Denge henüz bozulmadı


Çeteler devletinin son 10 yıllık iki ortağının restleşme ardından kurdukları yeni ittifaklarla startını verdikleri çatışmada henüz denge bozulmadı. AKP Hükümeti, güvenlik bürokrasisini traşlamaya devam ederken, yürütmenin tüm gücünü seferber ederek, ikinci dalga operasyonu bloke etti. Fethullah Gülen Teşkilatı'nın merkezinde yer aldığı diğer kanat ise yargıdaki gücüyle hamle üstüne hamle yaptı, bloke edilen ikinci operasyonun muhtevasını alenileştirdi, AKP saflarında gedikler açmayı sürdürdü. Dün itibariyle emniyet ve jandarma, savcının talimatına uymamayı sürdürdü; TSK 'siyaset dışılığı'nı tekrarlayarak, jandarmanın tutumunu sahiplendi.
Çeteler devleti çatışmasının önceki akşama sarkan bölümü; Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK), savcıları haklı çıkaran yeni yönetmeliği ret eden açıklamasına Türk Hükümeti'nin tepkisiydi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop'un "HSYK açıklaması korsandır" açıklamasının ardından yeni Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da konuştu. Bozdağ, savcılar krizinde HSYK'nın yaptığı açıklamaya sert tepki gösterdi. "Yeni Adalet Bakanı ve HSYK Başkanı olarak şahsımın göreve başladığı ilk gün ise bilgim ve onayım olmadan böyle bir açıklama yapılması üzüntüyle karşılanmıştır" diyen Bozdağ, HSYK açıklamasının yetki aşımı ve Anayasa'ya aykırı olduğunu savundu. Akşam saatlerinde biten MGK toplantısınının sonuç bilgirgesinde ise içerdeki kaosa değinilmeyerek, Afrika'ya uzanan değerlendirmeler yapıldı. AKP MYK ise CHP ve DSP'den devşirdiği üç vekili disipline sevk ettiğini duyurdu.
Operasyon alenileşti
Fethullah Gülen Teşkilatı, önceki akşamdan itibaren bloke edilen, yeni dönemin büyük işverenlerini hedef alan operasyonun ayrıntılarını Türk medyasına servis etti.
7 işverene tedbir
Habertürk'ten Bülent Ceyhan'ın haberine göre Hâkim Süleyman Karaçöl tarafından 25 Aralık 2013'te yani önceki gün verilen ihtiyati tedbir kararının, ‘Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek’, ‘Kurulan örgüte üye olmak’, ‘İhaleye fesat karıştırmak’, ‘Nüfuz ticareti’, ‘Rüşvet’, ‘Kamu malına zarar verme’ suçları kapsamında yürütülen 2012/656 sayılı soruşturma çerçevesinde alındığı bildirildi.
Mal varlıklarına tedbir konulan işadamlarının BİM AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Latif Topbaş, işadamı Üsame Kutub, Kalyon İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu, Kalyon İnşaat Yönetim Kurulu üyesi Ömer Faruk Kalyoncu, Cengiz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Cengiz, Türk Telekom ortağı ve Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Tivnikli, tekstilci işadamı Cengiz Aktürk olduğu bildirildi.
41 kişilik gözaltı listesi
Hürriyet gazetesinden Ayşegül Usta'nın haberine göre soruşturmadan alınan savcı Muammer Akkaş’ın emniyet tarafından yerine getirilmediğini belirttiği 25 Aralık 2013 tarihli gözaltı kararında 41 kişinin adı yer alıyor. Yasin El Kadı, M. Latif Topbaş, M. Fatih Saraç, Abdullah Tivnikli, Avni Çelik, Usame Kutub, Muaz Kadıoğlu, Cengiz Aktürk, Abdulkerim Çay, Semih Demirci, Orhan Cemal Kalyoncu, Ömer Faruk Kalyoncu, Kenan Avis, Gökhan Özdemir, Selcan Zeliha Özkök, Aynur Uluğtekin, Mehmet Cengiz, Celal Koloğlu, Nihat Özdemir, Sezai Bacaksız, İbrahim Çeçen, Hayrettin Özaltın, Dilek Cengiz, Adnan Çebil, Medet Nebi Yanık, Adnan Şişman, Ahmet Ergun, Kadri Tunç Peker, Murathan Kiraz, Mustafa Bayraktar, Gaffar Yıldırım Er, Şener Ünsal, Oğuzhan Boyacı, Abdullah Kavukçu, Hakan Aslan, İbrahim Erdoğan Gözel, Hasan Dağcı, Esat Özkazanç, Orhan Nurduhan, Nurcan Çatalpınar, Şefik Gül
Jandarma ve Türk ordusu
İkinci dalga operasyonu ve gözaltı kararları için polis harekete geçmeyince savcılığın Jandarma'ya talimat gönderdiği ortaya çıktı. Savcılık - Emniyet krizinin patlak verdiği gün olan 25 aralık tarihini taşıyan gözaltı listesinin, polise gönderilen listeden tek farkı var; O da "şüpheliyi gözaltına tutacak kolluk" bölümünün karşısında yazan. İlk listede "Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü"nün yazıldığı bölümde bu kez "İstanbul İl Jandarma Komutanlığı KOM Şube Müdürlüğü" yazıyor.
Jandarma'nın da Hükümet yanlısı tavır aldığı basına da yansıyınca Türk ordusu yazılı bir açıklama yaptı. Türk ordusunu klişe tekrarlarının ve hatırlatmalarının ardından "TSK hiçbir şekilde siyasi tartışmaların içerisinde yer almak istememektedir" denildi.
CHP yolsuzluktan bastırıyor
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Yasama ve yargıya açıkça baskı kuruyor. Savcının elinden soruşturma yaptığı dosyalar alınıyor. Hırsızların özgür bırakılıp, hırsızlık soruşturması yapan savcıların pasifize edildiği bir sürecin içine girdik. Yönetmelik değiştiriyorlar ve adı yolsuzluğa bulaşmış olan bakanlar değiştiriyorlar. Bir siyasal iktidar yolsuzluk ve rüşveti nasıl korur aklım almıyor. Böyle bir tabloyla Türkiye Cumhuriyeti ilk kez karşılaşıyor. Efendim, ‘Bizim abdestimizden şüphemiz yok’ diyorlar. Abdestinden şüphen yoksa neden yönetmeliği değiştiriyorsun? Neden savcının elinden o dosyayı alıyorsun? Dört bakanın önüne neden istifa dilekçelerini koydun? Neden o dört bakana ‘Beni savunan bir açıklama yapın’ diye neden baskı kurdun? Senin her tarafın şüpheli, sadece abdestin değil. İnancında şüpheli senin... Rüşvete bulaşmış bir siyasal iktidar var. Panik bundan kaynaklanıyor."
3 istifa
Bir süredir AKP Hükümeti'nin politikalarını eleştiren ve yolsuzluk operasyonu sonrasında da net tavır alan eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ile Erdal Kalkan ve Haluk Özdalga, önceki gecen disipline sevkedilince, süreci beklememeyi tercih etti. Üç isim de dün aralıklı olarak kameralarına karşısına geçerek, AKP'den istifalarını gerekçeleriyle deklare etti.
Danıştay devreye girdi
AKP Hükümeti'nin, operasyonları bloke etmek ve yürütmenin bilgisi dışında gelişmesini engellemek için operasyonun ilk günü çıkardığı Adli Kolluk Yönetmeliği, rafa kaldırıldı. Hürriyet'ten Oya Armutçu'nun haberine göre Danıştay 10. Dairesi dört bakanı kabine dışı bırakan yargıda kriz yaratan Adli Kolluk Yönetmeliği’nin yürütmesini oyçokluğu ile durdurdu. Böylece, polisin amirine, savcının başsavcıya el koydukları olaylar, yakalanan kişiler ve alınan tedbirler hakkında derhal bilgi verme zorunluluğu da kalktı. Danıştay, “telafisi güç zararlar nedeniyle” davalı Adalet ve İçişleri Bakanlıklarının savunmasını bile beklemeden ivedilikle yürütmeyi durdurma kararı aldı. Savcıların Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) iletişimin tespiti, dinlemesi ve kayda alınmasını düzenleyen 135/6. maddesindeki rüşvet, kaçakçılık, silahlı örgüt başta katalog suçlar nedeniyle yapacakları soruşturmaları başsavcıya bildirme zorunluluğu da kalkmış oldu.
Başbakan koşturuyor
Türk Başbakan Recep T. Erdoğan, oğlunu da kapsayan operasyonu durduktan sonra dün tekrar taraftarlarına hitap etti. Sakarya'da hem ünuversite de hem de toplu açılışta konuşan Erdoğan, büyük Türkiye'nin istenmediğini bunun içinde içerdeki ajanların, çetelerin hareketlendiğini savundu. Erdoğan, "millet" ve "din" argümanlarını süslediği konuşmasında, meselenin yeni Türkiye ile eski Türkiye arasında tercih olduğunu söyledi. Başbakan, savcıları suçladı, yetkisi olsa HSYK'yi dağıttacağını ekledi.
Çocukları için itiraz
Bu arada akşam saatlerine doğru istifa eden bakanlar Muammer Güler ve Zafer Çağlayan, tutuklu oğulları için itiraz dilekçeleri verdi.
İSTANBUL
