Hûsikan’da sömürgeci abluka
Toplum/Yaşam Haberleri —

Xana Axpar (Çınar)
- Çınar’ın Hûsikan köyünde kum ocağına karşı nöbet tutan askerler halka silahla saldırdı. Askerlerin köyü abluka altına aldığını belirten yurttaşlar, “Askerler, şirket ve muhtar köyü terketmemizi istiyorlar. Bizler yoksul insanlarız, nereye gideriz.
- Hepimizi öldürecek olsalar bile biz burayı vermeyiz” sözleriyle tepki gösterdi.
Amed’in Xana Axpar (Çınar) ilçesine bağlı Hûsikan (Husikan) köyünde, Kalyon İnşaat’ın kum ocağı projesi köylülerin tepkisini çekti. Girgever bölgesindeki akarsu yatağında başlatılan çalışma kapsamında ağaç kesimine başlayan şirket, 24 Mart'ta köylülerin protestosuyla karşılaştı. Üç gündür süren direnişte önceki gün jandarma köye giriş-çıkışları kapattı ve köylülere ateş açtı. Mustafa Alay, Mehmet Can Alay ve Fethi Turgay gözaltına alındı.
Askerler savaş alanına çevirdi
Köyde yaşayan Sıdıka isimli yurttaş, “Bizler yapısı taşlı olan bir yerde yaşıyoruz. Hayvanlarımız aç, o yüzden onları bu ağaç ve bitkilerle besliyoruz. Kimsenin köyde yaşananlardan haberi yok. Burada topraklarımızı satmışlar. Dün askerler gelip burayı adeta savaş alanına çevirdi. Bunların sorumlusu muhtardır. Burada çoluk çocuğa saldırdılar” dedi.
Çocuklarımız gözaltında tutuluyor
Sakine Alay ise 2 yıldır toz duman içinde olduklarını belirtti ve ekledi: “Bizler geçimimizi hayvancılıkla sağlıyoruz. İleride evim var ne zaman kamyon geçse bütün tozu dumanı içine giriyor, evimizde doğru düzgün oturamıyoruz. Çocuklarımız bu yüzden sürekli öksürüyor, hastalanıyor. Kamyonun önüne geçip, neden böyle yapıyorsunuz dediğimde gidip bizi şikayet ettiler. Astsubaylar gelip bize, ‘Kamyonların önüne neden geçiyorsunuz’ diyor. Biz de burada yol açmayın diyoruz. Eğer bize bulacakları bir yer varsa gideriz, onlar da burada ne yapıyorsa yapsın, biz nereye gidelim? Gidecek bir yerimiz yok. Bu kamyonlar aşağıda bir yerlere şirketle gidiyor, kum topluyor. Yollar da bozulmuş. Askerler bize silahla saldırdı. Eğer işe yarayacaksa direnmeye devam ederiz, gücümüz yeterse direnmeye devam ederiz. Dünden beri çocuklarımızı da nezarette gözaltında tutuyorlar. Kadınlara saldırdılar, gözlerimize gaz sıktılar.”
‘Köyü terketmemizi istiyorlar’
“Bize topraklarımızdan, yerlerimizden çıkmamızı söylüyorlar. Burada silahlarla kadınlarla çocukların arasına daldılar. Bir kadını hastaneye kaldırdık” diyen Hamdiye Abay ise şu bilgileri paylaştı: “Ne zaman sesimizi çıkaracak olsak muhtar gidip devlete şikayet ediyor, onlara bizim adımızı veriyor. Hem karakol hem de muhtar bu işten kar sağlıyor. Karakol hangi hakla çocuk ve kadınların olduğu yerlerde silah çekiyor?”
Köy asker ablukasında
Azize Turgay, askerlerin silahla saldırdıkları vurgulayarak şöyle dedi: “Şirketler buradan para yiyor, bizim hayvanlarımız bu dağlarda otlanıyor. Muhtar buradaki 4 aileyi direniyor diye şikayet etti. Madem burada böyle şeyler yapacaklar bize yeni bir yer temin etsinler. 3 çocuğumuz gözaltına alınmış. Askerler burada gözlerimizi açmamıza bile izin vermiyor. Sürekli köy içinde geziyorlar.”
“Bizler yoksul insanlarız”
“Bizler yoksul insanlarız, nereye gideriz” diye konuşan Mediya Akgeçit ise “Hepimizi öldürecek olsalar bile burayı vermeyiz. Bu dağlar, ağaçlar olmasa bizler ne yaparız? Bizler yoksul insanlarız, nereye gideriz? Bizler burayı vermeyiz diyoruz, onlar da burayı sizden alacağız diyorlar. Burada silah sıktılar, bizlere biber gazı sıktılar” diye konuştu.
Süreyya Çelebi: “Ölüm olsa da biz ölüme gideriz ama toprağımızı vermeyiz. Çocukların önünde silah çektiler, kadınlara silah çekip biber gazı sıktılar. Hani nerede kadın hakları?”
Zine Akgeçit: “Benim sırtıma atılan taşla bayıldım. Daha sonrasını hatırlamıyorum. Daha sonra kendime geldiğimde burayı vermeyeceğimizi söyledim. Çünkü biz burada hayvancılıkla geçiniyoruz. Eğer burayı bizden alırlarsa bize ne yaparız?” GÜLİSTAN GÜLMÜŞ/PELŞİN ÇETİNKAYA