Dersim’i ‘sünnileştirme’ operasyonu
Toplum/Yaşam Haberleri —
- Türk devleti diyanetiyle, tarikatlarıyla Alevi nüfusunun yoğun olduğu Dersim’de asimilasyon ve sünnileştirme operasyonlarını yoğunlaştırdı. Issız dağ köylerine dahi cami yapıldığı kentte kişi başına düşen cami sayısı AKP’nin kalesi konumundaki pek çok kenti geride bıraktı.
“Şehirlerin modernleşmesinde en büyük pay camilerindir.” Bu sözler 27 Ağustos günü Tunceli İl Jandarma komutanlığında cami temeli atan Türk Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a ait. Erbaş o gün Kürt Alevilerin nasıl asimile edileceğini de şu sözlerle itiraf etmişti: “İnşallah bu bölgede oturan kardeşlerimizin çocuklarına ders verecekler. Kur’an ile tanıştıracaklar onları ve Peygamber Efendimizin ahlakını onlara anlatacaklar. Vatanımızı, vatan sevgisini anlatacaklar. Bayrak sevgisini anlatacaklar. Askerliğin ne olduğunu, şehitliğin ne olduğunu, gaziliğin ne olduğunu hocalarımız burada çocuklara anlatacak.”
Türk devleti, Dersim’de Kürt Aleviliğine son yıllarda eş zamanlı bir saldırı başlattı. Kürt Aleviliği’ni kuşatıp Türk İslamcılığının bir kolu, tarikatı haline dönüştürmek istiyor. Bunu da Diyanet’in ‘Alevi dedeleri’ eliyle yapıyor.
Yaklaşık 90 bine ulaşan cami sayısına baktığımızda Türkiye medeniyetin neresinde? Bu soruyu bir kenara bırakırsak, halkının yüzde 99’unun Alevi olduğu Dersim’de ıssız dağ köylerine dahi cami yapılıyor. Üstelik bu camilerin pek çoğunun faal olmadığı, hatta cami olarak gösterilen adreslerin bir kısmının içinde aileler yaşıyor.
Öyle ki Dersim kişi başına düşen cami sayısı bakımından AKP’nin kalesi konumundaki pek çok kenti geride bırakmış durumda.
AKP-MHP iktidarı, 2022 yılı haziran ayında Munzur Üniversitesi’ne cami ve kuran kursu açmıştı.
‘Her yere cami yapıyorlar’
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Dersim Şube Başkanı Ekber Kaya, “Böyle devam ederse her yere cami yapılacak. O yüzden devleti yönetenlerin artık bu politikalardan vazgeçmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Dersim’de asimilasyon politikası adım adım uygulandığına dikkat çeken Kaya şöyle konuştu: “Üniversitelerde ve askeri yerlerde camilerin açılması sakıncalı bir durumdur. Acaba Türkiye başka bir düzene mi hazırlanıyor? Şeriatın taşları mı döşeniyor? Dersim’e hizmet için gelen memurlar, valiler, kaymakamlar ve bir bütün olarak devlet erkânı Dersim halkına hizmet vermek gibi bir maksatları yok. Dersim’de Sünni vatandaşlarımızın da yaşadığını biliyoruz ve onların kendi inancını yaşamasıyla ilgili hiçbir sorunumuz yok. Ancak bu durum Alevi inancını asimile etmeye yönelik. Her köye, mahalleye, askeri kışlaya, üniversiteye cami yapılmasına karşıyız. Artık buna son verilmesi lazım.”
‘Tek cemevi, devletin karakolu’
Avrupa Alevi Birlikleri Federasyonu Eşit Başkanı Hüseyin Mat da Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın Tunceli İl Jandarma Komutanlığı’nda cami temeli atma törenindeki konuşmasını “açık bir zulüm ve faşizm” olarak değerlendirdi.
“Devletin Dersim üzerinde oynadığı asimilasyon politikaları bitmiyor” diyen Mat Dersim halkının bu dayatmayı kabul etmeyeceğini ifade etti.
Mat’ın yaptığı açıklama şöyle:
“Dersim’de yaşayan halkın neredeyse tamamı Alevi, resmi görevliler (asker, polis, memur) dışında. Ancak bu demografik yapıya rağmen, şehir sınırları içerisinde 117, Dersim merkezinde ise 5 cami bulunurken, sadece bir cemevi var. O cemevi de ne yazık ki devletin bir karakolu gibi işlev görüyor. Yani, Dersim şehir merkezinde halka ait bir cemevi bulunmuyor.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi, şimdi de yeni bir cami temeli atıldı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Tunceli’de asker ve polislerin katılımıyla tek başına cami temeli attı. Açılışta halktan kimse yoktu; sadece resmi görevliler vardı.
Aleviler defalarca dile getirdi. ‘Bizim ibadethanemiz cemevidir.’ Ancak devlet, camiyi zorla dayatmaya devam ediyor. Bu, açık bir zulüm ve faşizmdir. Bir halkı, inancına uygun olmayan bir ibadethaneyi benimsemeye zorlamak, devlet imkanlarıyla yapılmaması gereken bir baskıdır.
Ancak bilinmelidir ki, Dersim halkı bu dayatmacı politikaları asla kabul etmez. Onlar, ocaklarına, pirlerine ve kutsal mekanlarına olan ikrarlarını koruyarak yaşamaya devam edeceklerdir.”
* * *
Ali Ekber Yurt ‘düşkün’ ilan edildi
Dersim Pirler Meclisi, kentteki tek cemevini de karakola çeviren Ali Ekber Yurt’u düşkün ilan etti. Yurt’u dört kez dar meydanına özünü dara çekmeye çağırdıklarını ancak pir huzurundan kaçtığına dikkat çeken Pirler Meclisi, “Ali Ekber Yurt gelip özünü dara çekene kadar ‘düşkün’ ilan edilmiştir” dedi.
Dersim Pirler Meclisi, Tunceli Cemevi Başkanı Ali Ekber Yurt’u düşkün ilan etti. Pirler Meclisi yaptığı açıklamada, “Ocak pirlerimizin ortaklaşa aldığı karar sonucunda Ali Ekber Yurt gelip özünü dara çekene kadar ‘düşkün’ ilan edilmiştir” dedi.
Dersim’de yaşayan Alevi-Kızılbaş inancına sahip pirler olarak öncelikle inancın verdiği sorumluluğun her zaman bilincinde olduklarını hatırlatan Pirler Meclisi’nin açıklaması şöyle: “Merkezinde İnsan-ı Kamil bulunan, temelinde adalet, sevgi ve hoşgörü olan inancımız asla adaletsizliği ve kini içerisinde barındırmamıştır. Pirlerimizin bizlere emanet ettiği ikrar ile bağlı olduğumuz bu yola sahip çıkmak tüm Alevi canlarımızın da sorumluluğudur. Bu yolda hizmet eden pirlerin hiçbir siyasi kurumun, partinin ve kişilerin etkisi altında kalmadan davranmaları, inancımıza pirlerimize ve taliplerimize karşı olan sorumluluğumuzdandır.
Bugün gelinen noktada Tunceli Cemevi’nde başkanlık ve dedelik yapan Ali Ekber Yurt toplumun geneli tarafından uzun süredir inançsal değerlere uygun davranmamasından kaynaklanan şikayetler nedeniyle defalarca uyarıldı. Bu uyarılarımızı dikkate almayarak inancımızın aksine davranmaya devam etmiş rızasız olarak da hala Tunceli Cemevinde bulunmaktadır. Alevi inancının temel değeri olan edep-erkana uygun davranışlarından dolayı Pirler meclisi 4 defa dar meydanına özünü dara çekmeye çağırmış fakat hiçbirine gelmemiştir. Böylelikle Ali Ekber Yurt inancımızın kurallarını hiçe saymış ve pir huzurundan kaçmıştır.
Pirler olarak yaptığımız değerlendirmeler ve halkımızla yaptığımız istişareler sonucu Ali Ekber Yurt gelip özünü dara çekene kadar ‘düşkün’ ilan edilmiştir.
Özünü dara çekene kadar halkımızın ve tüm kurum kuruluşların Ali Ekber Yurt’u hiçbir şekilde muhatap almamaları konusunda bilgilendirir. Pirler Meclisi olarak tüm Alevi kamuoyuna saygılar sunarız.”
* * *
Diyanet Dersim’de ne yapıyor?
* Dersim’de birçok Ocakzade Alevi dedeleriyle kurulmuş çıkar ilişkileri Türk Diyaneti’nin rahat hareket etmesine zemin sağlıyor.
* Gri Pasaport taşıyan dedelerin yüzde 90’nı Dersimli.
* Cemevi Başkanı Ali Ekber Yurt’a, Diyanet Başkanının Kur'an hediye ederek, “Kur'an-ı Kerim-Cami ve Sünnet”i hatırlattı.
* Elinde Kur’an Dersimli dedeler, Alevi Ocaklarını ve cemevlerini dolaşarak Alevileri Kuran-Sünnet ve Camiye davet ediyor. Dedelere Kur’anı öptürmesi, İslamcılık çatısı altında birliğe davet etmesi Türk Diyaneti’nin yakın zamanda dikkat çeken faaliyetleri oldu.
* Bir ilk diye sunulan, dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, İzzettin Doğan ile birlikte olarak, Dersim Cemevi’nde posta oturtuldu.
* Türk Diyanet’i, Alevileri Emevi camiisine davet ederken, Şiiler Ehlibeyt camiindeki “Ali Algısı” üzerinden Alevileri, Ehlibeyt camisine davetlerini de Dersimli dedeleri kullanarak yapıyor.
* * *
Pirler Mengen’e uğramaz oldu
Muş’un Varto İlçesinin dağ köylerinden Alabalık (Mengen), kutsal mekanlarıyla bölgenin gözde adreslerinden biri. İlçe merkezinin bir hayli uzağında yer alan köy, akarsuları, bitki örtüsü ve coğrafi konumu ile de öne çıkıyor.
Çok sayıda ziyareti olan köy, özellikle yaz aylarında Alevi toplumunun uğrak mekanı haline geliyor. Xizir ve Mansur ziyaretleri başta olmak üzere, Alabalık köyünün tarihçesini PİRHA’ya anlatan Muhtar Çayan Akıncı, köyde çok sayıda kutsal mekanın olduğunu söyledi.
Akıncı şunları belirtti: “Köyümüzün tarihçesiyle ilgili yaklaşık 4-5 dedeyi biliyoruz. Bu da 150-200 yıla tekabül ediyor. Annemizin anlattığı kadarıyla köyümüzün kutsalları arasında yukarı kesimde Xizir ziyaretimiz var. Xizir ziyareti bu toplum için çok önemli bir değerdir. İnsanlar gidip orada adaklarını yapar. Hasta insanlar da şifa bulmak için oraya gider.
Köyümüzde ayrıca ‘Tek Armut’ isimli bir ziyaretimiz daha var. Orası da bizim bir başka kutsal alanımız. Köyümüzde herkes, sabah evinden ilk çıktığı zaman bu mekana karşı dua eder. Bunların haricinde köyümüzde ‘Herema Mansur’ (Mansur’un Bölgesi) isimli bir ziyaret daha var. Orası da kutsallarımızdan biri. Gelen lokmalarımızı orada dağıtırız.”
Yol yürütücüleri aktif değil
Çayan Akıncı, köydeki cemevini de kendi olanaklarıyla yaptıklarını ancak “Yol yürütücüleri”nin, geçmişe nazaran aktif olmadıklarını belirtti. Akıncı, şöyle konuştu: “Cemevimiz, köyümüzün ortak paydası ile yapılmış bir cemevidir. Çocukluğumuzda köyümüzde dedemiz vardı ve o zaman cem yapılırdı. Yaşanan göç durumundan sonra bu durumda biraz kopukluk oldu ama yine de ibadetlerimizi yapıyoruz. İnsanlar yaz-kış köyde yaşamını sürdürüyor ancak köyde mevcut bir ana/pir yok.
Baba Mansur Ocağı’na mensubuz. Dedelerimiz Dersim’dendir. Yakın tarihe kadar da köyümüzü ziyaret etmişlerdir ama şu an eskiye nazaran aktif bir durum yok. Pirler, eskisi gibi gelip gidemiyor.”
Akıncı, AKP-MHP hükümetinin kurduğu Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’na tepki göstererek, “Aleviliğin bir inanç olarak görülmesini isteriz. İnanç boyutunda, Aleviliğin Kültür Bakanlığı’na bağlanmasına karşıyım. Aleviliğin özerk bir kurum olarak kalmasını isterim. Çünkü Alevilik, temelde bir inançtır” dedi. HABER MERKEZİ