Güncel

Baro hukuk için ayakta

Ankara Barosu

Ankara Barosu

  • Tutuklamaları protesto eden Ankara Barosu, “hukuk ve meslek onuru için mücadele edeceğiz” mesajı verdi. 

Ankara Barosu avukatları, İstanbul merkezli gözaltı, tutuklama ve gasp ile İstanbul Barosu yönetiminin görevden alınmasına karşı Ulus’tan Kızılay’a cübbeleriyle yürüyüş düzenledi. Yürüyüşe Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan’ın yanı sıra siyasi parti temsilcileri ile çok sayıda yurttaş katıldı.

Baro önünde basın açıklamasını okuyan Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu, şunları söyledi: “Kararlar hukuka değil, siyasete göre alınmaktadır. Ankara Barosu bu durumu siyasal yargı olarak tanımlamaktadır. Siyasal yargı, kuvvetler ayrılığını yok sayan, hukuku siyasetin aparatı haline getiren bir anlayıştır. Türkiye derin bir yargı ve yürütme krizi içindedir. Anayasa Mahkemesi kararları tanınmamakta, savcılar iddianame bile hazırlamadan hüküm niteliğinde açıklamalar yapmaktadır. Gizli tanık beyanlarına dayalı soruşturmalar, özgürlüğü bağlayıcı tedbirler ve ifade özgürlüğü üzerindeki baskılar artık rutin hale gelmiştir. Basın, seyahat, siyasi haklar gasp edilmektedir. Talebimiz hukuktur, hukukun talebi ise seçimle seçilmiş belediye başkanlarının, siyasilerin serbest bırakılması, gösteri hakkını kullanan yurttaşların gözaltına alınmaması, baroların üstündeki baskıların yok edilmesi, barış ve kardeşliğin sağlanmasıdır.” 

İktidara boyun eğmedik

Köroğlu devamında, yargıya ve barolara yönelik baskılar karşısında mücadele etmeye devam edeceklerini belirterek ,“Hukuk bir güvencedir, baskı aracı olarak kullanılamaz. Adaleti kötü kullanmaktan daha büyük bir yolsuzluk yoktur. Hiçbir zaman iktidara boyun eğmedik, hukuksuzluğu da kabul etmiyoruz. Vatandaşa nefes olmaya devam edeceğiz. Cumhuriyet için, demokratik hak ve hürriyet için, hukuk ve meslek onuru için mücadele edeceğiz. İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulunun görevden alınması hukuk üstünlüğünün yok olmasıdır. Avukatlık savunma meselesidir” dedi.

Yürüyüş, sloganlarla son buldu.

 

* * *

Eğitim Sen biat etmez

Eğitim Sen hakkında açılan soruşturma ve verilen ev hapsi kararının protesto edildiği eylemlerde, “Eğitim Sen biat etmez” denildi. 

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası’nın (Eğitim Sen) İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından üniversite öğrencilerinin akademik boykot kararını desteklemek için bir günlük iş bırakma kararı almasının üzerine İstanbul Başsavcılığı tarafından MYK üyeleri hakkında “suç işlemeye alenen tahrik etmek” iddiasıyla başlatılan soruşturma ve ayrıca Ankara Başsavcılığı tarafından da resen açılan soruşturma birçok kentte protesto edildi. 

Amed’de de protesto eylemi gerçekleştirildi. Rojava Parkı’nda gerçekleştirilen açıklamaya, çok sayıda eğitim emekçisi katıldı. “Eğitim Sen baskılara boyun eğmeyecek” pankartının açıldığı açıklamada, “Yaşasın örgütlü mücadelemiz” ve “Kurtuluş yok, tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz” sloganları atıldı.

Burada ortak açıklamayı okuyan Amed Eğitim Sen 1 No’lu Şube Eşbaşkanı Saliha Zorlu, hiçbir şart karşısında geri adım atmayacaklarını, asla biat etmeyeceklerini söyledi. 

 

* * *

Özgür Basın susturulamaz

Gazetecilere dönük baskıları protesto eden meslek örgütleri, “Halkın haber alma hakkı engelleniyor. Özgür Basın susturulamaz” dedi. 

Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (DİSK Basın-İş) ve Kadın Gazeteciler Derneği (KGD), İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması sonrası gerçekleşen protesto eylemlerini takip eden gazetecilerin gözaltına alınması ve tutuklanmasını protesto etti. Özgür Çocuk Parkı’nda yapılan açıklamada, “Gazeteciliği savunacağız” pankartı açılarak, “Özgür Basın susturulamaz” ve “Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz” sloganları atıldı. Açıklamaya, Mersin Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri ile çok sayıda yurttaş katıldı. 

Açıklamayı okuyan KGD Başkanı Ayşenur Önal, gazetecilere yönelik baskılarla halkın haber alma hakkının engellendiğine dikkati çekti. Ayşenur Önal, “Sahada çalışan gazeteciler kamuoyunu bilgilendirme görevlerini yerine getirirken, iktidarın yargısı tarafından sindirilmek isteniyor. İktidar elinde göz korkutma ve sindirme aracına dönüşmüş olan yargı, gazetecileri mesleklerinden alıkoyup günlerce gözaltı ve mahkeme salonlarında tutmaktan vazgeçmiyor. Tek adamın sözüyle hareket eden yargıyla özgür basın susturulamaz. Saray rejiminin baskılarla hayatlarımızı sarmaya çalıştığı faşizan düzene karşı mesleklerimiz için mücadele etmeye devam edeceğiz.Gazetecilik ve halkın sesi zorbalıkla susturulamaz” dedi. 

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.