiyoruzdur. Bu da bizim en meşru talep ve en meşru haklarımızdan bir tanesi” dedi.

Utanç verici bir dava

Eylem günü kadın kortejine saldırılmasının tesadüfi olmadığına işaret eden Başalan, şunları söyledi: “1 Eylül'de benim hakkımda dava açılması beni endişelendirmedi. Sadece üzücü bir tablo bu. Biz şiddet başvurusu alan bir derneğiz. En çok barışı, barış talebini yükselten kadınlardan, sivil toplum örgütlerinden biriyiz Kadın Zamanı Derneği olarak. Şu an derneğin başkanlığını yürütüyorum. Benim hakkımda böyle bir davanın açılması bence bu hukuk ve sistem için utanç vericidir. Çünkü ben şiddete karşı mücadele ediyorum. Ben barışı ve inşa sürecini konuşuyorum, konuşulmasını istiyorum.”

Ezbere dayalı iddianame

“Çok komik bir iddianame hazırlanmış” diyen Başalan, “Aslında ezberin dışavurumuydu. Kadınların dosyalarına bakan bir bölüm var galiba. ‘İstanbul'da kadınlar sokağa çıktığında, şu dosyadan ilerleyebilirsiniz. Kopyala yapıştır’ diyorlar. 1 Eylül yerine 8 Mart yazmışlar. Çünkü 8 Mart'ta, 1 Eylül'de, 25 Kasım'da ve birçok şeyde hakkımızda dava açılıyor. Muhtemel 8 Mart dosyasını bir iki değişiklik yapıp yine 1 Eylül'e çevirmeye çalıştılar. Orada da bir tarih hatası oldu. Davalar açılacaktır. Biz hem davalarda, adliyelerde, kendimizi ve özgürlüğümüzü, mücadelemizi savunacağız hem de 1 Eylül'deki bu utanç tablosunun savunmasını yapacağız” şeklinde konuştu.

Artık bir zemine oturdu

'Jin jiyan azadî' sloganının, artık felsefeleri olduğunu ve ideolojik olarak bir zemine oturttuklarını kaydeden Dilek, “Slogandan çok ötedir bizim için. 1 Eylül'de de diğer tüm gözaltılarda da yaşadığımız her anda 'Jin jiyan azadî' demekten vazgeçmedik. Bu 1 Eylül gözaltısında da böyleydi. Savunmamızı da yine bu bilinçle, inançla yapacağız. Çünkü 'Jin jiyan azadî’nin, kadın, yaşam ve özgürlük demenin bizim için çok farklı bir yeri var; hem yaşamımızda hem de içselleştirdiğimiz mücadelemizde” dedi.

İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.