O telefon dört ay sonra geldi

Gogan (Yukarı Göklü) eski Belde Belediye Eşbaşkanı ve Halfeti Belediye Meclis Üyesi Bazo Yılmaz

Gogan (Yukarı Göklü) eski Belde Belediye Eşbaşkanı ve Halfeti Belediye Meclis Üyesi Bazo Yılmaz

  •  Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Üyesi olduğu için 12 Aralık 2016'da, 25 gün süren gözaltı ve işkencenin ardından tutuklanan Gogan (Yukarı Göklü) eski Belde Belediye Eşbaşkanı ve Halfeti Belediye Meclis Üyesi Bazo Yılmaz, ağır hastalığına, tüm girişim ve uyarılara rağmen 6 yıldır rehin tutulduğu cezaevinde katledildi. 
  •  Kardeşiyle görüşüp durumunu gördükten sonra 4 Nisan'da açıklama yapan Gozel Serçe, tek kelime dahi konuşamadığını,  sürekli öksürdüğünü, nefes almakta zorlandığını belirterek, telefonu her çaldığında kötü bir haber alma endişesiyle açtığını söyledi. "Cezaevinde yatacak hali kalmadı" diyen Serçe, endişelerinde haklı çıktı ve önceki gece o telefon geldi. 

Urfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi'nde tutulan ağır hasta tutsak Bazo Yılmaz (67) katledildi. Yılmaz, dün Halfeti ilçesine bağlı kırsal Gogan Mahallesi’nde binlerce kişinin katıldığı törenin ardından toprağa verildi. 

Sağlık sorunları üzerine 8 Şubat 2021’de Adli Tıp Kurumu’na (ATK) kaldırılan Yılmaz için “cezaevinde kalabilir” raporu verilmişti. Rapora dair Anayasa Mahkemesi’ne yapılan itiraz da reddedilmişti. Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) bulunan Yılmaz, oksijen cihazını bağlı ve arkadaşlarının yardımıyla yaşıyordu. Yukarı Göklü (Gogan) eski Belde Belediye Başkanı ve Halfeti Belediye Meclis Üyesi Yılmaz, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Üyesi olduğu iddiasıyla 12 Aralık 2016'da gözaltına alınarak tutuklandı. Yılmaz hakkında 2018'de ise "Örgüt üyeliği" iddiasıyla 9 yıl hapis cezası verildi. 

Arkadaşları da uyarmıştı

Cezaevi arkadaşları, sağlık durumuna ilişkin 20 Şubat 2022'de İnsan Hakları Derneği (İHD) Urfa Şubesi’ne bir faks gönderdi. Burada Yılmaz'ın yaşadıkları ve sağlık durumu anlatıldı. Buna göre; 67 yaşındaki Bazo Yılmaz, ağır kronik (KOAH) hastalığı bulunan bir tutsak. 2014'te gösterdiği kimi semptomlar sonucu astım teşhisi konuluyor. Bunun üzerine girdiği tedavi sürecinde hastalık belli oranda geriliyor. Hatta minimuma iniyor fakat 11 Aralık 2016'da gözaltına alınıyor. 25 gün boyunca kapalı spor salonunda pek elverişsiz, sağlık ve hijyenden çok uzak koşullarında kötü muameleyle karşı karşıya kalıyor. Burada üzerine kan, is, yağ, idrar lekesi ve kokusu sinmiş kirli battaniyeleri kullanmak zorunda kalıyor. Bilhassa da onların tozu ve tüylerini teneffüs ediyor. 25 gün süren gözaltı süresi içerisinde söz konusu hastalık KOAH'a dönüşüyor. Bu durum gözaltındaki koşullarla sıkı sıkıya bağlantılı, yani gözaltındayken KOAH'a yakalanıyor. Sonrası KOAH'a bağlı yatalak olma durumu.

ATK 'kalabilir' dedi

Yılmaz, 8 Şubat 2021'de Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Bu yolculuk dört gün sürdü ve hiçbir ihtiyacı karşılanmadı. Burada Adli Tıp Kurumu bir rapor düzenliyor fakat kendisinin ve arkadaşlarının tüm uğraşlarına rağmen bu raporun ayrıntılarına ulaşılamıyor. Muhtelif tarihlerde iki defa cezaevi heyetine çıkarıldı fakat burada da kendisine 'Cezaevinde kalabileceği' söylendi. 

Şubat'taki durumu

Arkadaşlarının anlattığına göre Yılmaz'ın Şubat'taki durum şöyleydi: "Hali hazırda ve çok uzun zamandır kişisel ihtiyacının ancak çok çok azını karşılayabilecek derecede yatalak. Günün her saatinde kullanmak zorunda kaldığı oksijen cihazlarına bağlı yaşıyor. Her saniyesini paylaştığımız arkadaşları olarak Bazo Yılmaz için 'cezaevinde kalabilir' demenin anlamını sorgulamak istemiyoruz fakat bildiğimiz şu ki; cezaevinde kesinlikle daha fazla kalamaz." 

Ailesi uğraştı, anlattı

Yılmaz'ın sağlık durumuna dair 4 Nisan 2022’de MA'dan Müjdat Can'a konuşan Gozel Serçe, kardeşinin sağlık durumuna dikkati çekerek acil tahliyesini talep etti. Ziyaretine gittiğini belirten Serçe, "Tek bir kelime dahi konuşamadı. Sürekli öksürüyordu. Nefes almakta zorlanıyordu. Bir kelime konuştuktan sonra, 'Bekleyin nefes alayım öyle konuşayım' diyordu sürekli. Soluk alıp verdikten sonra konuşuyordu. Konuşma boyunca sürekli öksürüyordu" dedi. 

Doktor yok, tedavi yok

Kardeşinin akciğerinin işlevini yitirdiğini dile getiren Serçe, "Doktor yok. Tedavi yok. Sadece oksijen tüpü veriyorlar. ATK'ye başvuruda bulundu. Sonuç alınmadı. Cezaevinde tutulacak bir durumu kalmadı. Gözleri çökmüş, çok zayıflamış, kemikleri görünüyor. Biz derhal tahliye olmasını istiyoruz" diye konuştu. 

Her telefon çaldığında

Telefonu her çaldığında kötü bir haber alma endişesiyle açtığını belirten Serçe, "Sabrımız kalmadı. Telefon çalınca soluğu mu kesildi diye düşünüyoruz. Biz hasta tutuklumuzun bir an önce bırakılmasını istiyoruz. Onu hastaneye, doktora götürmemiz lazım. Kendimiz evimizde bakarız. Cezaevlerinde kalma şartları kötü. Ölecekse de evinde ölsün. Görüşe bile gelirken zorlanıyor. Artık onun cezaevinde yatacak hali kalmadı" dedi.

O telefon çaldı

Gozel Serçe'nin endişesi haklı çıktı ve o telefon önceki gece geldi; Bazo Yılmaz'ın yaşamını yitirdiği iletildi. Urfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi'nden kaldırıldığı Adli Tıp Kurumu (ATK) morgundan alınan cenaze, dün yüzlerce araçlık konvoyla Gogan Mahallesi'ne götürüldü. Cenaze törenine Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekilleri Ayşe Sürücü ve Ömer Öcalan, Urfa Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile binlerce kişi katıldı. 

Boyun eğmedi

Törenden önce konuşan HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, Yılmaz’ın sağlık durumu Meclis gündemine taşıdıklarını, ATK’ye başvuru yapıldığını hatırlatarak, “ATK, ‘cezaevinde kalabilir’ diyor. Biz bu duruma ne diyeceğiz, düşmanlık değil midir, düşman hukuku değil midir? Bu ölüm sıradan bir ölüm değil. Halkın rekor oylarıyla seçilen bu insanı ölüme sürükleyen, cezaevine gönderen ve onların yanında yer alanlar, bu cinayetin sorumlusudur. Göklü halkı şehidine onurlu bir şekilde sahip çıktı. Cenazelerde konuşulmaz ama bu bir cinayettir. Cezaevi, Urfa Başsavcısı, hastanenin, Meclis’in, ATK’nın sorumluluğu vardır bu cinayette. Bazo yoldaşın siyasi mücadelesinin takipçisi olacağız. ‘En iyi Kürt ölü Kürt'tür’ anlayışına karşı biz buradayız. Bazo yoldaşımız zalimlere boyun eğmedi” dedi. 

İmha politikasının parçası

Bazo Yılmaz ile yerelde birlikte çalışan HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, “Hukuksuz bir yere arkadaşlarımızın yerine kayyumlar atandı ve arkadaşlarımız dört duvar arkasına atıldı. Bazo arkadaşımız da 6 yıl önce tutuklandı. Cezaevlerinde bir imha politikası var. Her gün cezaevlerinden cenazeler çıkıyor. Son dönemde 50'ye yakın tutsağını cenazesi çıktı. Bunlardan iktidar sorumludur" şeklinde konuştu. 

'Şehîd namirin'la uğurlandı

Konuşmaların ardından Bazo Yılmaz, binlerce kişi tarafından “Şehîd namirin” sloganı eşliğinde definin yapılacağı mezarı başına omuzlarda taşındı. Cenaze dini vecibelerin ardından toprağa verildi. 

Definden sonra kitle taziyenin yapıldığı Bazo Yılmaz’ın ağabeyi Cafer Yılmaz’ın mahallede bulunan evlerine geçti. Akşam saatlerinde TOKİ Camisi’nde taziyeler kabul edildi.  URFA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.