Kürtçe oyunlara sahip çıkmalı

Haberleri —

Gürcistan Şota Rustaveli Sinema ve Tiyatro Devlet Üniversitesi Reji Fakültesi mezunu olan Varlam Nikoladze, Gürcistan Devlet Radyo ve TV Kurumu, Batum Devlet Tiyatrosu, Kutaisi Devlet Opera ve Balesi, Tiflis Müzikal Devlet Tiyatrosu, Tiflis Griboyedov Devlet Tiyatrosu ve Gürcistan "ECHO" Tiyatrosu'nda Baş Rejisör, Genel Sanat Yönetmeni ve müdür olarak çalıştı. 1992 yılında Trabzon’a gelen  Nikoladze,bir yıldır Êlîh Belediyesi Şehir Tiyatrosu ekibine yardımcı olarak rejisörlük yapıyor. Bir yıldır sürekli Êlîh'a gelip giden Nikoladze, Türkiye'ye gelişini, tiyatroculuk ve Kürtçe tiyatroyu değerlendirdi.


Ve Kürtçe tiyatro
12 yaşından beri tiyatro ile ilgilendiğini belirten Nikoladze, "Benim bütün hayatım tiyatroda geçti. 1992'de Türkiye'ye geldim. İlk geldiğim yer Trabzon kentiydi. Türkçe bilmiyordum ve Türkiye'nin ne olduğunu bilmiyordum.  Trabzon'da sanat tiyatrosunu kurdum. Daha sonra Türk Devlet Tiyatro deneyimim oldu. İlk sözleşmeyi o zaman yaptım.Gülşah diye bir öğrencimin davetiyesi üzerine Êlîh'a gelerek Belediye Şehir Tiyatro bünyesinde bir oyun yaptık.  Geçen sene Çehov'un Türkçe oyununu yaptık. Bu sene ise Eşber Yağmurdereli'nin 'Akrep' adlı oyununa çalışıyoruz. Umarız seyirciler beğenir ve mutlu kalırlar oyundan. Bu oyunu Kürtçe yapıyoruz" dedi.

'Kürt halkı sahip çıkmalıdır'

Kürt tiyatrosunun izlenmemesine ilişkin eleştiri yapan Nikoladze, "Küçük bir eleştiri yapacağım. Geçen sene burada Binali ve Temir diye Kürtçe oyun yapıldı. Ve biz Çehov'u Türkçe yaptık. Edindiğim gözleme göre Türkçe oyunun seyircisi Kürtçe oyunun seyircisinden daha çoktu. Bu böyle gitmez. Ben oyunları kötülemiyorum. Ama bir halk, kendi dilinde sergilenen ve sahnelenen oyunlara daha çok sahip çıkmalıdır" dedi.

'Kürtler dillerinde çok iyi tiyatro yapar'

Sovyet döneminde çok isyancı bir halk olduklarını dile getiren Nikoladze, "Bizi asimile ediyorlardı; ama yine de biz eğitimi yine kendi anadilimizle alıyorduk. Kendi dilimizden basın yayınlarımız vardı. Rus dili yavaş yavaş yayılıyordu ve bizleri de yutmak üzereydi; ama biz zamanında kurtulduk. 1970'lı yıllarda çok büyük isyan yaşandı. Çünkü devlet o zaman farklı dilleri yasaklamaya hazırlanıyordu. Resmi anadili Rusça olacaktı. Geri kalan diller ikinci ve üçüncü planda olacaktı. Çok büyük isyanlardan sonra o dilin yasaklama yasası durduruldu. O nedenle kendi dilimizi korumuş olduk.  Hiçbir devlet yasağını kabul etmeyerek 'bana kendi dilimden konuşmayı yasaklayamazsın' demeliyiz. Burada da artık bakıyoruz son zamanlarda dil yasağı üzerinde büyük yasaklar görünmüyor. Kürtçe yayınlar başladı. Ama bizde okulda ve üniversitelerde bile eğitim Gürcü'ceydi.  Bir halk dilini ve kültürünü korumak zorundadır. Eğer Kürtler istese kendi dilleriyle tiyatroyu çok iyi şekilde başarırlar" şeklinde konuştu.

 DİHA/ÊLÎH


paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.