Nav Berlin’e Faşist saldırı

• Polisin hukuksuz şekilde basıp güvenlik zaafiyeti yarattığı  Nav Berlin lokali içindekilerle birlikte yakılmaya çalışıldı. Şüpheler Türk ya da Alman faşistleri üzerinde yoğunlaşıyor.
• Kundaklanan lokalde bulunan Die Linke Berlin Milletvekili Ferhat Koçak, çocuk ve bebekler dahil 50 kişinin camlara ve kapıya benzin dökülerek yakılmak istendiğini duyurdu.

Almanya’nın başkenti Berlin'de bulunan Demokratik Kürt Toplum Merkezi (Nav-Berlin), polis baskınından bir gün sonra kimliği belirlenemeyen kişiler tarafından kundaklanmak istendi. Failler, 6 Ekim, saat 15.45 sıralarında merkezin önüne gelerek binanın girişine benzin döktü ve binayı ateşe vermeye çalıştı. Merkezde bulunanların durumu fark etmesi üzerine saldırganlar korku ve paniğe kapılarak olay yerinden kaçtı. Nav-Berlin’de bulunanların duyarlılığı ve müdahalesi ile bina alev almaktan kurtarıldı. Kundaklama esnasında lokalde yaklaşık 50 kişi bulunuyordu.

Çocuklar ve bebekler içerdeydi

Nav-Berlin yönetim kurulu, olayın Türk ülkücüler tarafından gerçekleştirilen bir suikast girişimi olabileceğini varsayıyor. Berlin Temsilciler Meclisi Die Linke Milletvekili Ferat Koçak da olay sırasında Nav-Berlin lokalindeydi. Milletvekili Koçak, X hesabından içerde çocuklarının da aralarında bulunduğu 50’ye yakın kişinin bulunduğunu yazdı. Koçak: “Berlin'deki Kürt toplumuna yönelik kundaklama girişimi. İnsanların hayatı tehlikede. Birisi dışarıdan girişlere ve pencere cephelerine benzin döktüğünde Kürt derneğindeyim ve bir toplantı yapıyordum. Kokusunu alıp fark ettiğimizde dışarı koştuk ve o kişi kaçtı.

O sırada kulüpte çocuklar ve bebekler de dahil olmak üzere yaklaşık 50 kişi vardı. Tüm ön alan alev alsaydı binadan çıkmamız mümkün olmayacağı için şahıs insanları öldürme kastıyla bunu yaptı. Polisi aradım ve suç duyurusunda bulundum.”

 

 

Polisin sessizliği kabul edilemez

Dün aynı saatlerde aynı merkeze polis baskınında gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Nav-Berlin Eşbaşkanı Hüseyin Yılmaz, yaptığı açıklamada, Berlin polisinin hukuksuz ve antidemokratik baskınını hatırlattı. “Bizler demokrasi ve özgürlük için toplumsal ve siyasal çalışmalarımızı Alman hukuku çerçevesi içinde yapıyoruz. Bu çalışmalarımızı demokratik bir şekilde sürdürmeye devam edeceğiz” diyerek demokrasi mücadelesindeki kararlılıklarını dile getiren Eşbaşkan Yılmaz; “Kendi hukuk sistemini çiğneyen ve kriminalize politikalarıyla bizleri yıldırmaya çalışanların Maraş’ta ve Sivas’ta insanları diri diri yakanlarla aynı zihniyette olan şahıslara karşı sessizliği kabul edilemez. Rojava’da Kürtleri diri diri yakan barbar çeteler ile Almanya’nın başkenti Berlin’de faaliyet yürüten Demokratik Kürt Toplum Merkezi’ni yakmaya çalışan zihniyet aynıdır” dedi.

Kendi görevinizi yapın

Kültürel ve sosyal faaliyet içerisinde olan Kürt kurumlarının üzerine şiddetle giden, Berlin polisinin Kürtleri faşist saldırılara açık hale getirdiğini vurgulayan Eşbaşkan Yılmaz, “Buna sessiz kalanlar da bu suçlara ortaktır. Bu nedenle bir kez daha şunu söylüyoruz. Demokrasiye, hukuka ve insan haklarına saygılı her halk gibi bizlerin de mücadele hakkı var. Kriminalize çalışmaları yapanlar ve silahlarla kurumumuzu basan kolluk güçleri, Kürt halkına yönelik baskı politikasından vazgeçmeli. Onlara kendi görevlerini yapmaya çağırıyoruz.” BERLİN