Kürt kardeşlerimiz yanımızda

• Katliamda binlerce insanını kaybeden Alevi toplumu, Kürt Kızılayı’nın yardımları ile yaralarının bir kısmını sardı. Hukukçu Emced Hesen Badran, “Bu yardım, Suriye’de hala kardeşlerimizin olduğunu ve bizi unutmadıklarını gösteren bir işarettir” dedi. 

ÖZGÜR BARIŞ DEMİR

Suriye sahil bölgesindeki Alevilere yönelik sistematik katliam çoğunluğu kadın ve çocuk binlerce kişinin canına mal oldu. Sivillerin açık bir saldırının hedefi olduğu katliama ilişkin uluslararası kamuoyundan ve Türkiyeli Alevi kurumlardan tepkiler gelse de yardım gelmedi. Çağrılar dayanışma sloganlarında ibaret kaldı. Heyva Sor A Kurd (Kürt Kızılayı), HTŞ’li yeni geçiş hükümeti ve silahlı güçlerine rağmen sahil bölgesine 10 bin yardım kolisi ve un ulaştırmayı başardı. Bu yardımların ilk etabıydı ve yardımlar sürüyor 

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), Suriye’nin Lazkiye ve Tartus bölgesinde yaşanan Alevi katliamında 1200 sivilin hunharca katledildiğini açıkladı. Hukuk Uzmanı Dr. Emced Hesen Badran, Suriye’de Alevilere yönelik katliamların ardınan, insan hakları ihlallerinin sistematik bir boyut kazandığını ve katliamda yaşamını kaybedenlerin tamamının sivil olduğununun altını çizdi. 

Halk açlıkla karşı karşıya

Tarsus ve Lazkiye bölgelerinde 6 Mart’ta başlayan katliamların Esad rejimine bağlı güçlere dayandırılmaya çalışıldığını fakat durumun kesinlikle böyle olmadığını ifade eden Hukukçu Hesen Bedran, on binlerce kişinin Alevileri katletmek için gönderildiğini söyledi. 

Özellikle Banyas, El-Kusur Mahallesi, El-Muruc, Senober Ceble, El-Muhtariye, El-Şir, Şerife, Harisun ve El-Tüveym gibi bölgelerde gerçekleşen olaylarda, silahsız erkeklerin, kadınların ve çocukların hedef alındığını belirten Hukukçu Hesen Badran, Humus, Hama Lazkiye ve Tartus bölgelerinde sivil insanların toplu katliamlara maruz kaldığını, köylerin boşaltıldığını ve halkın açlıkla karşı karşıya bırakıldığını ifade etti. 

 

 

Türkiye de katliamlardan sorumlu

Türkiye’deki Alevi düşmanlığının Suriye’ye Türk destekli guruplar tarafından taşındığına dikkat çeken Hesen Bedran, soykırımdaki Türk etkisine dikkat çekti. Bölgede yaşanan katliamların Türkiye’nin Suriye’deki etkisini artırma çabalarıyla bağlantılı olduğunu söyleyen Badran, Türkiye’nin Muhtar El-Türki gibi gruplar üzerinden bölgedeki çatışmaları yönlendirdiğini ve bundan dolayı da Erdoğan’ın  katliamlardan sorumluğu olduğunu söyledi. 

Eşit haklara sahip vatandaşlık isteği

Alevilerin, Suriye’de yaşayan diğer topluluklar gibi kendi ülkelerinde vatandaş olarak yaşamak istediğini dile getiren Badran, Alevilerin de Kuzey ve Doğu Suriye’deki yönetim modeline benzer bir sistem talebinde bulunduklarını ifade etti. 

Dr. Badran, Suriye’nin belirsiz bir geleceğe sürüklendiğini ve halkın kimlik bunalımı yaşadığını ifade ederek, Demokratik Özerk Yönetim’den gelen yardımı önemsediklerini vurguladı. Heyva Sor’un Alevilerin yoğun olduğu bölgelere yapmış olduğu yardımın çok önemli bir dayanışma örneği olduğuna dikkat çeken Badran, “Bu yardım, Suriye’de hala kardeşlerimizin olduğunu ve bizi unutmadıklarını gösteren bir dayanışma işaretidir” dedi. 

Alevilerin güvenli bir yönetim ve yaşam sürdürmek istediklerini vurgulayan Badran, “Tıpkı Dürziler, Kürtler, diğer kardeşlerimiz gibi kendi ülkemizde vatandaş olarak güvenli bir yaşam ve buna uygun bir yönetim biçimi talep ediyoruz” diye ekledi.