AP deprem yardımını denetlemeli
Yurt Dışı Haberleri —
- Antep’e giden AP Milletvekili Özlem Alev Demirel, AP’nin Türk devletine yapacağı deprem yardımlarının denetlenmesi gerektiğini belirtti ve ekledi: "Yardım depremzedelere ulaştırılmalı, iktidar bununla siyaset yapmamalı.”
BERDAN DOĞAN/FRANKFURT
Avrupa Parlamentosu (AP) Almanya Sol Parti (Die Linke) Milletvekili ve AP Türkiye Delegasyon Başkan Yardımcısı Özlem Alev Demirel, geçtiğimiz hafta deprem bölgesi Antep’e gitti. 2-5 Mayıs tarihleri arasında Antep’te kalan Demirel, kentteki demokratik kitle örgütleri, siyasetçiler ve depremzedeler ile görüştü. Maraş merkezli depremde yıkımın en fazla olduğu Antep’in Nurdağı ilçesine de giden Demirel, buradaki konteyner kenti de ziyaret etti.
Türkiye raporu Temmuz’da
Demirel, AP’de Temmuz ayında yayınlamayı planladıkları Türkiye raporunda kentteki temaslarının da etkili olacağını söyledi. Türkiye’nin insan hakları ihlallerinin AP’de büyük bir tartışma konusu olduğunu kaydeden Demirel, "Ben aynı zamanda Avrupa Parlamentosu’nda Türkiye delegasyon başkan yardımcısıyım. Deprem ve sonrasına ilişkin bilgi almak için Antep’e gittim. Buradan edindiğim bilgi ve gözlemler de bu rapora yansıyacak. Rapor seçimlerden sonra muhtemelen Temmuz ayında yayınlanacak" diye aktardı.
Ölü sayısı çok yüksek
Antep’te HDP, Yeşil Sol, Emek Partisi, TİP, İHD, ÇHD, ÖHD, Almatılar Derneği, Pazarcıklılar Derneği, Tilkiler Derneği, Antep Barosu, Pir Sultan Abdal Derneği gibi birçok çevreyle bir araya gelen Demirel, "Depremden sonraki ilk saatlerde depremzedelere yardım götüren kitle örgütleri ile görüşme imkanım oldu. Ve o görüşmelerde kurtarma için en önemli olan saatlerde devlet yetkililerinin insan hayatını kurtarmak için harekete geçmediğini teyit ettik" dedi.
"İnsanlar evlerini ve aynı zamanda işlerini de kaybetti. Antep'te var olan yoksulluk oranı deprem sonrası daha da yükseldi" diyen depremde yaşamını yitirinlerin sayısıyla ilgili yapılan resmi açıklamaların da gerçekçi olmadığını kaydetti: "Gözlemlerimiz, deprem esnasında ve ardından can kayıbının resmi makamlarının iddia ettikleri gibi 50 bin civarında olmadığı, ölü sayısının katbekat daha yüksek olduğu yönünde. Hala birçok insan kayıp."
Sorumlusu iktidar
"Deprem bir doğa felakettir ancak bu felakette bu kadar büyük bir insani trajedi yaşanmasında kuşkusuz devletin ve iktidarın sorumlulukları var" diyen Demirel şöyle devam etti: "Burdan ders çıkartılması gerekiyor. Neden yeterince önlem alınmadı, neden en önemli saatlerde insan yaşamlarını kurtarmak için seferber olunmadı. Doğa felaketlerinin bu tarz insani felaketlere dönüşmemesi için devletin demokratik bir yapılanma ve kurumsallaşmaya ulaşması çok önemli."
Çok değerli bir dayanışma
Deprem bölgeleriyle hem ülke içinde hem de uluslararası alanda gösterilen dayanışmanın önemine vurgu yapan Demirel, "Çok güçlü ve etkili yardımlar yapıldı, bunu hepimiz izledik. Sadece göçmen kurum ve kuruluşlar değil, Alman vatandaşları da doğrudan bağış yaptılar, yardım sundular. Bu çok değerli bir dayanışma" diye konuştu.
AP takip etmeli
Avrupa Parlamentosu’ndan Türkiye’ye aktarılan ve aktarılma sözü verilen deprem yardım paralarının denetlenmesi gerektiğini de belirten Demirel, "Avrupa Parlamentosu’nda konuya ilişkin görevli komisyondan, yardımların mutlaka denetim altında aktarılması ve takibinin yapılmasını açık şekilde talep ettim. Bu yardımlar ve bağışlar mutlaka muhtaç olan depremzedelere ulaştırılmalı ve bu yardım paraları ile siyaset yapılmamalı" dedi.
*****
Antep değişim istiyor
AP milletvekili Demirel kentteki demokratik kitle örgütlerinin yanı sıra Yeşil Sol Parti’nin adayları Murat Sarısaç ve Sevda Karaca ile de bir araya geldi. "AKP’nin kalesi olmasına rağmen Antep’de iktidar ve hükümete karşı bir mesafenin olduğunu taksi şöföründen esnafa, toplumun her kesiminde bir hayal kırıklığı olduğunu gördüm" diyen Demirel, seçimlerde kaos yaratılması ve seçmenlerin korkuyla baskı altına alınmasından duyduğu endişeyi dile getirdi. Ayrımcılık, tutuklamalar, baskı ve saldırıların muhaliflere karşı süreklilik kazandığının altını çizen Demirel, "Buna geçmiş seçimlerde de sıkça başvuruldu. Korkuyla kendini ayakta tutan bir iktidar var. Kaybetme korkusuyla saldırganlaşan iktidara karşı toplumun büyük bir kesiminde de değişim isteği olduğu aşikar. Bu ziyaretimdeki izlenimlerim de bunu doğruluyor. Bu seçim Türkiye'deki politik koşulları ve atmosferi belirleyecek, değiştirecek bir seçim olacak. Bu seçim tek adam rejimi ile parlamenter rejim arasındadır" diye konuştu.