Güncel

Önder Apo son şanslarıdır

Duran Kalkan

Duran Kalkan

  • PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, çağrı sonrası yapılması gerekenler olduğunu belirterek, şunları söyledi: 
  • "Bizim cephemizden yapılmayan kalmadı. Henüz karşı taraftan hiçbir şey yapılmadı, hiçbir pratik gelişme gözlenmiyor. 
  • Mevcut durumda iktidarın oyalama içinde olduğu, hile yapar bir konumda olduğu görülüyor, söz verdiklerini yapmadılar.  
  •  Hiç kimse, artık Kürtleri kandıracağını, aldatacağını sanmasın. Kendilerini kandırıyorlar. Önder Apo son şanslarıdır."

PKK'nin kongresinin toplanmasını ve fesih kararı alınmasını ancak Kürt Halk Önderi'nin yapabileceğini bir kez daha söyleyen PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, Türk tarafının ateşkese bile karşı çıktığını hatırlatarak, "Ateşkese karşıysanız daha neyi yapabileceksiniz, nasıl bu süreci ilerleteceksiniz?" diye sordu.

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Duran Kalkan, Medya Haber TV'nin, Kürt Halk Önderi'nin çağrısının ardından yaşanan gelişmelerle ilgili sorularını yanıtladı. Söyleşinin bazı bölümleri özetle şöyle:

Söz var, pratik yok

Şubat'ın ilk haftasında Önder Apo'dan bir mektup bize ulaştı. Sanıyorum 8 Şubat'ta cevap verdik. Bir de 27 Şubat günü kamuoyuna paylaşılan çağrı oldu. Onu dinledik, okuduk. Bunun dışında bize gelmiş herhangi bir şey yok. İmralı heyeti belli çalışmalar yürüttü. İzliyoruz, takip ediyoruz. Bir tartışma düzeyi de var. Bunun ötesinde şu an pratikleşmiş bir durum yok. Söz var, pratik yok.

Biz gerekenleri yaptık

Önder Apo'nun çağrısı 27 Şubat'ta paylaşıldı. Yönetimimiz, 1 Mart’ta çağrılarına uyacağını ve uygulayacağını açıkladı; önünü açmak için de ateşkes ilan etti. Kendi açımızdan bu geçen iki buçuk haftalık dönemi boş geçirmedik. Önder Apo'nun 'Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'nı anlamak için araştırdık, inceledik, tartışmalar yürüttük ve anladığımız kadar da anlatmaya çalıştık. Bu çabalarımızı sürdürüyoruz. Üç hafta dolacak, bizim cephemizden yapılmayan kalmadı. Başlangıç itibarıyla yapılması öngörülenler yapıldı. 

Devlet de biliyordu

Kongre yapılacak, PKK'nin feshi, silahın bırakılması, tartışılıp  kararlaştırılacaksa bunu ancak ve ancak Önder Apo yapabilir. Başka kimse yapamaz. Önder Apo'ya verilen mektupta da ifade edilmişti. Çağrıdan önce de devlet ve Önder Apo, bizim tutumumuzu ve durumumuzu biliyordu. Zaten kamuoyu da biliyor. Henüz karşı taraftan hiçbir şey yapılmadı.

Çağrıdan sonra koşullar değişecekti

Bize gelen bilgilere göre; Önder Apo'nun çağrısının yapıldığı hafta içinde İmralı'daki koşullarda değişiklik olacaktı. Önder Apo'nun özgür yaşar ve özgür çalışır koşullara kavuşması için adımlar atılacaktı ama 20 gün geçti; İmralı'da ne olup bittiğine dair hiçbirimizin haberi bile yok. Önder Apo çağrıyı yapınca, 'birtakım şeyler biz de yapacağız' diyenler, yapmadılar. Hiçbir pratik adım atmadılar. İktidar, devlet çevreleri verdikleri sözün gereğini tutmadı. Değil Meclis'te konuşma, bir görüntülü açıklamaya bile izin vermediler. Eski sistem olduğu gibi devam ediyor.

Hile yapar konumda

Karşılıklı iradeler konuşacaktı. Çağrı, Devlet Bahçeli'den ve AKP çevrelerinden geldi. Önder Apo, bu temelde devreye girdi ve biz de Önder Apo'nun çağrılarına gerekli yanıtı verdik. Hala görüşmeler oluyor, konuşuluyor. Ne konuşuyorlar, bilemiyoruz ama İmralı koşullarında herhangi bir değişiklik yok, Meclis'te herhangi bir faaliyet yok. Örneğin komisyon oluşturma, yeni yasalar çıkartma, 'umut hakkı'ndan söz ediliyor; yasal ve anayasal durum gözden geçirilecek deniliyordu. Bunlara dair hiçbir pratik gelişme gözlemlenmiyor. Mevcut durumda iktidarın oyalama içinde olduğu, hile yapar bir konumda olduğu görülüyor, çünkü ilk hafta içinde yapacaklarına söz verdikleri şeyleri yapmadılar. 

Hepsi unutulmuş gibi

Devlet Bahçeli'nin sözleri, çağrıları, Türk-Kürt kardeşliği, Kürtlerin asli bir unsur olma durumu, Önder Apo'nun gelip Meclis'te konuşma yapması, yani İmralı rehine sisteminin ortadan kalkarak Önder Apo'nun özgür olması gibi şeylerin hepsi unutulmuş. Sadece 'PKK ne zaman kongre yapacak, kendini feshedecek, silahı bırakacak, bu iş bitecek' diye konuşuyorlar. Böyle olmaz. Yanlışlıklar var.

PKK, 'buyrun çözün' diyor

PKK sorun değil. Bu, 50 yıllık değil, 100 yıllık bir sorundur. PKK'yi ortaya çıkaran bu sorundur. PKK, sorunun çözülmesi gerektiğini herkese dayattı. Şimdi de bazıları, biz çözeriz, diyor. PKK, 'buyurun çözün, ben kendimi feshedeyim' diyor ama çözmüyorlar. 'Sen kendini feshet, biz ondan sonra ne yapacağımızı biliriz' şeklinde, köylü kurnazlığı bile denilemeyecek bir tarzı dayatıyorlar. Hiç kimse, artık Kürtleri eskisi gibi kandıracağını, aldatacağını, şunu bunu sanmasın.

Hiçbir iz bile görünmüyor

Üstelik Kürtlerin yarattığı bir sorun değil. Sorun, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin 1924'ten itibaren başlattığı, Kürt halkını yok sayan ve yok etmek isteyen zihniyetinin ve siyasetinin varlığı sorunudur. Buna soykırımcı zihniyet ve siyaset deniliyor. Kürt sorunu, aslında Türk zihniyeti, TC'deki Kürt’ü yok sayan ve yok etmek isteyen zihniyet ve siyaset sorunu. Çözümü bu zihniyet ve siyasetin ortadan kaldırılmasıdır. Bu yönlü hiçbir değişim yok, hiçbir iz bile görünmüyor.

Son şanslarıdır

İktidar çevreleri, bununla zaman kazanacağını sanıyorsa kendilerini kandırıyor. Önder Apo son şanslarıdır. Kürt özgürlüğü temelinde demokratikleşme, Türkiye'nin mevcut varlığını, birliğini koruması için son şansıdır.

Zaman kazanma çabası

Tekrar ediyoruz; kongre toplama, silahlı mücadele hakkında, silah bırakma hakkında karar alma durumlarını gerçekleştirebilecek tek kişi Önder Apo'dur. Bu kararları PKK'ye sadece Önder Apo aldırtabilir. Hiç kimse yapamaz bunu PKK'de. PKK'nin kendisi yapamaz. Yapabilecek tek kişi Önder Apo’dur. Önder Apo'nun olmadığı, toplamadığı, yönlendirmediği, ikna etmediği bir PKK kongresinden silah bırakma, partiyi feshetme kararı çıkmaz. Hiç kimse çıkartamaz bu kararı. Niye Önder Apo’yu hala İmralı'da rehine koşullarında tutuyorsunuz? Aslında oyalamaya, zaman kazanmaya çalışıyorlar. Samimi ve tutarlı olmadıkları ortaya çıkıyor. Bunları söylemek istemezdik ama ne yazık ki gerçeklik bu. Bu bir tehdit, şart ve şantaj değil. Hiç kimse öyle anlamasın. Bir gerçeğin ifadesi. 

Bizi ve sabrımızı zorlamamalı

Ateşkese bile karşı çıktılar. Ateşkese karşıysanız daha neyi yapabileceksiniz, nasıl bu süreci ilerleteceksiniz? Akıl alacak gibi bir durum değil. Bizi ve sabrımızı da kimse zorlamamalı. Ne kadar sürer tek yanlı, bu böyle nereye gider; şimdiden bir şey diyemeyiz. HABER MERKEZİ

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.