24 kişi tehdit edildi, Almanya 'tehlike yok' dedi
Dünya Haberleri —
- Almanya’da 24 solcu ve muhalif isim Türk milliyetçileri tarafından tehdit edildi. Sol Parti konuyu Federal Meclis’e taşırken, AKP/MHP rejimine sonsuz tolerans gösteren Alman Hükümeti “tehlike yok” dedi.
NİHAL BAYRAM/MAINZ
Almanya’da Kürt ve Alman siyasetçilerin de aralarında bulunduğu en az 24 kişi Türk milliyetçileri tarafından ölümle tehdit edildi. Konu Sol Parti tarafından meclise taşındı, hükümet faşist örgütlenmelerin arttığı Almanya’da tehdit edilenlerin tehlikede olmadığını savundu. Tehditlere maruz kalan Alman parlamentosunda yer alan Kürt siyasetçiler "Tehditleri hafife almayın. Almanya faşist örgütlere sıfır tolerans göstermeli" çağrısında bulundu.
Almanya’da aralarında milletvekillerinin de bulunduğu çok sayıda kişi son dönemlerde "Jitem Turkey" isimli bir Instagram hesabı üzerinden ölüm tehditleri aldı. Tehdit alanlar arasında Almanya Federal Parlamento Sol Parti Milletvekili Gökay Akbulut, Hamburg Eyalet Parlamentosu Sol Parti Vekili Cansu Özdemir, Bremen Eyalet Parlamentosu Sol Parti Vekili Mazlum Koç, Gazeteci ve Siyaset Bilimci İsmail Küpeli, Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi araştırma görevlisi Kerem Schamberger, Frankfurt Yabancılar Meclisi’nin genç üyesi Sarya Ataç da bulunuyor. Milletvekili Gökay Akbulut, Cansu Özdemir şikayette bulundu ancak soruşturma kapatıldı. Sol Parti İçişleri Sözcüsü Ulla Jelpke de AKP-MHP yandaşı Türk faşistlerinin sanal medya hesapları üzerinden son dönemlerde artan ölüm tehditlerini Federal Meclis’e taşıdı.
MİT ile bağlantısı nedir?
"Alman hükümeti, Almanya’da yaşayan ve Türk hükümetinin siyasetine karşı açık tutum belirleyen siyasetçilere, bilim insanlarına, aktivistlere karşı tehditlerden ve ölüm tehditlerinden haberdar mı" diye soran Jelpke, son 5 yılda kimler ve kaç kişinin buna maruz kaldığına açıklık getirilmesini istedi. Hükümetin, tehdit edenler hakkında hangi bilgiye sahip olduğunu ve Almanya’da ikamet edip etmediklerini soran Jelpke, “Tehdit edenlerin MİT ile bağlantısı var mı" diye sordu.
Türk değil Kürt!
Jelpke tarafından hazırlanan soru önerisine hükümet adına Federal İçişleri Bakanlığı yanıt verdi. Soruların çoğuna “hükümetin elinde bu konuyla ilgili bir yok” denilerek yanıtsız bırakan bakanlık, 1 Haziran 2016-1 Mart 2021 tarihleri arasında Türk milliyetçilerinin posta yolu, telefon ve e-posta gibi elektronik iletişim araçları kullanılarak toplam 24 kişinin ölümle tehdit edildiğini belirtti. Bu sayının sadece polise bildirilen vakalar olduğu da eklendi. Bakanlığın verdiği bilgilere göre; Sol Parti ve HDP’li politikacılar, yerel siyasetçiler, gazeteciler, yazarlar, sporcular ve sanatçılar gibi geniş bir çevre bu tehditlere maruz kaldı. Hükümetin cevabında tehdit edilenlerin birçoğunun Kürt olduğunun gözardı edilerek "Türk ve Alman" olduklarının belirtilmesi de dikkat çekti.
Koruma altına alınmadılar
İçişleri Bakanlığı’na göre tehdit mesajları gönderen kişilerin bir kısmının kimlik bilgileri Almanya dışında yaşadıkları için tespit edilemedi. Almanya’da yaşayıp kimlikleri tespit edilenlerin çoğunun ise Türk kökenli göçmenler ve erkek olduğu açıklandı. Mesajların içeriğinin aşırı milliyetçi ifadelerden oluştuğunu aktaran bakanlık, tehdit edilenlerin genel bir koruma altına alınmadığını, sadece herhangi bir etkinliğe katıldıklarında can güvenliklerinden endişe etmeleri halinde yerel polise başvurmalarını istedi.
Hükümet: Somut tehlike yok!
İçişleri Bakanlığı, çok sayıda kişinin tehdit edilmesine rağmen “Almanya’da yaşayan kişiler Türk hükümetinin politikalarını eleştirdikleri için hali hazırda somut bir tehlikeyle karşı karşıya değiller” iddiasında bulundu. Hükümete göre tehditler söz konusu kişileri korkutma amacıyla yapılıyor.
Jelpke: Tehdit hafife alınmamalı
Hükümetin cevabını sert bir dille eleştiren Ulla Jelpke, "Almanya’da Türk hükümetini eleştirenlere yönelik ölüm tehdidi hafife alınmamalı" dedi. Bu tehditlerle AKP-MHP hükümetini eleştirenlere "sizi takip ediyoruz" mesajı verildiğini kaydeden Jelpke, "Bu tehditler hafife alınmamalı. Çünkü Almanya’da Bozkurtlar gibi şiddet eğilimli yeterince Türk faşist ağlar bulunuyor" dedi.
İnkarcı, duyarsız ve ciddiyetsiz
Tehdit edilenlerin Kürt olmalarına rağmen 'Türk' olarak lanse edilmesini de eleştiren Jelpke, "Bu hem inkarcılık hem duyarsızlıktır. Çünkü Türk milliyetçilerinin hedefine girenlerin çoğu Kürt oldukları için tehdit ediliyorlar" diye belirtti. Tehditlerin "Jitem" adıyla yapıldığına işaret eden Jelpke, "Ölüm komandosu olarak bilinen Jitem, 90’larda Kürtleri kaçırıp, işkence edip katletmişti. Federal Kriminal Daire’nin tehdit alanların Kürt olmalarını gözardı etmesi, bu mağdurların koruma altına alınmasına ne kadar ciddiyetsiz yaklaştığını da ortaya koyuyor" dedi.
Tehdit edilenler konuştu:
Almanya suç ortağı olur
Ölüm tehdidi alan isimler de gazetemiz Yeni Özgür Politika’ya konuşarak, Merkel hükümetine seslendi.
Almanya Federal Parlamento Sol Parti Milletvekili Gökay Akbulut: Genelkurmay eski İstihbarat Başkanı İsmail Hakkı Pekin'in Paris Katliamı itirafı ve açıkça 'Avrupa'da suikastlar yapılmalı' yönündeki açıklamasından sonra özellikle Fransa, Almanya ve Avusturya hükümetleri TC. hükümetine kırmızı çizgilerini net bir şekilde belirtmeli. Son zamanlarda MİT’in Avrupa’da artan faaliyetlerinin önüne mutlaka geçilmeli. Beni ve bazı arkadaşlarımızı takip ettiklerini zaten SETA Vakfı’nın ‘Avrupa'da PKK Yapılanması’ kitabından görebiliyoruz. Ki soru önergesini cevaplayan Federal Almanya hükümeti de bunları biliyor.
Almanya suç ortağı olmamalı
TC. Almanya’da bir cinayet işlerse bunda üç maymunu oynayan Alman hükümeti de suç ortağıdır. Bana gelen tehditler Türk Telekom kullanıcısı tarafından gönderildi. Savcılığın verdiği bilgiye göre Türkiye’deki meslektaşları ile ortak çalışma kolay değilmiş. Bu bana hiç inandırıcı gelmedi. Herkesin bildiği gibi solcular cezalandırılacaksa bu iki ülkenin resmi daireleri zorlanmadan ortak çalışıyor.
Almanya Türk Federasyonu yasaklansın
Sol Parti olarak Bozkurtların Almanya’da çatı örgütü olan Türk Federasyonunu’nun yasaklanmasını istiyoruz. Almanya bu konuda Fransa’yı örnek almalı. Türk Federasyonu, yaklaşık 170 yerel derneği ve 7 bin üyesi ile Almanya'da Kürtlere, Ermenilere, Alevilere, Rumlara ve Yahudilere karşı nefret söylemleriyle en büyük aşırı sağcı örgütlerden biri. Bu Federasyon, Almanya iç güvenliği için ciddi bir tehdit. Bu İslamcı ve faşist örgütlere sıfır tolerans gösterilmeli.
Her gün tehdit mesajı alıyorum
Hamburg Eyaleti Sol Parti Milletvekili Cansu Özdemir: Uzun süredir 'Kod adım: Yeşil' hesabından tehditler alıyorum. Polise de şikayet ettim, ancak Instagram’ın kendilerine bilgi vermediğini ve bu yüzden kişinin bilgilerini bulamayacaklarını söylediler. Bu nedenle soruşturmayı kapattılar. Hala mesajlar geliyor. Mesajlarda, gerilla cenazelerinin, siyasette aktif olan siyasetçilerinin haberlerini gönderiyor. Artık çok yaygın bir şekilde burada aktif olan insanlara bu tehditler geliyor. Bu normal bir durum değil, organizeli yapılan bir tehdittir. Yeşil’in kim olduğunu biliyoruz, bize gönderdiği o araba resminin ne anlama geldiğini ve bu araç ile Kürtlerin kaybedilip katledildiğini biliyoruz. Defalarca bu durumu açıkladık ama Almanya tarafından bu durum anlaşılmıyor. Aynı hesaptan artık neredeyse her gün tehdit mesajı alıyorum.
İkinci bir Paris’e izin verilmemeli
Bremen Eyaleti Sol Parti Milletvekili Mazlum Koç: Kürt siyasetçiler her zaman ülke içinde ve diasporada tehdit altında. Fakat son yıllarda Türk devleti katliamlara açık olduğunu da kanıtladı. Paris Katliamı bunun bir acı örneğidir. Avrupa'da sadece Kürtler değil Kürtlerin dostları, bütün muhalif kesimler de risk altındadır. İkinci bir Paris acısını yaşamamak için birleşmemiz gerekiyor. Alman devletinin bizi NATO ortağı Türkiye'ye karşı koruyacağını beklemektense kendimizi örgütlü bir şekilde korumalıyız. Geçtiğimiz yıllarda birçok katliamı önleyebildik. O dönem ciddiye alıp ona göre hareket ettiğimiz için birçok arkadaşımız halen aramızda. Bunu hatırlamamız ve iyi anlamamız gerekiyor. Durum ciddidir.
Hükümet harekete geçmiyor
Münih Ludwig Maximilian Üniversitesi araştırma görevlisi Kerem Schamberger: Bu ölüm tehditleri Alman hükümetinin eylemsizliğinin daha doğrusu Türk AKP rejimi ile olan suç ortaklığının sonucudur. Çünkü Alman hükümeti Almanya'da bulunan AKP ve MHP rejimin temsilcilerine sınırsız hareket imkanı tanıyor. Bundan güç alıyor ve Kürt, Türk muhaliflere karşı ölüm tehditleri savurabiliyorlar. Alman hükümeti bu konuda AKP rejimi ile karşı karşıya kalmamak için harekete de geçmiyor.
Herkes teşhir etmeli
Frankfurt’ta 14 Mart’ta Yabancılar Meclisi’ne seçilen 20 yaşındaki Sarya Ataç: Ben de 'Jitem Turkey' Instagram hesabı tarafından tehdit edildim. Bu sistematik ölüm tehdidi serisidir. Alman makamları bu tehditleri dikkate almalıdır. Suç duyurusunda bulundum. Bunların hedefi Kürt olanlara veya Kürdistan ile dayanışma içinde olanlara gözdağı vermek ve susturmaktır. Kürtler ve dostları sadece Kürdistan ve Türkiye’de değil Avrupa’da da izleniyor. İnsanları siyasi çalışmalarından vazgeçirmek için tehdit ediyorlar. Bu tehditler kimseyi korkutmamalı, amaçları zaten budur. Tehdit edilen herkes bunları teşhir etmeli. Ancak bu şekilde birlikte bu tehditlerin araştırılmasını ve suçluların cezalandırılmasını sağlayabiliriz. Teşhir etmek bu konuyu ciddi almaktır. Hafife almamalı, küçümsememeli. Alman hükümetini, tehdit edenlere karşı harekete geçmeye zorlamalıyız.
MİT’in 8 bin çalışanı var
Almanya’da AKP-MHP yanlısı Türk faşistleri başta DİTİB olmak üzere, konsolosluklar, lobi kuruluşları, dernekler, bankalar ve hatta seyahat acenteleri üzerinden örgütleniyorlar. Hem propaganda hem de istihbarat amacıyla yürütülen bu çalışmalar Türk Büyükelçiliği’ne bağlı birimler tarafından organize edilirken, MİT için ise Almanya Türkiye dışındaki en önemli çalışma ayağını oluşturuyor. Alman hükümeti kaynaklarına göre ülkede MİT’e çalışan 8 bin kişi bulunuyor.