İmralı Cezaevi nereye bağlı?

HDP milletvekilleri
- Adalet Bakanlığı önünde dün de eylem yapan HDP milletvekilleri, İmralı'daki tecrit ve 21 aydır süren haber alamama haliyle ilgili soruların yanıtsız kaldığını belirterek, şunları vurguladı:
İmralı Cezaevi hangi hukuka bağlı? Eğer Adalet Bakanlığına bağlı değilse yetki kimdedir? CPT, orada bir görüşme yaptı mı yapmadı mı? Bu soruların yanıtlanması ve acilen görüşmelerin sağlanması gerekiyor."
HDP milletvekilleri, Adalet Bakanlığı önünde ikinci gününde sürdürdükleri oturma eyleminde, “İmralı’nın kapılarını açın” çağrısı yaptı.
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile avukat görüşmesinin sağlanması talebiyle önceki gün Adalet Bakanlığı önünde başlattığı oturma eylemi, dün de devam etti. HDP milletvekilleri Feleknas Uca, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Serpil Kemalbay, Dilan Dirayet Taşdemir, Nuran İmir, Abdullah Koç, Şevin Coşkun ve Erdal Aydemir, “İmralı’da hukuk uygulansın”, “Tecrit insanlık suçudur”, “Savaşa ve tecride son”, “İmralı’ya avukatlar gitsin” yazılı dövizlerle Adalet Bakanlığı önüne geldi.
Polis engel oldu
Adalet Bakanlığı önüne gelerek oturma eylemlerini gerçekleştiren vekilleri engelleyen polis, bakanlık önünde açıklama yapılmasına izin vermedi. Bakanlık önüne girişleri de engelleyen polis, “güvenlik gerekçesi” sunarak gazetecilerin çekim yapmasına müsaade etmedi. Polis, gazetecilerin bakanlık binasının bulunduğu sokağa girişini dahi engellendi. Nöbet alanına gazetecilerin alınmamasına tepki gösteren HDP Agirî Milletvekili Dilan Dirayet Taşdemir, “Sözde güvenlik gerekçesiyle basın özgürlüğü ayaklar altına alınarak gazetecilerin burada açıklamayı izlemesine izin verilmedi. Bu durum tam da İmralı’daki tecridin bugün toplumun her alanına nasıl ilmek ilmek işlediğini çok açık anlatıyor. Halklarımıza sesimizi duyurmanın yollarını bulacağız, buluyoruz ama basına yönelik sansürü kabul etmiyoruz” dedi.
Anayasayı tanımayan iktidar
Taşdemir, şöyle devam etti: “Biz uzun süredir İmralı’da süren tecride karşı AKP-MHP’yi ve Adalet Bakanlığını hukuku uygulamaya davet ediyoruz. Kendi hukukunu ve anayasasını tanımayan bir iktidar ile karşı karşıyayız. Biz her platformda tecridin Türkiye siyasetine etkilerini yüksek sesle paylaştık. Maalesef İmralı tecridinde de AKP iktidarı üç maymunu oynuyor. Son 21 ayır mutlak bir iletişimsizlik hali var. ‘Neden’ sorusuna AKP iktidarı cevap vermiyor. Ya AKP halka yalan söylüyor ya da İmralı Cezaevi, Türkiye hukukunun işlediği bir yer değil. İmralı Cezaevi hangi hukuka bağlı? Eğer Adalet Bakanlığına bağlı değilse yetki kimdedir? O zaman onu açıklasınlar. Biz bunu kabul etmiyoruz. CPT’nin İmralı Cezaevi’ne gittiği söylendi. Gitti ama orada bir görüşme yapıldı mı yapılmadı mı bilmiyoruz. Sayın Öcalan neden CPT heyetiyle görüşmedi. Bizim kaygılarımız var. Türkiye’nin geleceğini düşünen halkların ve demokratların bu konuda kaygısı var. İktidarın ve Adalet Bakanlığının bu meseleye dair açıklama yapması gerekiyor. İmralı Cezaevi sıradan bir cezaevi değildir. Bu mesele unutulur sanıyorlar. Bu mesele unutulmaz.”
Suç işlemekten vazgeçin!
Kürt sorunu çözülmeden Türkiye’nin demokratikleşemeyeceğini vurgulayan Taşdemir, şunları ekledi: “Türkiye demokratikleşmeden de bu ülkenin sorunları çözülmez. Bütün hukuksuzlukları Kürt meselesiyle savaş çığırtkanlıklarıyla üstünü örtüyorlar. Biz Sayın Öcalan üzerindeki tecridin bir an önce kaldırılmasını; ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmesini istiyoruz. Adalet Bakanlığına sesleniyoruz; suç işlemekten vazgeçin!”
Erdoğan ipini kopardı
Adalet Bakanlığı önündeki eylem sürerken, milletvekilleri açıklama yapmak üzere Meclis Dikmen Kapısı’na doğru yürüyüşe geçti. HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, “AKP-MHP faşist bloku, hukuku, anayasayı, yasayı ve uluslararası sözleşmeleri tamamen ayaklarının altına aldı. Erdoğan’ın anayasa ile ipini kopardığının bir kez daha göstergesi olmuştur. Bize Adalet Bakanlığı önünde yapılan tecridi kınıyoruz. Bu tecridin, İmralı’daki tecritten, cezaevlerindeki tecritten ya da Türkiye’nin her yerindeki tecritten, işçilerin, emekçilerin, kadınların, halkaların özgürlüklerine yapılan tecritten farkı yok” dedi.
İmralı kapılarını açın
Savaşı daha da tırmandırma yarışına giren iktidarın ağır tecrit politikalarının tehlikeli olduğunu vurgulayan Kemalbay, şunları ekledi: “Bir an önce İmralı’nın kapılarının açılması, Sayın Abdullah Öcalan’ın başta avukatları olmak üzere, ailesiyle görüşmesinin sağlanması. Bu da yetmez; Türkiye’nin barışa ve demokrasiye ulaşabilmesi için görüşmelerin, müzakerelerin ve diyaloğun başlatılması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye hapishanelerinde de çok sayıda ağır hasta tutsak var bir an önce hasta tutsakların özgürlüğüne kavuşması gerektiğini söylüyoruz. Siyasi tutsaklara özgürlük talebimiz var. Adalet Bakanlığını göreve davet ediyoruz.” ANKARA
****
Adalet Bakanlığına bir dilekçe daha
DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk ve HDP milletvekilleri, Öcalan ile görüşme talebiyle Adalet Bakanlığına başvurdu.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, HDP milletvekilleri Sezai Temelli, Remziye Tosun, Abdullah Koç, Dilan Dirayet Taşdemir ve Şevin Coşkun, Öcalan ile görüşme talebiyle Adalet Bakanlığına dilekçeyle başvurdu. Bakanlığa verilen dilekçede, Abdullah Öcalan ile açık görüş gerçekleştirme talebine yer verildi.
HDP Eşbaşkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ile Parti Sözcüsü Ebru Günay ve Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Ömer Öcalan, 20 Ekim’de İmralı’da görüşme gerçekleştirme talebiyle Adalet Bakanlığına başvuruda bulunmuştu. Başvurunun yanıtsız bırakılması üzerine Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Saliha Aydeniz ile HDP milletvekilleri Nuran İmir, Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Erdal Aydemir, 30 Kasım’da Adalet Bakanlığı’na benzer başvuruda bulundu.
Başvuruların yanıtsız bırakılması üzerine HDP milletvekilleri, Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi talebiyle Adalet Bakanlığı önünde 21 Aralık’ta eylem başlattı.
*****
Avukatlar yine başvurdu
Asrın Hukuk Bürosu avukatları, haber alamadıkları müvekkilleri Öcalan ile görüşme talebiyle Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve İmralı Cezaevi Müdürlüğüne başvurdu.
Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Rezan Sarıca, Raziye Öztürk, Faik Özgür Erol ve Emran Emekçi, İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde ağır tecrit koşulları altında tutulan ve 21 aydır haber alınamayan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmek için Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve İmralı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğüne başvurdu.







