Dostlar ve Romalılar! Kobanê ruhu Neron'u durdurdu

Haberleri —

Roma’yı daha çok sevdiği için Sezar’ın öldürülmesinde yer alan Brutus, Romalılara hitaben şöyle bir konuşma yapar: “Eğer bu topluluğun içinde Sezar’ın kendisini çok seven bir dostu varsa, ona derim ki Sezar’a karşı Brutus’un duyduğu sevgi, onunkinden hiç de aşağı değildi. Eğer o dost, Brutus’un niçin Sezar’a karşı çıktığını sorarsa, ona cevabım şudur; Sezar’ı daha az sevdiğimden değil, Roma’yı daha çok sevdiğimden.”

Böylece Brutus bu eylemiyle diktatörlüğe soyunan Sezar’a dur diyenlerin arasına katılmıştı. Romalıların karşısına geçip ironi yapan Marcus Antonius ise; “Dostlar, Romalılar, vatandaşlar, beni dinleyin: Ben Sezar’ı gömmeye geldim, övmeye değil. İnsanların yaptıkları fenalıklar arkalarından yaşar, iyilikler çok zaman kemikleriyle beraber gömülür…”

Sezar’ı o gün Roma’da gömenler aslında diktatörlük anlayışını gömmüşlerdi. Roma’yı sevenler Sezar’ı gömmeye gelmişlerdi. Kim ne derse desin ben tarihin tekerrürden ibaret olduğuna inandım hep bunun motorunun da kuşak laneti olduğunu gördüm. Seçimlerde bu sakat ruh gömülmüştür. Asla yeniden canlandırılmayacaktır, bunun paniğini görenler ise savaş hazırlıklarına başladılar ne yazık ki!

Bir önceki yazımın konusu Doğu Roma’nın Nero’nu olmaya hazırlanan Erdoğan ile ilgiliydi. 7 Haziran seçimleri Nero olmaya hazırlanan Erdoğan’ın düşlerine büyük bir darbe vurdu. Bunda fundamentalist İslam’a karşı duran Kobanê direnişinin büyük katkısını görmek gerekir. 

 Bunun için Ortadoğu coğrafyasının yeni yıldızı olan laik Kürt hareketini ve özellikle bu hareket içinde kadınların direnişini kutluyorum. Dünyada bu gerçekliği gördü ve direnişçi Kürt kadınları saygıyla karşılandılar. “Dostlar ve Romalılar!” bu coğrafyayı daha çok sevenler Doğu Roma’nın Nero’nu olmaya hazırlan Erdoğan’ın düşlerini toprağa gömdüler. Ama gel gör ki Doğu Roma’da oyun çok. Onun için de şimdi İŞ(İD) çetesini arkasına alarak Sultan Selahaddin olmaya soyunuyor ve savaş çanları çalıyor. Ama bir şeyi unutuyor sanırım; o da onun karşısında Haçlı Ordusu’nun olmadığını. 

Seçimlerden ağır bir yenilgi ile çıkanlar sanırım demokrasiye inanmadıkları için -ki onların demokrasi inançları benim için hep kuşkuluydu- sandıkta kaybettiklerini silah ve şiddet ile geri almak istiyorlar. Buna güçleri yeter mi hep beraber göreceğiz çünkü karşılarında ciddi bir laik cephe var ve bu cepheye dünyanın her yerinden destekler devam ediyor.

Seçim öncesi Diyarbakır’ı kundaklamaya kadar giden anlayış da şükür ki boş çıktı. Kürtler ve laik Türklerin paradokslarını aşmalarında belirleyici oldu. Kürtler de laik Türkler de bu coğrafyada radikal İslam’ı istemediklerini seçim ile gösterdiler. Bu sonuç aynı zamanda Kürtlerin Türkiye coğrafyasında laikliğin güvencesi olduğunu da kanıtladı. Bu durum Aristo mantığına vurulduğunda ise Laik Türkler Erdoğan yerine Öcalan’ı tercih ettiler.

Sonuç olarak 7 Haziran seçim sonuçları Doğu Roma’nın Nero’nu olmaya hazırlan düşüncenin sakatlığını da tescillemiştir. 

“Dostlar ve Romalılar!” Israrla belirtmem gerekir ki bu seçimler, Kürtler, sosyalistler ve ezilenler tarafından Türkiye toplumuna bırakılmış bir mirastır. Şimdi bize düşen mirasımıza sahip çıkmaktır. Çünkü putlara, putlaştırılan insanlara hayır dendi seçimlerde. İnsanlar yüreklerinden çıkarttıkları çekiçle putlarını kırdılar. Artık putlara ihtiyacımız yok dediler.

Ama unutulmaması gereken şey 7 Haziran seçimleri ile sakatlığı derinleşen bu güç zehirlenmesinin daha tehlikeli hale geldiğidir. Çünkü kendi kentini kundaklamakta bile tereddüt etmeyen bu güç zehirlemesinin bir iç savaş çıkarma hevesi hepimizin kapısının önünde duruyor. Bundan dolayı da herkesin çok daha duyarlı olması gerektiğidir.

Şunu demeden de edemeyeceğim; sanırım bu güç zehirlenmesi karşısında hipnotize olan bir zamanların aydın ve muhaliflerinin de Doğu Roma’nın Nero’sunun yanında mecliste yer alması ve ona şakşak yapması savaşı kapımıza kadar getiriyor! Savaş düşüncesiyle yatıp kalkan bir toplumun ne kadar sağlıklı olacağına varın siz karar veri derim. Fakat beni mutlu eden şey ise meclise yolladığımız kadınların asla savaşa ve savaşçı zihniyete geçit vermeyeceğidir.

Evet! “Dostlar ve Romalılar!” Şimdilik cenazeyi gömdük dilerim Türkiye televizyonlarında bir bölümde öldürdükleri kişiler öbür bölümde diriliyor ya dizilerdeki gibi yeniden dirilmez ölüler...

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.