Faşizmin tam karşısındayız
- Alevi örgütleri öncülüğünde Kadıköy’de düzenlenen mitingde Alevilerin taleplerin tekrarlanarak, net mesajlar verildi: “Tekçi ve inkarcı iktidara boyun eğmiyor ve karanlığa teslim olmuyoruz. Omuz omuzayız. Faşizmin tam karşısındayız.
- Devletin Alevisi olmayacağız. Retçi, inkarcı ve asimilasyoncu politikalarınızı; ırkçı, tekçi, dinci eğitim sisteminizi kabul etmiyoruz. Laik, demokratik, bilimsel, parasız ve ana dilinde eğitim mücadelemizden asla vaz geçmeyeceğiz.”
“Laik Eğitim, İnsanca Yaşam, Demokratik Türkiye” şiarıyla yapılan mitinge binlerce yurttaş katıldı.
Alevi örgütleri öncülüğünde dün İstanbul/Kadıköy’de “Laik Eğitim, İnsanca Yaşam, Demokratik Türkiye” şiarıyla mitin yapıldı. Miting öncesi kurumlar, siyasi parti ve sendikalar, Cumhuriyet Meydanı’nda bir araya gelerek, kortejler halinde boğa heykelinin önünden mitingin yapılacağı İskele Meydanı’na giriş yaptı. Mitinge, HEDEP Eşbaşkanı Tülay Hatimoğulları, Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Mustafa Arslan, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Başkanı Cuma Erçe, Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eşbaşkanları Kadriye Doğan ve Musa Kulu, Alevi Kültür Dernekleri (AKD) Genel Başkanı Seher Şengüllü Yılmaz, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı (HVAKV) Ercan Geçmez, Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE) Genel Başkanı Zeynel Abidin Koç, HEDEP Dersim Milletvekili Ayten Kordu, HEDEP İstanbul Milletvekili Celal Fırat, HDP önceki donem milletvekilleri Alican Önlü, Ali Kenanoğlu ve Kemal Bülbül de katıldı.
Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) Genel Başkanı Mustafa Aslan açılış konuşması yaptı. Aslan, “Biz Aleviler olarak demokrasisi için buradayız. Cumhuriyetin demokratikleşmesi için mücadele ediyoruz. Herkes kendi dilini, inancını yaşayabilsin. Eğitim laik ve bilimsel olsun. Mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz. Başka illerde de bir araya geleceğiz. Tekçi, inkarcı iktidarı göndermek için alanlarda olacağız. AKP kendi Alevisini yaratmaya çalışıyor buna izin vermeyeceğiz” dedi.
Hep birlikte itiraz ediyoruz
Kurumlar adına ortak açıklamayı AKD Genel Başkanı Seher Şengüllü Yılmaz ve PSAKD Genel Başkanı Cuma Erçe okudu. Milyonları açlığa, sefalete, işsizliğe mahkum edenlere; toplumu kutuplaştıranlara, halkları ayrıştıranlara; inkarcılara, asimilasyonculara karşı Kadıköy’de hep birlikte itiraz edildiği belirtilen açıklamada, “Çerağlarımızı uyandırıp topluma ışık tutuyoruz. Birliği, beraberliği, kardeşliği, barışı haykırıyoruz. inancından, kimliğinden, cinsel yöneliminden ve politik görüşünden dolayı ötekileştirilenler olarak AKP-MHP hükümetinin, tekçi ve inkarcı siyasal iktidarın baskılarına boyun eğmiyor ve karanlığa teslim olmayacağımızı bir kez daha ilan ediyoruz. Omuz omuzayız. Zulmün zorbalığın, yobazlığın, gerici, şeriatçı, ırkçı politikaların… Faşizmin tam karşısındayız” denildi.
Mücadeleden başka çare yok
AKP ve ırkçı faşist ortaklarının tekçi, dayatmacı, yobaz ve inkarcı politikalarının ancak omuz omuza verilerek durdurulabileceği vurgulanan açıklamada, şunlar ifade edildi: “Karanlığa sürükleyen bu anlayışa karşı birlikte mücadele etmekten başka çaremiz yoktur. Biz Aleviler dünyanın neresinde olursa olsun, amasız, fakatsız mazlumun yanında zalimin karşısındayız. Bu nedenle Filistin topraklarında süren kirli savaşa bir an önce son verilmesini talep ediyoruz. Suriye’de savaş suçu işleyenler, Ortadoğu’da barış çağrısı yapamaz. Biz Aleviler Suriye’ye alkış çalan, Gazze’ye ağıt yakan iki yüzlü bir tutum içinde olmayız. Savaşa hayır, barış hemen şimdi demeye devam ediyoruz. Bugün bu meydandan bir kez daha haykırıyoruz. Yaşasın barış, inadına barış, inadına barış, inadına barış…
Halkın iradesini yok sayıyor
Savaşta ve çözümsüzlükte inat eden iktidar, halkın oylarıyla seçilen belediyelere kayyum atayıp, milletvekillerini cezaevinde tutarak halkın iradesini yok saymaktadır. İnsanlığa karşı işlenen suçların başında gelen Madımak davasını zaman aşımına uğratan, 33 canımızın katillerini serbest bırakan anlayış ile kardeşimiz Hrant Dink’in katilini, kadın düşmanlarını, çocuk tacizcilerini, mafya liderlerini, uyuşturucu baronlarını serbest bırakıp, devrimcileri, sosyalistleri, aydınları, gazetecileri haksız ve hukuksuz bir biçimde cezaevlerinde ağır tecrit koşullarında tutsak eden anlayış aynıdır. Antidemokratik 12 Eylül anayasasına dahi uymayarak Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını tanımayıp, hukukçulara parmak sallamak darbeciliktir. Türk Tabipleri Birliği’ne kayyum atamak darbeciliktir.
Dağımıza deremize sahip çıkacağız
İktidar, dağlarımızı ovalarımızı, akarsularımızı, esen rüzgarı dahi parsel parsel satıyor. Başta Alevi yerleşkelerini yasaların ve yönetmeliklerin arkasına sığınarak yeniden gasp ediyorlar. Kentsel dönüşüm kapsamına alınan mahalleler rezerv alan gibi hukuksuz kararnamelerle talan ediliyor. Bunlara izin vermeyeceğiz. Yaşam alanlarımıza sahip çıkmaya, deremize, ırmağımıza, dağımıza, taşımıza sahip çıkmaya devam edeceğiz. ÇEDES ve benzeri projelerle çocuklarımızın geleceğini; cinsiyetçi ve şeriatçı kuşatmayla kadınların özgürlüğünü; soygun ve sömürü düzeniyle emekçilerin alınterini çalanlar, milyonlarca genci işsizliğe mahkum ediyor.
Devletin Alevisi olmayacağız
Biz Aleviler, bir kez de buradan dostlarımızla birlikte haykırıyoruz. Faşizme geçit vermeyeceğiz. Karanlığa teslim olmayacağız. Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kurarak, dedelerimize maaş adı altında rüşvet teklif ediyorlar. Hükümetin asimilasyon üssü haline gelen bu başkanlığı tanımıyoruz, kabul etmiyoruz. Devletin Alevisi olmayacağız. Dedelerimizi hükümetin memurları yapmayacağız. Retçi, inkarcı ve asimilasyoncu politikalarınızı, gerici, ırkçı, tekçi, dinci eğitim sisteminizi kabul etmiyoruz ve hep birlikte bu saldırılarınızı püskürteceğiz. Laik, demokratik, bilimsel, parasız ve ana dilinde eğitim mücadelemizden asla vaz geçmeyeceğiz.
Alevilerin temel talepleri
* Zorunlu din derslerini kaldırın
* Diyanet İşleri Başkanlığını kaldırın.
* Alevilerden gasp ettiğiniz dergahlarımızı, vakıflarımızı, ibadethanelerimizi gerçek sahipleri olan Alevilere teslim edin.
* Madımak’ı utanç müzesi haline dönüştürün ve tüm katliamlarla yüzleşin.
* Cemevlerimizi ve inancımızı anayasal güvence altına alın.
* Alevi Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığını feshedin.
* “Eşit Yurttaşlık Hakkı” talebimizi karşılayın.
* İstanbul Sözleşmesi, Çocuk Hakları Sözleşmesi başta olmak üzere bütün uluslararası sözleşmelere uyun ve uygulayın.
Zalime biat etmeyeceğiz
Buradan bir kez daha haykırıyoruz; zulme boyun eğmeyeceğiz, zalime biat etmeyeceğiz. Hak ve hakikat mücadelemizden, laik demokratik cumhuriyet idealimizden vazgeçmeyeceğiz. Cumhuriyetin birinci yüzyılında ötekileştirilmiş bütün halklar olarak bir araya gelip, omuz omuza mücadele edecek ve bu ülkeyi birlikte özgürleştireceğiz. Bugün bu meydanda bunu bir kez daha ilan ediyoruz. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz. Er ya da geç ama mutlaka biz kazanacağız.” PİRHA/İSTANBUL