Çemê Çetelê kilamı romanlaştırıldı


"Özgürlük" adıyla romanlaştırılan kitap, ünlü Kürt ozanı Kavis Ağa'nın seslendirmesiyle Kürtlerin belleğine yerleşen ve dilinden düşürmediği Çemé Çetelé kilamının hikayesidir. Bazîd'te yıllar önce devlet baskısı ve 35 köylünün tutuklanma, sürgün ve baskıya uğrama hikayelerinin ağıtlaştırıldığı Çemê Çetelê kilamı, aynı zamanda Gevez adlı bir kadın dengbêj tarafından sevdiği Aliyê Xarzî için yakılmış bir gönül destanıdır. Kilamın hikayesini kitaplaştıran yazar Yakup Meşe, kitabın yazılış hikayesini anlattı.
Çobanken dinlediği hikaye
Köyünde yaşayan "Kindo" lakaplı Apê Misto isminde bir çîrokvan (hikayeci) bulunduğunu ve bu sözlü tarih anlatıcısının Zilan katliamından kaçıp köylerine yerleştiğini anlatan Meşe, "1983 yılında ağabeyimin hastalığı nedeniyle okulu bırakmış çobanlık yapıyordum. Apê Misto (kindo) ile de çobanlık yaptığı sırada tanıştım. Kendisi bana sürekli Kürtçe hikâye ve masallar anlatır, benim bunları ezberlememi isterdi. Her anlatacağı hikâyenin bir kısmını anlatır, ikinci gün benim hikayeyi ezberleyip, anlatmamı isterdi. Bir gün Çemê Çetelê kilamının kahramanları olan Evdo Bey ve Aliyê Xarzî'nin hikâyesini anlattı. Hikâyesini anlatırken duygulanıp, ağlıyordu. Bana 'Akıllı bir çocuksun. Bu hikâye çok önemlidir. Bunu ezberle aklında kalsın, bir gün sende anlatırsın. Bu hikâye unutulmasın' dedi. İki yıl boyunca kendisinden bu hikâyeleri dinleyip, ezberlediğini" söyleyerek bu talebi kendisi için bir görev bildiğini anlatıyor.
Yazma ve yayımlama
Apê Misto'nun 90 yaşında öldüğünü anlatan Meşe, "Daha sonra öğrendiğim bu hikâyeleri, arkadaşlarıma, köylülere ve aileme anlatmaya başladım. Ben hikâyeleri anlatınca dinleyenler, bir kez daha anlatmamı istiyordu. Çevremdekiler, anlattığım bu hikâyeleri yazıya dökmemi önerdiler. Ben de, Apê Misto'nun hem 'hikâyeler kaybolup unutulmasın' talebini yerine getirmek, hem de Kürt edebiyatının zenginliğini görünür kılmak için yazmaya karar verdim" dedi.
Maddi imkansızlıklar nedeniyle ilkokulu 3. sınıftan terk etmek zorunda kalan Meşe, hikayeyi yazma uğraşının beş yıl sürdüğünü belirtiyor. Kitabının yazılmasının uzun sürmesinin nedenini ise, hikayedeki mekanları ve kahramanları derinlemesine araştırmak olarak açıklıyor. Meşe, bu araştırma çabası içinde Bazîd'ten Erzirom'a kadar olayın yaşandığı yerleri tek tek gezdiğini, insanlarla görüştüğünü anlatıyor. Bu yüzden hikâyeyi hissederek yazdığını söylüyor. Hikayeyi yazdıktan sonra, birçok yayınevinden olumsuz cevap aldığını belirten Meşe, yaklaşık bir yıllık arayışın ardından kitabını "Weşanê j&j yayınevi'' tarafından basıldığını anlattı.
Sürgün, gözaltı ve tutuklama
Meşe'nin kaleme aldığı ve yıllardır dilden dile aktarılan Çemé Çetelé hikayesindeki olayların Bazîd civarında yaşandığı varsayılıyor. Burada vakti zamanında, 35 aile büyüğü gözaltına alınmak isteniyor ve bunlar arasında Evdo Bey'de bulunuyor. Köyün önde gelenlerinden Evdo Bey'i yakalamak isteyen Kapisaç karakol komutanı ve askerler, köylüleri köy meydanında toplayarak Evdo Bey'in yerini öğrenmek ister. İhbarcılık yapmayan köylüler ölüm ile tehdit edilirken, Heso isimli köylü canını kurtarmak uğruna Evdo Bey'in yerini söylemeye razı olur. Heso'nun şikâyeti üzerine köye yapılan baskına karşı Evdo Bey, teslim olmak yerine askerlerle çatışmaya girer. Evdo Bey'in yeğeni Aliyé Xarzi dayısının kaçmasına yardımcı olarak onun yerine askerlerin eline geçer. 35 köylüyle birlikte tutuklanan daha sonra Sinop ve Zonguldak civarındaki hapishanelere sürgün edilen Aliyê Xarzî üzerine sevgilisi ve aynı zamanda akrabası olan Gevez'in "çemê çetelê" ağıdını yaktığı rivayet edilmektedir.
DİHA/MANİSA
