Akdeniz'e kayyum, barış için mi?
- Akdeniz Belediyesi'ni gasp etmek için eşbaşkanları gözaltına alan Türk iktidarı, önceden hazırlığını yaptığı gibi tutuklama kararı verdi ve kayyum atadı.
- Kayyum ısrarının, ortaya çıkan çözüm ve barış ihtimalini sabote etmeye yönelik bir adım olduğunu savunan DEM Parti, mücadeleye devam edeceğini belirtti.
Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanları Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Arslan hakkında tutuklama kararı alındı. Türk İçişleri Bakanlığı, belediyeye kayyum atadı. Belediye önündeki protestoda konuşan DEM Parti Riha Milletvekili Dilan Kunt Ayan, "Tekçi anlayışınız tarihin çöplüğüne gönderilecek. Akdeniz sadece bir Mersin ilçesi değil, 1990'larda devletin zorbalığından dolayı buraya gelen halk gerçeği var. Akdeniz, Agirî, Riha, Dîlok, Semsûr'dur. Ezcümle Kürdistan'dır" dedi.
Kürtlere yönelik tehditlerini sürdüren AKP'li Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan'ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi ziyaretinin ertesi günü hem Rojava'ya yönelik saldırılar yoğunlaştı hem de DEM Parti'li Akdeniz Belediye'ye operasyon çekildi. Mersin'de 10 Ocak'ta yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan Mersin Akdeniz Belediyesi Eşbaşkanları Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Aslan ile Belediye Meclis üyeleri Özgür Çağlar, Neslihan Oruç, Yakup Danış ve Hikmet Bakırhan'ın hakimlik sorgusu dün akşam sona erdi. Savcılık, gizli tanık ifadelerini gerekçe göstererek Eşbaşkanlar Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Arslan ile Belediye Meclis üyesi Özgür Çağlar'ı "Örgüt üyeliği", "Örgüte finans sağlama", "Örgüt propagandası" ve "2911'e muhalefet" iddiası; diğer Meclis üyelerini ise "Örgüt üyeliği" iddiasıyla tutuklama istemiyle hakimliğe sevk etmişti. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği aynı idialar ile Eşbaşkanlar Hoşyar Sarıyıldız ve Nuriye Arslan ile Belediye Meclis üyeleri Özgür Çağlar, Hikmet Bakırhan ve Neslihan Oruç hakkında tutuklama kararı verdi. Belediye Meclis üyesi Yakup Danış ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Hemen kayyum atandı
Karar sonrası Adliye önünde konuşan ÖHD Mersin Şube Eşbaşkanı İbrahim Kaya, "Arkadaşlarımız hukuki olmayan kararlarla tutuklandı. Kararlar önceden verilmişti, bir tiyatro oynandı" dedi. Türk İçişleri Bakanlığı da önceden planlandığı gibi kararın hemen ardından kayyum atandığını duyurdu. Akdeniz Kaymakamı Zeyit Şener, belediyeye kayyum atandı, üç Meclis üyesi de görevden uzaklaştırıldı. Kayyum kararı sonrası belediye binası etrafındaki polis sayısı arttırıldı. Yüzlerce polisle belediye binasına geçen kayyum Şener, ilk iş olarak AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın fotoğrafını başkanlık odasına asarak, önünde fotoğraf çektirdi.
Halkın iradesiyle inatlaşıyor
DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) yaptığı yazılı açıklamada, 10 Ocak’ta gözaltına alınmalarının ve tutuklanmalarının, kayyum darbesine kılıf uydurma çabasından başka bir şey olmadığını vurguladı. AKP iktidarının, toplum desteğini kaybettikçe halkın iradesiyle inatlaştığı, halkın tercihlerine savaş açtığını belirtilen açıklamada, şunlar ifade edildi: "İktidar, bu kayyum atamalarıyla sadece partimizin halkçı belediyecilik anlayışını hedef almıyor, halkı da cezalandırıyor. 2016'dan bu yana kayyum darbeleriyle 150'nin üzerinde belediyeye kayyum atadı, milyonlarca yurttaşın iradesini hiçe saydı, sandığı anlamsız hale getirdi. Hala onlarca belediye eşbaşkanımız rehin tutuluyor. Arkadaşlarımızın tutuklanmasının tek sebebi, temsil ettikleri halk iradesidir, seçilmiş olmalarıdır.
AKP hiç ders çıkarmıyor
Haklarında hiçbir soruşturma ve kovuşturma olmayan belediye eşbaşkanlarımızın tutuklanması ve yerlerine kayyum atanması, iktidarın halk iradesine karşı olan tutumunu bir kez daha deşifre etmiştir. İktidar hangi kılıfı uydurursa uydursun, Saray güdümlü hangi yargı kararını aldırırsa aldırsın, halkımız ve kamuoyu olup bitenin farkındadır. Bunun halk iradesine doğrudan bir darbe olduğu herkes tarafından bilinmektedir. O yüzden 31 Mart seçimlerinde AKP kaybetti ve kayyım darbesine devam ettikçe de daha büyük kaybedecek. Oysa iktidar, yine kayyum atayarak bu sonuçlardan hiç ders çıkarmadığını gösteriyor. Bilinmelidir ki; toplumla ve iradesiyle inatlaşan, tercihlerine savaş açan hiç kimse iflah olmamıştır, olmayacaktır da.
Tehdit ve provokasyon girişimi
Kayyum ısrarı, aynı zamanda bugün ortaya çıkan çözüm ve barış ihtimalini sabote etmeye yönelik bir adımdır. Partimizin her sözünün altında ‘tehdit’ ve ‘oyunbozanlık’ arayanlar, halk iradesine bu kadar açık şekilde yapılan saldırılara alkış tutarak ikiyüzlülüklerini göstermektedir. Sürece yönelik en büyük tehdit ve provokasyon girişimi, halk iradesine karşı sergilenen bu saldırgan tutumdur. Ne yaparlarsa yapsınlar başaramayacaklar. Asla kabullenmeyeceğiz ve halkımızın iradesini savunmaya devam edeceğiz. Halkımızda umut yaratan sürecin başarıya ulaşması için de her türlü provokasyona rağmen toplumun barış isteyen kesimleriyle birlikte mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu darbeci ve kayyumcu zihniyete rağmen mutlaka başaracağız.”
Kayyum rejimini protesto
Seçilmişlerin rehin alınması ve belediyeye kayyım atanması, dün öğlden sonra Özgür Çocuk Parkı'nda protesto edildi. DEM Parti milletvekilleri, belediye eşbaşkanları, Barış Anneleri Meclisi, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Türkiye İşçi Partisi (TİP), Emek Partisi (EMEP), demokratik kitle örgütü temsilcileri ve çok sayıda kişi katıldı. DEM Parti Mersin İl Eşbaşkanı Bedriye Kuş, "Bu hukuksuz kararı asla tanımıyoruz ve buna karşı sonuna kadar direneceğiz. İktidar, barış umudunun yükseldiği bir eşikte kayyum darbesini faşizmin bir yönetim aparatı olarak kullanmaya devam ediyor" diye konuştu.
Akdeniz sadece bir ilçe değil
DEM Parti Riha Milletvekili Dilan Kunt Ayan ise şöyle seslendi: "Tekçi anlayışınız tarihin çöplüğüne gönderilecek. Akdeniz sadece bir Mersin ilçesi değil, 1990'larda devletin zorbalığından dolayı buraya gelen halk gerçeği var. Akdeniz, Agirî, Riha, Dîlok, Semsûr'dur. Ezcümle Kürdistan'dır. Burada ortak bir yaşam kuruldu. Kayyım buna karşı darbedir. Birlikte mücadele ile bir kez daha onları yeneceğiz."
Barış Annesi Emine Eren de "Biz ne zaman barış desek saldırıya uğruyoruz. Barış için sokaklardayız ama barış görmedik. Haksızlıklara karşı direneceğiz. Kayyum atayanları kınıyoruz. Kazanan biz olacağız" şeklinde konuştu.
Halk, belediyeye yürüdü
Halk, Özgür Çocuk Parkı'nda yapılan açıklamanın ardından belediyeye doğru yürüyüşe geçti. Türk polisi, "izin alınmadığı" gerekçesiyle yürüyüşe engel olmak istedi. Saldıran polis, birçok kişiyi yaraladı. Polise tepki gösteren DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, polis amirine "Sen Allah mısın?" diye sordu. Polis amiri, "Evet" dedi. Bu sırada bir Barış Annesi baygınlık geçirdi. Anne, olay yerine çağrılan ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Polis saldırısına rağmen
Kitle, polis saldırısına rağmen geri adım atmadı. Eylemde sık sık "Direne direne kazanacağız" sloganı yükseldi. Barış Anneleri, engellemeye "Sizden ve silahlarınızdan korkmuyoruz" sözleriyle engele tepki gösterdi. PİRHA muhabiri Fatoş Yerlikaya da polisler tarafından darp edildi. Kitle, polis bariyerini aşarak belediyeye doğru yürümeye devam etti.
9 belediyeye kayyum
Son yerel seçimlerin ardından ilk kayyum girişimi, Wan'da yaşandı. AKP-MHP iktidarı, halkın direnişi karşısında geri adım atmak zorunda kaldı. 3 Haziran'da Colemêrg Belediyesi'ne kayyum atandı. Belediye Eşbaşkanı Sıddık Akış ise tutuklandı. Akış, 5 Haziran'da yargılandığı Hakkari 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 19 yıl 6 ay cezaya çarptırıldı. Kent Uzlaşı modeliyle seçilen CHP'li Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer, 30 Ekim 2024'te "Örgüt üyesi olmak" iddiasıyla gözaltına alındı ve tutuklandı. Özer'in yerine İstanbul Vali Yardımcısı Can Aksoy atandı. 4 Kasım'da DEM Partili Mêrdîn Büyükşehir, Êlih ve Riha'nın Xelfetî belediyelerine kayyum atandı. 22 Kasım'da DEM Partili Dêrsim Belediyesi ile CHP'li Pulur (Ovacık) Belediyesi'ne kayyum atandı. 20 Kasım'da Dêrsim Belediye Eşbaşkanı Cevdet Konak ile CHP'li Pulur Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'e 6 yıl 3'er ay hapis cezası verilmesi kayyuma gerekçe yapıldı. 29 Kasım'da DEM Partili Wan'ın Miks (Bahçesaray) Belediyesi Başkanı Ayvaz Hazır görevden alınarak yerine kayyum atandı. Böylece 31 Mart yerel seçimlerinden bu yana kayyum atanan belediye sayısı 9'a çıktı. MERSİN
* * *
CHP'li başkana gözaltı
CHP'li Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, gözaltına alındı.
İstanbul'da, Aziz İhsan Aktaş liderliğinde yönetilen suç örgütünün belediye başkanlarına ve belediyelerin üst düzey yöneticilerine rüşvet vermek suretiyle ihale süreçlerini organize ettiği ve ihaleleri kendi firmalarının almasını sağladığı iddiasıyla başlatılan soruşturma kapsamında 47 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Gözaltı kararı verilen şüpheliler arasında yerine kayyum atanan ve tutuklanan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer ile Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat da bulunuyor.
Gözaltı kararı sonrası Beşiktaş Belediyesi etrafı polisler tarafından ablukaya alınarak, bariyerlerle çevrildi. Belediye çalışanları, kimlik kartları göstererek içeriye girebiliyor.
Algı operasyonu
Belediye binasına gelen CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik ve beraberindekiler, belediye çalışanlarıyla birlikte açıklama yaptı. Çelik, "Başkanlarımızın itibarını zedelemeye yönelik girişimlerdir” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökan Zeybek ise belediyeler üzerinde bir algı operasyonu yürütüldüğüne dikkati çekerek, "Esenyurt ile başladı, şimdi CHP’nin İstanbul’daki en başarılı belediyelerinden birisi olan Beşiktaş Belediyesi ile devam ediyor" diye konuştu.
Hukuksuzluk zinciri
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat’ın gözaltına alınmasına tepki gösterdi. Özel, Akpolat’ın gözaltına alınması, “siyasallaşan adalet sistemindeki hukuksuzluk zincirinin yeni bir halkası” olduğunu belirtti. Akpolat’ın yanında olacaklarını ifade eden Özel, “Biz, belediye başkanımızın yanındayız ve bu kumpası da boşa düşürmek için halkımızla birlikte mücadele edeceğiz" dedi. CHP Genel Merkezi'nde konuşan Özel, şunları söyledi: "İstanbul'a atadığı bir kişi eliyle alamadığı belediyelere operasyon yapıp itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Herkes ayağını denk alsın. Bu yapılan iş hukuki değildir. CHP, Türkiye'nin birinci partisi, hazmedemediği bu. Bunlara pabuç bırakmayacağız. Erdoğan'a şunu söylüyorum; sen yapmaya utanmıyorsan ben anlatmaya utanmam.
Barış masasında balta olmaz
Bir belediye başkanıyla ilgili ister mali, ister anayasal suçtan ötürü soruşturma başladıysa, süreç Yargıtay kararıyla netleşirse Belediye Meclisi'nden biri seçilir. Bunlar daha soruşturma aşamasında kayyum atıyorlar. Akdeniz Beledyesi hakkında yapılan tüm açıklamalar da sanki suç netleşmiş gibi. Devlet Bey 'barış' yazmış. 'Barış' diyen herkese geçmişte 'terörist' dedi. Barış deyip OHAL yetkili kayyum, sabahleyin barış masasında balta çekmektir. Barış masasında silah olmaz. AKP hem barış yapalım diyor, hem balta çekiyor."
İtibar suikastı yapılıyor
İmamoğlu ise "Operasyonların gayesi CHP belediyelerini halkın gözünden düşürmek, itibar suikasti yapmak. Bu haksız ve hukuksuz uygulamalara halkımız geçit vermeyecek. Bu senaryo ile algı oluşturmaya çalışanlar bilsinler ki kimseyi ikna edemediniz / edemeyeceksiniz. Niyeti hukuk olmayanın usulü de hukuki olmaz. Belediye Başkanımızın yanındayız, hukuki süreci sonuna kadar takip edecek bütün hukuksuzlukları teşhir edeceğiz" dedi.