Güncel

Kürtçesiz olmayacak

Selim FERAT yazdı —

  • Her dil, bir topluluk türüne özgü ve evrenseldir. Rojava’nın yaşaması, Kuzey’in kurtuluşu, Güney’in işgalden arınması, Doğu’nun İslami karartılı tünelden aydınlığa çıkması, Kürtçenin yaşamasına bağlı.

"Em kurd in!" (Biz Kürt’üz!);

Biz Türk’üz!

Bu iki cümlenin karşılaştırmasını yapacaklar, ana dili Kürtçe olanlardır.

Öğrendiğiniz dil, sosyal toplum ve o toplumun sosyal- psikolojik yapılanmasının toplamına denk düşer.

"Biz Türk’üz" cümlesini, 80’li yıllardan önce Kürtçe: "Em Tirk ın" olarak söyleseydiniz, dile getireni titretmez, dinleyeni tehdit eden bir emareye sahip olmazdı.

Ama bu cümleyi kullanan Türk, dünyayı fethe kalkan sosyal bir varlığa dönüşürdü.

"Em Kurd in" cümlesini kullanan bir Kürt, 80’ler öncesi, kendine güveni olamayanlar sınıfındaydı. Ve bunun Türkçe karşılığı "Biz Kürt’üz" bükük ruh haline işaret etmezdi.

80’li yıllardan önce Türkiye’nin işgalinde olan topraklarda, Kürtçe konuşanlar, büyük oranda dillerine yabancılaştırılanlardı.

Kendinden nefretin, yabancıyı sevmeye dönüştüğü bir tarih sürecinden bahsediyorum.

Rafine Türkçe konuşan Kürt’ün, ruhi biçimleşmesinden uzak bir dünyada, dilinden nefret ederek, göçmenleştiği bir dönemdi o.

Annelerine bir adım yakın olan Kürt çocuklar, Türkçeyi öğrenmeye zorlandılar o süreçten sonra, anneleri tarafından öpülmekten utanan, binlerce kilometre uzaklara savrulanlar oldu.

"Em Kurd in", bükülmüş, hatta kırılmış bir ruh halinin tercümesiydi.

"Türk’üz", dünyayı sarsacak kuvvette altı harften oluşan, emsalsiz bir kelime olarak üretilmiş ve İstanbul’dan çok Hakkari’de, Muş‘ta güç bulmuştu.

"Em Kurd in" cümlesi, 80’li yıllların yarısından sonra, emekleyerek ayakları üzerine basan, omuzları üzerinde kafa ve bu kafanın içinde hafıza taşıdığının farkına varan, sosyal varlıkların biçimleşmesini başlatmıştı.

Bu gelişmelerin belirtilerinden biri olarak aktarmak istiyorum:

Yakinen beş yıl önce Berlin’de görüştüğüm üç genç gülerek, iyi şeyler yapmaları durumunda Almanlara kendilerini "Kürt", kötü bir şey yapmışlarsa, kendilerini "Türk" olarak  adlandırdıklarını söylemişlerdi.

Bana pek hoş gelmeyen bu paradoks anlatımın da bir hikayesi olduğunu varsayarak, güldüm geçtim.

21 Şubat Dünya Anadil Günü kapsamında Diyarbekir’de düzenlenen yürüyüşte, taşınan dövizdeki "Her yerde Kürtçe, her zaman Kürtçe” vardı, merkezden tarihi bir mesaj olarak yayılmasını diliyorum…

Münih Ludwig Maximilians Üniversitesi bünyesinde araştırma yapan Siegler, R. ve meslektaşları 2005 yılında yayınladıkları "Dilin Gelişimi" yapıtında, dilin "çocukluk ve ergenlik gelişim psikolojisi" üzerindeki etkileriyle ilgili çarpıcı tespitler var.

İletişimsel işlevler alanında her dil:

- Gerçek anlamda sosyal bir beceridir;

- Doğuştan gelen, sosyal etkileşimin bir ürünüdür;

- Doğa ve biyoloji arasındaki etkileşimin sonucu ve öğrenme deneyimleri oluşturur.

Bu üç tesbitten yola çıkarak yazıyorum:

"Kürtçeyi öldürmek büyük bir insanlık suçudur” tesbiti, sadece tehdit altında olan bir dili değil, o dille cocuklaşan, yetişen ve büyüyen kişilerin, toplulukların, sosyal ve siyasi varlıkları yok etmek gibi bir insanlık suçudur.

Kürtçeyle varolmak!

Bunun canlı ve çarpıcı aktüel örneklerinden birini Rojava’dan aktarıyorum:

15 Ekim 2024'te eğitime başlayan Sanat Yüksek Okulu’nda 60 öğrenci üç yıl boyunca öğrenim görmüş. 

Tiyatro bölümünde öğrenim gören Zeynep Mihemed bir video görüntüsünde, muhtemelen ana dili olan Kurmanciyle yaptığı beceri örülü konuşmasında, sanatçının bir savaşçı kadar sorumlu olduğunun altını çiziyor ve ekliyor: "Rojava Kürdistanı’nda tiyatronun gelişmişliği maalesef üst düzeyde değil. Bunun en önemli sebeplerinden biri, anadilimizin kullanılmasının engellenmiş olmasıdır".

Her dil, bir topluluk türüne özgü ve evrenseldir.

Rojava’nın yaşaması, Kuzey’in kurtuluşu, Güney’in işgalden arınması, Doğu’nun İslami karartılı tünelden aydınlığa çıkması, Kürtçenin yaşamasına bağlı.

Özellikle de Rojava devriminin düştüğü tarihi not:

Gelecek Kürtçesiz olmayacak!

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.