Güncel

Mezardakilere de soruşturma

HDK açıklama

HDK açıklama

  • Farklı tarihlerde yaşamını yitiren bazı kişilerin isimleri de HDK soruşturmasında yer alıyor.

İstanbul Adliyesi önünde yapılan eylemde konuşan HDK Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş, HDK'nin milyonlar olduğunu belirterek, "Mücadelemizden geri adım atmayız" dedi. Siyasi parti temsilcileri de ortak mücadele vurgusu yaptı. 

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının Halkların Demokratik Kongresi’ne (HDK) dönük başlattığı soruşturma kapsamında 18 Şubat'ta yapılan ev baskınlarında aralarında gazeteci, sendikacı, sanatçı ve siyasetçilerin de olduğu 54 kişi gözaltına alındı. Soruşturma, 2022'de HDK’ye dönük Tekirdağ merkezli başlatılan ve o dönemde 36 kişinin tutuklandığı dosyaya dayandırılıyor. Gözaltına alınanlara, Emniyet ifadelerinde HDK’nin faaliyetleri, toplantıları, konferans ve etkinliklerine katılıp katılmadıkları soruldu. 

4 bin 753 kişi hakkında “Örgüt üyeliği” iddiasıyla soruşturma başlatıldığı öğrenilirken, İstanbul merkezli soruşturma bin 640 kişinin ismi geçiyor. HDK’nin kuruluş döneminde yer alan isimlerin ağırlıklı olduğu soruşturma kapsamında, aralarında hayatını kaybeden isimlerin de olması dikkat çekti. Soruşturma kapsamında listede adı geçen isimlerden biri, 2023'te İstanbul’da kalp krizi sonucu yaşamını yitiren siyasetçi Fener Günana. Soruşturma 2022'ye dayandırılmasına rağmen 2016'dan bu yana Marmara Cezaevi’nde (Silivri) tutsak olan Ali Deniz Kılıç’ın da ismi geçiyor. 

Adliyeye getirildiler

51 kişi, sabah saatlerinde İstanbul İl Emniyet Müdürlüğündeki işlemlerinin tamamlanmasının ardından savcılık ifadeleri için Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Adliyede, Emniyet'te susma hakkını kullanan 12 kişinin ifade işlemleri için 6 savcı görevlendirildi. Savcılık ifadesi başlayan 12 kişinin isimleri şöyle: Duygu Karadayı, Gülsüm Ağaoğlu, DBP yöneticisi Atilla Özdoğan, Özlem Feza Sezer, Ali Mişe, Av. Nurcan Kaya, Aynur Tokmaktepe, Erkin Barın, İzzettin Yaman, DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Semiha Şahin, HDK Genel Meclis üyeleri Osman Zorba ve Esengül Demir.

Gözaltına alınıp dün Adliye'ye getirilen isimler şöyle: Ahmet Saymadı, Filor Uluk, Elif Akgül, Kardelen Taş, Naci Sönmez, Yunus Emrecan Bayram, Pınar Aydınlar, Yıldız Tar, Ece Yıldız Karabacak, Yakup Kadri Karabacak, Melek Kızılocak, Dilek Posl, Ercüment Akdeniz, Hande Bultan Öz, Alya Akkuş, Berfin Azdal, Yıldız İmrek, Şenol Karakaş, Saime Oğuzhan, Ender İmrek, Ayşe Bengi, Mehmet Özcan, Mustafa Mayda, Mehmet Turp, Aynur Cengiz, Melih Kayhan Pala, Mehmet Saltoğlu, Sema Barbaros, Şeref Can Dilaver, Filiz Çay , Halil Sevinç, Mehmet Aslıvar, Ayşe Panus, Yazgülü Yıldırım, İlknur Melengeç, Şengül Erdoğan, Taner Güven, Zeysu Fakir, Halit Elçi, Duygu Karadayı, Gülsüm Ağaoğlu, Atilla Özdoğan, Özlem Feza Sezer, Ali Mişe, Nurcan Kaya, Aynur Tokmaktepe, Erkin Barın, İzzettin Yaman, Semiha Şahin, Osman Zorba ve Esengül Demir.

Soruşturmada, HDK’nin basına açık eylem ve etkinlikleri “illegalize” edilirken, dosyada HDK tüzüğünün, Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) tüzüğü ile benzerlikler olduğu öne sürülerek, suçlama konusu yapıldı. 

HDK: Geri adım atmayız

İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, dün İstanbul Adliyesi önünde açıklama yaptı. HDK Eşsözcüleri Meral Danış Beştaş ve Ali Kenanoğlu ile milletvekillerinin yanı sıra çok sayıda siyasi parti, kurum, kuruluş, platform temsilcisi eyleme katılım sağladı. HDK'nin 14 yıl sonra hedef alındığını ifade eden Meral Danış Beştaş, "HDK'de çalışan hiç kimse suçlu değil. Suçlu olan bu talimatı verendir. Hedef aslında demokrasinin kırıntılarını dahi yok etmektir. Şunu da biliyoruz; yargı da bağımsız değil. Hiç kimse özgür değil. Belediye başkanları kürsüden inmeden haklarında soruşturma açılıyor, cezalar kayyum için hızlıca veriliyor ve kayyum atanıyor" dedi.

HDK milyonlardır 

"Yeni süreç" tartışmalarının olduğunu anımsatan Meral Danış Beştaş, şöyle devam etti: "Kürt meselesi demokrasi olmadan çözülemez. Barışa, demokrasiye komplo kuruluyor. Hepimizin mücadelesini engellemeye çalışıyorlar ama biz buradayız. HDK milyonlardır. Biz mücadelemizden geri adım atmayız. Onlara cevabımız daha çok güçlenmek olacak. Bütün arkadaşlarımızın serbest bırakılsın."

O iç cephe yıkılacak

Emek Partisi (EMEP) İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, Erdoğan'ın "iç cephe" söylemine işaret ederek, şunları söyledi: "Herkesin hukukunu yok sayan bir iç cephe var. Sömürücü, bir avuç insan bu iç cephede var. Valisi, yargıcıyla yöneten bir iç cephe var. Buna karşın barış, özgürlük, emeklerini isteyenler var. Kimsenin kuşkusu olmasın; Saray'ın iç cephesi yenilecek, milyonların cephesi kazanacak. Bu yüzden sayfalarca düzmece soruşturmalar yazıyorlar. Savaş politikalarını izleyenler değil, Suriye'de Rojava'da mücadele edenler, emekçiler kazanacak. Biz kazanacağız."

İktidar ölmüştür

Sol Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Alper Taş, HDK'nin yasal olduğunu ve illegalize edildiğini söyledi. üm toplumun hedef alındığını ifade eden Taş, iktidarın "güçsüz" olduğunu bu yüzden saldırdığını belirterek, "AKP-MHP iktidarı ölmüştür. Şimdi yeni bir iktidar yaratmaya çalışıyorlar. Biz burada birleşip güçlenerek kazanabiliriz" dedi.

Birleşik mücadele

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, ülkede zulmün arttığını vurguladı. Haftanın çoğunu adliye önünde geçirdiklerini söyleyen Çelik, şunları dile getirdi: "Belediye başkanları, gazeteciler, meclis üyeleri, akademisyenler tutuklanıyor. Bugün de 51 kişi gözaltında tutuluyor. Türkiye çoklu kriz ortamındadır. Önümüzdeki siyaseti dizaynı etmeye ve muhalefeti parçalamaya çalışıyorlar. Birleşe birleşe kazanacağız. 51 arkadaşımızın bir an önce serbest bırakılması gerekiyor."

Üç kentte tepki

Soruşturmaya tepkiler sürüyor. Özgürlük İçin Sanat İnisiyatifi üyeleri de İstanbul, İzmir ve Ankara'da yaptıkları ortak açıklamayla soruşturma ve gözaltılara tepki gösterdi. İnisiyatif üyeleri, Beyoğlu’nda bulunan Karşı Sanat’ta açıklama yaptı. Çok sayıda sanatçı açıklamaya katılırken, ortak metin ressam Fatoş İrven tarafından okundu. İzmir'deki açıklama, İzmir Dayanışma Akademisi'nde yapıldı. Jîn Art Sanat Evi, Avesta Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği ile sivil toplum örgütleri temsilcileri de açıklamaya katıldı. Arzu Filiz Güngör, ortak metni okudu. Ankara'da ise Kızılay’da bulunan Anadolu Müzik Kültürleri Derneği’nde açıklama yapıldı. Sevinç Koçük, ortak metni okudu. 

Sisli bir yoldayız

İnisiyatifin üç kentte açıkladığı ortak metin şöyle: "Karanlık bir yolda uzun yürümüş olanlar, hava diye çoğu zaman endişe soluyanlar, varoluş hakkı, dili elinden alınanlar, ölesiye çalışıp yine de barınak ve yiyecek bulamayanlar, çocuklarına öğün diye utançlarını koyanlar; zulüm kelimesinin bütün yan anlamlarını ezberleyen şairler, sadece işini yaptığı için susturulan sinemacılar, gazeteciler, tiyatrocular ve  yasaklı kitapların başında nöbet tutan yazarlar; evleri başlarına yıkılanlar, bir parça huzur için bir ömür harcamış olanlar, sizler, sistemin kara deliğine itilmiş olanlar, hiç gün yüzü görmeden ölen insanlar, hepinize, hepimize bir hayat borçlu onlar. 

'İnsanca yaşamak istiyoruz' demenin suça havale edildiği sisli bir yoldayız şimdi. Bir suça yatıyoruz akşam diye, bir suça uyanıyoruz her gün sabah diye. Adalet istemenin günah, başka türlü düşünmenin ise sisteme şirk koşmak olduğu bir yerdeyiz. Artık saymak istemediğimiz kadar çok insan, kimseyi ikna etmeyen gerekçelerle içeride. İfade özgürlüğü, demokratik haklar, eşit yurttaşlık, sansürsüz sanat, arzuların özgürlüğü, hatta sıradan bir gün talebi bile, şimdi savcıların iddianamelerinde. Bizim hayat diye düşlediğimiz her şey şimdi, dikenli tel gibi ülkeye gerilmiş bir cadı avının kafesinde. Pencerelere perde diye korku asıyorlar, şiddeti gündelik hale getirerek herkesi, yalnız ve çaresiz olduğuna inandırmaya çalışıyorlar. Yalnız değiliz diyoruz onlara, dosyalarınızdaki suçlamalar, kar gibi eriyecek bir gün hakikatin güneşi düştüğünde üzerine ve biz, yeni bir ortaklığın yolunu bulacağız. 

Zalimin hanesine yazılsın

Kış güneşleri bıktı sizden, sesini seslerine katacağımız insanlarla yeniden kuracağız mevsimleri. Korku, sizin kalbinize kazınsın, biz filmini yapıp, oyunlarını yazacağız bu günlerin. Çaresizlik, zalimin hanesine yazılsın, biz, kimsenin nefret suçu işlemediği bir ikindi vaktinin şiirini yazacağız, 'umut hakkı' ihlalinin nelere yol açtığını herkese bağıracağız… Kaldırımlardaki çatlaklarda büyüyor otlar, suçlamalarınızla lekelenmemiş bir rüzgâr uzaktan geliyor, çağırırsak buraya toplanır arkadaşlar, hep birlikte ördüğünüz duvarın önünde duracağız. Çağırırsak gelecek arkadaşlar, arkadaşlar çağırıyoruz, gecikmeyin." İSTANBUL

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.