• Ayten Beçet: En soğuk ayın, en soğuk karında bile sönmedi umutlar; acılara gömülmüş 15 Şubat gecesinde bile. Acılara gömülmüş umutlarla, çarpışan bir gün, mecburuz aydınlığa. Zerdüşt'ten beri kavgamız karanlıkla bu yüzden. Ve umut zaferden daha değerliyse her günümüz zafer tadında, zafer olmalı her an.

"Ateşle yürüyenlere

Eski zamanların

Kutsal ateşgahlarında yanan

Kocaman ateşlere

Baka baka büyüdü çocuklarımız

Nesilden nesile dönerken zaman

Hiç sönmedi beyinlerde

Aynı canlılıkla

Aynı imgelerimiz

Takatsiz kalan kollarımız

Durunca bile körük

En soğuk ayın

En soğuk karanlıkta bile

Bir umut gibi

Saklı kaldı toprakta

Hiç eksilmedi cemremiz

Ateşimiz"

Ayten Beçet’in dilinden dökülen bu şiir Önderlik gerçeğini ve soykırıma karşı direnişin tek yol olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Ayten Beçet, 23 Mart 2019’da Gebze Kadın Cezaevi'nde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın üzerindeki tecridi protesto etmek için fedai eylem gerçekleştirerek şehitler kervanına katıldı.

Ayten Beçet’in ailesi, Türk devletinin koruculuk dayatmalarına karşı 1990’lı yıllarda Siirt’in Pervari ilçesine bağlı Erkent (Êrkendî) köyünden Dîlok’a göçe eder. Ayten, 1991 yılında dünyaya gözlerini açar. Mühendislik fakültesini kazanmasına rağmen üniversiteye gitmez, Mezopotamya Kültür Merkezi (MKM) Mersin Şubesi’nde kültür ve sanat çalışmalarına katılır. Daha sonra Dîlok’a döner ve burada kültür-sanat çalışmalarını sürdürür. Yürüttüğü çalışmalar gerekçe gösterilerek 2008 yılında “örgüt üyesi” iddiasıyla tutuklanır. Adana Karataş Cezaevi’nden 3 ay 10 gün tutukluluğun ardından tahliye edilir.

2011 yılında Mersin’de gittiği hastanede gözaltına alınarak, tekrar aynı iddiayla tutuklanır ve 2 yılın ardından tahliye edilir. Tahliyesinden bir yıl sonra bu kez mahkeme aynı dosya kapsamında kendisine 9 yıl hapis cezası verir ve cezanın ardından tutuklanır. Kısa bir süre sonra Karataş Cezaevi’nden Muş Kadın Kapalı Cezaevi’ne, 3 yıl 6 ay sonra da Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edilir.

 

 

Direnişe katıldı, tecride yanıt verdi

Ayten, cezaevinde olduğu sürede Leyla Güven öncülüğünde İmralı tecridine karşı açlık grevi eylemleri başlar ve eylemler cezaevlerinde direnişe dönüşür. Ayten de buna karşı 23 Mart günü yaşamına son vererek tecride cevap verir. Cenazesi İstanbul Adli Tıp Kurumu’na (ATK) götürülürken, aileyi arayan Türk polisi, cenazeyi almaları için İstanbul’a gelmelerini söyler. Ancak cenaze için yola çıkan aile yolda polisin cenazeye el koyduğu ve cenazenin Dîlok’a gönderildiğini öğrenir. Bunun üzerine yarı yolda tekrardan Dîlok’a döner. Cenaze sınırlı sayıda kişinin katılımıyla gece yarısı Yeşilkent Mezarlığı’na defnedilir. Şahinbey Belediyesi’ne ait taziye evinde taziye kurmak isteyen aileye dönemin AKP’li Şahinbey Belediyesi yönetimi tarafından izin verilmez.

 

 

Kelimeler yetmez

Jinnews’e konuşan Ayten Beçet’in annesi Fatma Beçet, kızının eylemenin 6’ncı yıl dönümünde onurlu bir barış istediğini söyledi: “Ayten’i anlatmaya kelimeler yetmez. Herkes tarafından seviliyordu. Biz onların sayesinde bu aşamaya geldik, yine de her şeye rağmen ‘barış’ diyoruz. Herkes birlik olsun, benim yüreğim yandı kimsenin yüreği yanmasın. Sayın Öcalan’ın çağrısı için hepimiz umutluyuz. Herkesin çağrı etrafında kenetlenmesi gerekiyor.”

 

 

Zafer olmalı her an

Ayten ise ardında bıraktığı bir yazısında umuda, inanca ve zaferi şöyle anlatır: "En soğuk ayın, en soğuk karında bile sönmedi umutlar; acılara gömülmüş 15 Şubat gecesinde bile. Acılara gömülmüş umutlarla, çarpışan bir gün, mecburuz aydınlığa. Zerdüşt'ten beri kavgamız karanlıkla bu yüzden. Ve umut zaferden daha değerliyse her günümüz zafer tadında, zafer olmalı her an." DÎLOK

 

* * *

Zindan şehitleri

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Leyla Güven, Önderliğin üzerindeki tecridin sonlandırılması talebiyle 8 Kasım 2018’de açlık grevi eylemi başlattı. Eyleme onlarca cezaevinden siyasi tutsaklar da katıldı. Devam eden açlık grevi eylemleri 30 Nisan 2019’da ölüm orucu eylemine dönüştü. 200 gün devam eden açlık grevi eylemi sırasında Tekirdağ Cezaevi'nde Zülküf Gezen, Gebze Kadın Cezaevi'nde Ayten Beçet, Oltu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde Zehra Sağlam, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’nde Medya Çınar, Elazığ Cezaevi'nde Mahsum Pamay, Şakran Kapalı Cezaevi'nde Yonca Akici ve Osmaniye Cezaevi'nde Siraç Yüksek ile Almanya’nın Krefeld kentinde Uğur Şakar, tecridi protesto etmek için fedai eylem gerçekleştirdi.