Kepçe öfkeyi patlattı
27 Mayıs günü Gezi Parkı'nda yapılacak ağaç katliamını fark eden ve dikkatleri Gezi Parkı'na çeken çevreciler, direnişin nasıl başladığını anlattı. 27 Mayıs gecesi evine gitmek için yola koyulan 3 çevreci, Taksim'de yapılması planlanan Topçu Kışlası için kepçelerin Gezi Parkı'na girip ağaç kıyımına başladıklarını gördü. Ağaç kıyımının yapıldığı yere yönelen 3 çevreci dozerlerin, ağaçları katlettiğini görünce sorumlu şantiye şefinden ruhsatlı belge istedi. Şef, ruhsatın olduğunu ama yanında olmadığını söyledi. Ardından, 3 yurttaş başladı telefonlarıyla arkadaşlarını aramaya. Kısa bir süre sonra 3 kişi 10 kişi oldu sonra 20 sonra 30, 40, 50… ve onbinler. Çadırlarını kurarak ağaçlar için nöbet tutan ağaçlara sarılarak kıyımlarını engelleyen yurttaşların direnişine bir sabah polisin yaptığı sert müdahale ise toplumun tüm kesimlerinin tepkisine neden oldu ve 31 Mayıs gecesi Taksim artık demokrasi ve özgürlük talebiyle direnenlerin oldu. Hemen ardından "Her yer Taksim her yer direniş" sloganı tüm Türkiye sokaklarında yankılanırken Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Mehmet Ayvalıtaş düştüler toprağa. Sonra onlar için ayaklandı yüzbinler. TOMA'ların önüne geçerek direnen, polisin gaz fişeklerine, plastik mermilerine, kurşunlarına rağmen günden güne çoğalan bir halk ayaklanması olarak devam eden Gezi direnişi, artık direnlerin tarihinde bir köşe taşı.
'Gittim kepçeyi durdurdum'
Taksim Gezi Parkı Koruma Derneği üyelerinden Mustafa Cevdet Aslan, Gezi direnişini "ekolojik bir devrim" olarak yorumluyor. Gezi Parkı'ndaki ağaç kıyımını durdurmak için kepçelerin önüne geçen yaşam alanı savunucularından olan Aslan, 27 Mayıs gecesi, Taksim Gezi Parkı Koruma Derneği'nin toplantısı olduğunu ve toplantı dağıldıktan sonra bazı arkadaşlarının Elmadağ tarafından evlerine giderken Gezi Parkı'na kepçenin girdiğini gördüklerini söyleyerek, şunları anlattı: "Kepçeyi gören arkadaşlarımız diğer arkadaşlara telefon etmiş. Bana da telefon geldi, kepçe gelmiş ve kepçenin durdurulması gerekiyordu. Ben de evdeydim ve evim Gezi Parkı'na 4 dakikalık mesafede. O an, eve gelip gelmeyeceğimi, gözaltına alınıp alınmayacağımı düşünüyordum ve kendi kendime 'bilemiyorum' dedim. O zaman kendim için 5 dakika ayırdım ve bir güzel yatağa uzandım, 5 dakika dinlendim, sonra gülerek evden çıktım. Gezi Parkı'na gittim, kepçeyi durdurdum. Kepçenin çalışma alanı sahasına gittim, duvarın üzerine oturdum ve kepçe durdu. Kamyon şoförü bana doğru gelip benimle konuşmaya çalıştı. Ben de 'gidin sizinle görüşecek hiçbir şeyim yoktur. Yanlış yapıyorsunuz, neden buradaki ağaçları gece kesiyorsunuz' dedim."
Şiddet katılımı daha da büyüttü
4 gün boyunca kepçe durdurulunca parka artarak gelen insanlara devletin şiddet uyguladığını hatırlatan Aslan, "İnsanlar, bir parkı savunmak için ayaklandılar. 4 gün boyunca Başbakan 'çevreyi savunanları ayrı tutuyoruz' dedi ve daha sonra Taksim Dayanışması'ndaki diğer bileşenleri terörist gibi gösterdi. Ama, polis her gaz attığında parka daha fazla insan gelmeye başladı. Oradaki kepçeyi durdurmak ekoloji mücadelelerin bir ürünüdür. 4 gün boyunca yaşananlardan sonra dünya çapında bir güce sahip olan bir hareket ortaya çıktı. Dünyanın ilk ekolojik devrimidir" dedi.
10 dakika içinde toplanıldı
Taksim Gezi Parkı Koruma Derneği üyelerinden Nahide Ilgın da, o gece evine gitmek üzere yola çıkarken Gezi Parkı'na kepçelerin girdiğini gören ve kepçenin durması için müdahale edenlerden. Ilgın o gece yaşadıklarını şöyle anlattı: "27 Mayıs gecesi Taksim Gezi Parkı Güzelleştirme Derneği olarak rutin toplantılarımızdan birini yapıyorduk. 11'i çeyrek geçe toplantı bitti. Toplantının ardından biz 3 arkadaş parkın içerisinden Mecidiyeköy yönüne yürüdük. Divan Oteli'nin önüne geldiğimizde orada bir dozerin duvarı yıktığını gördük. Hemen geri döndük. Arkadaşımız, oranın fotoğrafını çekmeye başladı. Ben de böyle bir yıkımın ruhsatı olmadıkça gerçekleşemeyeceğini söyledim. Şantiye şefi ruhsatının olduğunu ama yanlarında olmadıkların söyledi. Bu sırada çevremizde var olan herkesi aradık. 10 dakika içerisinde herkes oraya toplandı. Sonra diğer arkadaşlar gelip çadır kurmaya başladı."
Evet 3-5 ağaçla başladı
O gece ağaç kıyımı için gelen kepçenin bu kadar büyük bir harekete yol açacağını asla düşünmediğini dile getiren Ilgın, "Olayların bu kadar büyüme nedeni bence şiddet ve Başbakan'ın sürekli olayı yokuşa sürmesi ve saldırılardır. Evet 3-5 ağaçla başladı. Ama toplum o zamana kadar çok gerginleşmişti. O yüzden Gezi isyanı, sadece 3-5 ağaçtan ibaret değildi. O akşamın ertesi sabahı polisin Gezi Parkı'na yaptığı saldırısı herkesi parka gelmeye itti" dedi.
Hala Gezi Parkı'nda 3 kişinin bir araya gelmesine izin verilmediğine dikkat çeken Ilgın, Gezi Parkı'nda herhangi bir ağaç kıyımı olasılığında yine orada olacağını kaydetti.
ZUHAL ATLAN/DİHA/İSTANBUL
