Deniz seviyesi ne kadar yükselecek

Haberleri —

Bilim-Teknik GÜNDEMİ


ABD’li bilim insanları tarafından yapılan bir araştırmada deniz seviyesinin bu yüzyılın sonuna kadar birkaç metreye varan oranlarda yükselebileceği ifade edilmişti. Bilim dünyası şimdi bu senaryonun ne kadar gerçekçi olduğunu tartışıyor. 

Dünyada buzulların artan bir oranda erimeye başladığı bir gerçek. Buna küresel ısınmanın neden olduğunu konusunda da – bazı güçlü itirazlar olsa da – neredeyse herkes hemfikir. Ancak buzulların erimesinin ne kadar hızlı olduğu, ne kadarlık bir su seviyesi yükselmesine neden olacağı ve durup durmayacağı konuları tartışma konuları. 

Deniz seviyesindeki yükselmenin metrelerle ifade edilmesi birçok ada ülkesi ve okyanus kıyısındaki bazı şehirler için ciddi birer sorun. Binlerce yıldır 19’uncu yüzyıla kadar olan seviyesini koruyan denizlerin sanayileşmenin yarattığı kirlilik ve bunun sonucu oluşan iklim değişiklikleriyle seviyesinin yükseldiği savunuluyor. 

1880 yılından bugüne deniz seviyeleri 20 santim kadar yükseldi. 1993 yılından bu yana deniz seviyesi her sene rekor bir seviye olan 3 milimetre artıyor. Bu yüzyılda 30 santimlik bir yükselişe tekabül ediyor. 


Sıcak iklim eşittir deniz seviyesinde yükselme

Geçmişe, uzak geçmişe bakacak olursak tarih öncesi zamanlardaki kayıtlar bize deniz seviyesinin çok daha yüksek olduğunu gösteriyor. Bundan 129 bin ile 116 bin yıl önce deniz seviyesi bugünden 5 ila 10 metre kadar daha yüksekti. Bilim insanlarının fosil kayıtlar üzerinde yaptığı çalışmalar küresel ortalama sıcaklığın o dönem günümüze oranla 2 derece daha yüksek olduğunu gösteriyor. Yani sıcak iklimle deniz seviyesindeki yükselme arasında direkt bir bağ var. 

1900 yılından bu yana okyanuslarda görülen ısınma buzulların giderek daha da küçülmesine neden oluyor. Karaya sıkışmış su kaynaklarında da artan bir ısınma söz konusu olsa da ağırlıklı yükü okyanuslar çekiyor. Uydu verileri Grönland ve Antarktika’daki buzulların deniz seviyesindeki yükselmeye en çok katkı verdiğini gösteriyor. 

İklim Değişikliği konusunda Hükümetlerarası Panel’e göre 2100 yılında deniz seviyesinde 52 ila 98 santim arası bir yükselme görülebilir. Panel bu araştırmasında dünyada sera etkisi yapan gazların salınımının günümüzdeki düzeyde sürekli artacağını esas alıyor. Bu gazların salınımı azaltılmasa dahi deniz seviyesinde 28-61 santim arası bir artış bekleniyor. 

Daha önce belirttiğimiz gibi bu artışın üç büyük kaynağı var. Okyanusların genişlemesi, buzulların erimesi ve Grönland’daki dev buzul katmanı. 


1 metrelik yükselme mümkün mü?

Panelin araştırması bilim dünyasında büyük bir etki ve tartışma yarattı. Binlerce yıldır değişmeyen deniz seviyesinin sadece bir yüzyılda 1 metre yükselmesinin yaratacağı felaket etkisi tabii ki bunun en önemli nedeni. Peki felakete hazır olmalı mıyız?

Buzul çağının bir şekilde sona ermesinin ardından görülen dramatik buzul erimelerinin üzerinden 10 bin yıl geçti. Bugün görülen buzul erimeleri, o dönemde yaşanan ısınma sonucu yaşanan erimelere yakın seviyelerde. Yani bir metrelik bir yükseliş oldukça mümkün. 

Ve deniz seviyesi sorunu sadece burada bitmiyor. Bilim insanlarına göre 2500 yılında deniz seviyesi yaklaşık 7 metre kadar yükselebilir. Bazı hesaplar ise Antarktika’daki erimenin çok daha fazla bir deniz seviyesi yükselmesine neden olabileceğini gösteriyor. Hatta bu yüzyılda Antarktika deniz seviyesinde belki 1 metreden daha fazla yükselmeye neden olabilecek kadar küresel ısınmadan etkilenebilir. 


Antarktika kilit rolde

Şu anda Antarktika’daki erimeyi ağırlıklı olarak okyanustaki ısınma sağlıyor. Yani buzul kıta üst kesimlerinden değil, okyanusun altından eriyor. Bu da dev buzula alttan bir kök gibi buzulla bağlı olan üst katmanların okyanusa savrulmasına ve erimesine neden oluyor. 

Bilim insanları kıtanın bu alttan erime sonucu ne kadar dengesizleşip, ne kadar buzulu okyanus sularına salacağı konusunda emin değil. Bunun çok hızlı bir şekilde olabileceğini savunan bilim insanları da var. 

Özellikle Batı Antarktika ve Doğu Antarktika buzullarının bir bölümünün altı sıcak okyanus dalgaları tarafından kilometrelerce oyulmuş durumda. Çok büyük buzul kütlelerinin şu anda ana Antarktika buzuluyla bağı bundan 100 sene öncesine göre artık çok zayıf. 

Birçok araştırmada Batı Antarktika’daki buzulların artık durdurulamaz bir şekilde eriyeceği ifade ediliyor. Bölgede inceleme yapan uzmanlar 2100 yılındaki deniz seviyesindeki yükselişi en az 80 santim olarak gösteriyor. 


Grönland da hayati önemde

Bilim insanlarının araştırmalarına göre Grönland’daki dev buzul kütlesi de deniz seviyesindeki yükselmeye etki edecek önemli faktörlerden biri. Bu kara parçasındaki buzulların tümünün erimesi deniz seviyesinin 7 metre yükselmesine neden olacak. Şu andaki hesaplar bunun yaklaşık bin yıl kadar sürebileceğini belirtiyor. 

Küresel alandaki ısınmanın ne kadar süreceği ise belirsiz. Dünyanın çok daha büyük ölçekli felaketlerden zamanla kurtulduğu ve doğanın dengesini düzenlediği biliniyor. Ancak doğanın bunun faturasını ada ülkelerinin halklarına, bugün deniz kıyısındaki görkemli şehirlere ve hatta Japonya gibi ülkelerin tümüne keseceği neredeyse kesin. 


Dokuzuncu gezegenin varlığına yeni kanıtlar

Bilim insanları Güneş Sisteminin uzak sınırılarında dokuzuncu bir gezegenin varlığına işaret eden yeni kanıtlar buldu. 

Geçtiğimiz Ocak ayında Kaliforniya’daki Teknoloji Enstitüsünden astro bilimci Konstantin Batygin ve Mike Brown, Güneş Sisteminde dokuzuncu bir gezegenin var olduğunu öne sürmüştü. İkili buna kanıt olarak Kuiper Kemerindeki açıklanamayan yörünge anomalilerini göstermişti. Bu anomaliler söz konusu dokuzuncu gezegenin dünyada 10 kat daha büyük olduğunu gösteriyor. 

SETI Enstitüsüne göre Güneş Sisteminin dış sınırlarında görülen bu sapmalar artık net bir şekilde tespit edildi ve bunların bir tesadüf olması ihtimali ise 1000’de 1. Astro bilimciler şimdi gezegenin peşine düşmüş durumda. 


Ancak güneşe çok uzak olan bu gezegenin mevcut teleskoplarla görülme şansları çok düşük. En uzak gezegen olan Neptün’den 20 kat daha geniş bir yörünge izleyen gezegenin Plüton’dan 5 bin kat daha ağır olduğu iddia ediliyor. 


HAZIRLAYAN: Doğan Barış ABBASOÐLU

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.