Öldürülen çocukların çığlığıdır Jojo

Gurbetinde de olsa karı yağdı mı üşüyen, güneşi doğdu mu ısınan duyarlılıklar kalıyor insana sermaye. Hele ki sanat ruhluysa birey, hele ki bir de gencecik ise, attığı her adım, soluduğu her nefes toprağı, insanları, insanlarının çektiği acıları ve yaşadığı sevinçleridir.
Ahmet Omuk da toprağında yaşatılan acıların, çığlıkların adıdır aslında. Mêrdîn’in Qoser ilçesinde dünyaya gelmiş, henüz 20 yaşında. Yaşından çok gördüğü, tanık olduğu çileleri, çocukluğundan bu yana ilgilendiği müzikle haykırıyor. Devletin sisteminin bölgedeki hakimiyetinden muzdarip. Bu yüzden yoksulluk ve haksızlığa muhalif olan rap, hip hop eserleri var. Müziğiyle vermek istediği mesajlarla dikkat çeken Omuk, Komutan Jojo olarak tanınıyor.

Uğur Kaymaz için şarkı
Çocukluğundan bu yana ilgi duyduğu bu müzik dalında, imkanları doğrultusunda, sözleri ve müzikleri kendisine ait 20’yi aşkın şarkısı var. İki dilde şarkılarını yazıp söylüyor. Aralarında Kürtçe-Türkçe söylediği 'Nabê Keko' adında çok manidar bir eseri var. Bu eseri doğup yaşadığı şehir olan Qoser'de, hükümet tarafından katledilen Uğur Kaymaz ve babasına ithaf etmiş. Olgun bir dünya görüşüne sahip olan Komutan Jojo bu şarkısında, "Biz terörist değiliz bunları bilsinler, gözlerini açmış çocuklarız biz" ve "Daye, daye ez mirim, melek hatin ez birim. Kutsal hakkı istiyorum bu çocuk Kürtçe konuşacak" gibi sözlerle Kürt çocuklarına yapılan katliamları kınıyor.
10 yıldır müzik yapan Jojo, üç çocuklu yoksul bir ailenin en küçük çocuğu. Ailesiyle birlikte Qoser’in Ziyaret Köyü'nde yaşıyor. Ekonomik şartlar yüzünden lisede öğrenciyken okulunu bırakır. Önce köyde tarla sulamakla işe başlar. Geçim zorluklarından dolayı farklı işlerde gece-gündüz demeden çalışmaya devam eder. Henüz bir albümü olmayan Jojo, bölgedeki halk konserlerine ve etkinliklere katılıyor ve halktan çok ilgi görüyor. Jojo, gelecek vaaden bir sanatçı profili çiziyor.

YAŞAR AKSU