Kürt düşmanlığını Rojava'da gösteriyor

• AKP iktidarının, sürecin siyasal zemine evirilmesini zorlaştırıp savaşın derinleşmesine hizmet ettiğini belirten KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, "Önder Apo'nun geliştirmeye çalıştığı süreci baltalıyor" dedi. 
• Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, AKP iktidarının Rojava'ya saldırılarının, Kürtlere karşı nasıl yaklaştığını ortaya koyduğunu; süren Kürt düşmanlığının Rojava'da kendisini açıkça göstertiğini vurguladı. 

AKP iktidarının her gün katliamlar yaptığını; evleri, yolları, köprüleri, yaşam alanlarını ve bütün beslenme kaynaklarını bombaladığını; Tişrîn Barajı'na yürüyen halkı bile hedef aldığını kaydeden KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, "Herkesin bu gerçeği görmesi, buna karşı çıkması, insanlığın ortak değeri olan Rojava'nın savunulması için tutum ve çaba içerisinde olması gerekir" dedi. 

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, devam eden 'süreç' tartışmaları ile birlikte sınır tanımayan saldırılara dair dün yazılı bir açıklama yaptı. Kürt Halk Önderi'nin, çatışmalı sürecin sona ermesi ve sorunların demokratik yollardan çözülmesi için büyük bir özveri içerisinde; koşulların oluşturulması durumunda süreci çatışmalı zeminden siyasi ve hukuki zemine çekmek istediğini bildirdiğini hatırlatan Eşbaşkanlık, "Hareket olarak biz de Önder Apo'nun ortaya koyduğu iradeyi ve geliştireceği süreci esas alacağımızı belirtmiştik" dedi. DEM Parti heyetinin, İmralı ziyaretinin ardından Meclis'te temsili bulunan siyasi partilerle görüşmesini olumlu bir gelişme olarak gören Eşbaşkanlık,  Türkiye siyasetinin Kürt Halk Önderi'nin görüş ve önerilerini tartışmasını önemli bir gelişme ve aynı zamanda yeni bir başlangıç olarak değerlendirdi. 

Son şans olarak görüyor

Eşbaşkanlık, "Önder Apo, Kürt-Türk ilişkilerini tarihsel özüne uygun biçimde yeniden düzeltmek, özellikle son yüzyıldır saplandığı çatışmalı durumdan çıkararak, karşılıklı birbirini tanıyan ve güçlendiren bir temele oturtmak için çabalıyor. İçerisinde bulunduğumuz süreci bu tarihsel amaç için hem fırsat ama aynı zamanda da son şans olarak görüyor. Bundan dolayı ağır İmralı koşullarında büyük bir özveri, sorumluluk ve kararlılıkla hareket ediyor ve herkesi de tarihsel sorumluluk ve ciddiyetle hareket etmeye çağırıyor" dedi. 

AKP savaşı derinleştiriyor

Kürt Halk Önderi'nin süreci çatışmalı zeminden siyasi ve hukuki zemine çekme, savaşı sonlandırma, Kürt sorununun demokratik çözümü ve Türkiye'nin demokratikleşmesi temelindeki çabalarının toplumda umut ve inanç yaratırken; bazı AKP yöneticilerinin açıklamaları ile bunları esas alan bazı basın organlarının bu umut ve inancı kırdığını belirten Eşbaşkanlık, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarda görüldüğü gibi, AKP iktidarı savaşı ve çatışmayı sürdüren ve derinleştiren bir politika izliyor. 

Çabaları boşa çıkarıyor

Bir taraftan kardeşlik ve barış denilmesi, savaşın sonlanması için Önder Apo ile görüşmeler yapılması ama öbür yandan AKP iktidarı tarafından savaşı ve çatışmayı derinleştiren yaklaşımların geliştirilmesi, bir paradoksa işaret etmektedir. AKP iktidarının bu tutumu, sürecin siyasal zemine evirilmesini zorlaştırdığı gibi, aynı zamanda savaşın ve çatışmanın derinleşmesine de hizmet ediyor; Önder Apo'nun büyük bir özveri ile geliştirmeye çalıştığı süreci baltalıyor. Halka yönelik artan baskılar, Kürt halkına ve Önder Apo’ya yönelik hakaretler, kayyum atamalarının sürdürülmesi, Rojava'ya yönelik işgal saldırıları, AKP iktidarının nasıl bir yaklaşım içerisinde olduğunu ortaya koyuyor. Son olarak Akdeniz Belediyesi'nde tekrar halkın iradesinin gasp edildiği bilgisi, kamuoyuna yansımıştır. Bu yaklaşımların, Önder Apo'nun büyük özveriyle geliştirdiği çabaları boşa çıkarmaya yönelik olduğu ve savaşı daha da derinleştirdiği çok açıktır.

Kürt düşmanlığı bitmiş değil

AKP iktidarının, SMO çeteleriyle Rojava'ya saldırıları, Kürtlere karşı nasıl yaklaştığını ortaya koyuyor. AKP iktidarının Kürt düşmanlığı bitmiş değildir. Bu düşmanlık sürüyor ve Rojava'da kendisini açıkça gösteriyor. AKP iktidarı, Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’ne saldırarak halkların demokratik ortak yaşam iradesini yok etmeye çalışıyor. Böyle bir zihniyete ve siyasete sahip bir iktidarın, kardeşlikten ve barıştan yana olmadığı, tam tersine savaşı ve düşmanlığı geliştirdiği çok açıktır.

Rojava'yı yok etmek istiyor

Rojava'ya yapılan saldırı, insanlığa saldırıdır. Rojava, insanlığın ortak değeridir. DAİŞ'e karşı insanlığın onuru için savaştı, ağır bedeller verdi. Şimdi AKP iktidarı, insanlığın bu ortak değerlerine saldırıyor ve yok etmek istiyor; DAİŞ’i yeniden diriltip hakim kılmak istiyor. AKP iktidarı, her gün katliamlar yapıyor; evleri, yolları, köprüleri, yaşam alanlarını ve bütün beslenme kaynaklarını bombalıyor. Saldırıların durması için Tişrîn Barajı'na yürüyen sivil halkı bile bombalamış ve katliam gerçekleştirmiştir. Öte yandan Tişrîn Barajı’na saldırılar, büyük bir felakete kapı aralıyor. Bütün bunlar insanlık suçudur. 

Kimin çözüm istemediğini görün

Herkesin bu gerçeği görmesi, buna karşı çıkması, insanlığın ortak değeri olan Rojava'nın savunulması için tutum ve çaba içerisinde olması gerekir. Tüm uluslararası güçlerin ve kamuoyunun, kimin çözüm için çaba yürüttüğünü, kiminse bu çabaları sabote edip savaştan ve çözümsüzlekten nemalandığını görüp anlaması gerekir.

Rojava'ya sahip çıkılmalıdır

Bunlar temelinde bütün halkları ve devrimci-demokratik güçleri, AKP iktidarının ve ona bağlı çetelerin, Rojava'ya saldırılarına karşı çıkmaya, Rojava'yı güçlü bir şekilde sahiplenerek harekete geçmeye çağırıyoruz. Kürt halkı da bulunduğu her yerde Rojava'ya sahip çıkmalıdır.

Halkların tutumu ve iradesi bütün saldırılardan, düşmanlardan çok daha büyüktür ve onları durdurmaya ve yenmeye muktedirdir. Bu çerçevede halkların gelişen tutumu, işgal ve soykırım saldırılarını kıracak ve yenecektir.

Daha fazla birlik ve mücadele

Tüm yurtsever halkımızı ve demokratik güçleri, gelişen yeni süreci doğru anlamaya ve sahip çıkmaya, gelişebilecek her türlü saldırı, hile ve aldatıcı oyunlara karşı uyanık, tedbirli ve örgütlü olmaya, birliği ve mücadeleyi daha çok geliştirmeye çağırıyoruz.” BEHDÎNAN