Diz çöktürmeyince tezgah kurdu

İkinci Kobanî Kumpas Davası

İkinci Kobanî Kumpas Davası

  • İkinci Kobanî Kumpas Davası duruşması öncesi konuşan DEM Parti Eşbaşkanı Tülay Hatimoğulları, "AKP, HDP’nin siyaseten elini bükemediği, Kürt halkına diz çöktüremediği için Kobanî Kumpas Davası'nı tezgahlamıştır" dedi. 

DAİŞ'in Kobanî'ye dönük saldırıları sonrası 6-8 Ekim 2014'te gerçekleşen eylemler gerekçe gösterilerek HDP eski milletvekilleri Hüda Kaya, Serpil Kemalbay, Fatma Kurtulan, Garo Paylan ve Pero Dündar hakkında açılan davanın ilk duruşması dün görüldü. DEM Parti Eşbaşkanı Tülay Hatimoğulları, duruşma öncesi Sincan Cezaevi Kampüsü önünde açıklama yaptı. Önceki dava ve siyasetçilere verilen cezaları hatırlatan Hatimoğulları, davaları "kumpas" olarak nitelendirdi. Hatimoğulları, “Nitekim haklı da çıktık. Ceza alan arkadaşlarımızın hiçbiri isnat edilen suçlardan ceza almış değildir” dedi. Hatimoğulları, şunları söyledi: "Hüda Kaya arkadaşımızın da yargılandığı Kobanî Kumpas Davası'nın ikinci etabında yine aynı kumpasın buradaki iddianamede de olduğu gibi devam ettiğini görüyoruz. Sevgili Hüda Kaya, 28 Şubat döneminde yargılanmış bir insandır. Aynı Hüda Kaya şu anda Saray’ın yargısı tarafından aynı 28 Şubat mantığıyla yargılanmaktadır. AİHM’in Demirtaş için vermiş olduğu karar, bu davada yargılanan bütün arkadaşlarımızı bağlayan bir karardır. AİHM kararlarının uygulanmasını talep ediyoruz.

Hukuk varsa karar beraattır 

AKP, HDP’nin siyaseten elini bükemediği için, Kürt halkına diz çöktüremediği için Kobanî Kumpas Davası'nı tezgahlamıştır.  Hüda Kaya’nın tutukluı, diğer arkadaşlarımızın ise tutuksuz yargılandığı Kobanî Kumpas Davası'nın ikinci etabında bütün arkadaşlarımızın serbest bırakılması gerekiyor. Bugün şayet zerre kadar vicdan varsa, hukuk gözetliyorsa verilmesi gereken karar da beraat kararıdır.”

Biz mağdur değiliz

Sincan Cezaevi Kampüsü'nde bulunan Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutsak siyasetçi Hüda Kaya, Silivri Kadın Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Hüda Kaya, "Bu iddianame öncekilerin kötü bir kopyası olarak önüme geldi. Baştan sona tek bir hakaret içermeyen konuşmalarım nedeniyle yargılanıyorum. Konuşmalarım siyasi bir intikam olarak karşıma konuldu. Tek başımıza da kalsak yalana, haksızlığa sarılmayız" dedi. Konuşmaların ve katıldığı tüm etkinliklerin suçlama konusu yapıldığını belirten Kaya, şunları. söyledi: “Adalet mülkün temeli değil de mülk adaletin temeli olunca, egemenlik halkın değil egemenlerin olunca, hukukun üstünlüğü değil üstünlerin hukuku geçerli olunca elbette sanık sandalyesinde olan bizler oluyoruz. Biz mağdur değiliz, çünkü çok şükür çalmadık, insanların özgürlüklerini çalmadık, yalan söylemedik, şiddetin her türlüsüne karşı olduk. Bütün bunlara rağmen savcılığın talep ettiği suçlara karşı ifade vermem hukuksuzca engellendi ve 8 aydır haksız şekilde tutuklu bulunuyorum. Bir milletvekili temsil ettiği insanların acısında, taziyesinde, haksızlığa uğradığında onların sesi olmak için çalışır. Hala görevde olan milletvekilleri de bunun için çalışıyor. Bizleri özgürlüğümüzden alıkoyanların verdiği kararların siyasi olduğunu söylüyorum.”

Tutukluluğun gerekçesi yok

Kaya’nın beyanları ardından söz alan avukat Zilan Leventoğlu, 2013-15 arasında yaşanan sürece dikkat çekerek, bu süreç üzerinden 11 yıl geçtiğini hatırlattı. Leventoğlu, Bu sürecin içinde yer alan AKP’lilerin yargılanmadığını, ancak HDP’li siyasetçilerin ise yargılandığını söyledi. Leventoğlu, söz konusu faaliyet ve çalışmaların suç olmadığını ve devletin bilgisi ile yapıldığını paylaştı. Leventoğlu, "Tutukluluk halinin hiçbir hukuki ve makul bir gerekçesi kalmamıştır” diye konuştu. Duruşmaya ara verildi. ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.