Kürt Halk Önderi’nin manifestosu ve dönüşüm

• Kürt Halk Önderi’nin sadece Türkiye ve Kürdistan için değil, bütün Ortadoğu için ortaya koyduğu perspektif oldukça önemlidir. Geldiğimiz nokta itibariyle dönüşüm sadece Kürtler için değil ve belki de Kürtlerden daha çok Türk devleti ve toplumu için gerekli hale gelmiştir.

Evren var olduğu günden beri hiç durmaksızın bir değişim içerisinde, evrende hiçbir varlık sürekli bir değişim sürecinin dışında kalamaz. Bu inorganik varlıklar için böyleyken, organik varlıklar; bitkiler, hayvanlar ve insanlar için de geçerlidir.

Hem tek tek insanlar hem de toplumlar sürekli bir değişim süreci içerisindedir ve buradan bakınca değişimin yaşamın özü, bizatihi kendisi olduğunu söyleyebiliriz.

Kimi zaman kendimizi sanki hiç değişmeyen bir ritmin içinde hissederiz, fakat gerçekte her gün diğerinden farklıdır. İnsanlar ve toplumlar sürekli duygusal ve fiziki değişim içerisindedir.

Kimi zaman değişim kendi ritmi ile dışarıdan hiçbir etki olmadan gerçekleşir; mevsimlerin birbiri ardına değişmesi, gece ve gündüz, doğum ve ölüm gibi. Kimi zaman ise insanlar veya toplumlar değişmeye karar verir ve bunun için bir çaba içerisine girerler. Fakat tek başına değişmeyi istemek yetmez, aynı zamanda bunun için gerekli iradeye de sahip olmak gerekir.

Dönüşüm ise değişime göre çok daha kapsamlı bir süreçtir; sadece bir veya iki özelliği değiştirerek dönüşüm gerçekleştirilemez. Dönüşüm önce dönüşme ihtiyacının kendini dayatması, yani eskinin artık işlemez hale gelmesi ve yeninin kendini dayatması ile bir gereklilik haline gelir.

Dönüşüm çok kolay bir süreç değildir, hatta oldukça zorlayıcı, yıpratıcı bir süreçtir. Kimi zaman insanlar kavramları içeriklerine çok hâkim olmadan kolaylıkla kullanırlar, fakat dönüşüm bir şeyin değil, bir çok şeyin temelden değiştiği bir süreci ifade eder ve birçok insanın veya toplumun çok kolay göze alabilecekleri ve başarabilecekleri bir şey değildir.

Eğer dönüşüm süreci doğru işletilir ve gereklilikleri yapılabilirse hem tek tek insanların hem de toplumların yaşama dair yaklaşımları, değerler sistemi, yaşamlarında önemli olan unsurların önem sırası ve hatta kendilerine olan bakış açıları değişir.

Dönüşüm zamanı geldiğinde bunu yapamayan toplumlar bir süre sonra gerilemeye, kendini tekrar etmeye ve çürümeye başlarlar. İşte böyle anlar hem bireylerin hem de toplumların tarihinde oldukça önemli zamanlardır.

Eğer dönüşüm süreci doğru yönetilebilirse ortaya güçlü bir toplumsallık ve gelişim çıkar, niteliksel bir sıçrama yaşanır. Kürtler insanlık tarihi açısından kısa sayılabilecek bir zaman diliminde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın önderliğinde birden çok kez güçlü dönüşüm ve gelişim süreçlerine imza atmış bir halktır.

Tarihsel gelişmeler Kürtleri yeniden böylesine önemli bir kavşağa getirdi; bu aşamada bir dönüşüm ihtiyacını duyurmak oldukça cesurca ve önemliydi. Hiçbirimiz için kolay olmadı, birçok insan hala olup biteni anlamakta zorlanıyor.

Fakat Kürt Halk Önderi’nin toplamda sadece Türkiye ve Kürdistan için değil, bütün Ortadoğu için ortaya koyduğu perspektif oldukça önemlidir. Kaldı ki geldiğimiz nokta itibariyle dönüşüm sadece Kürtler için değil ve belki de Kürtlerden daha çok Türk devleti ve toplumu için gerekli hale gelmiştir.

Bu gereklilik kaçınılmaz olarak Türk, Kürt ve diğer bölge halklarını bir araya getirecek ve ortak mücadele eksenini yükseltecektir. Tarihin hepimize böylesine büyük sorumluluklar yüklediği bir dönemde herkes üzerine düşen görevi yapmalı Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı yalnız bırakmamalıdır.