Onlar gerilla dediler, mermilerimi verdim
Kadın Haberleri —
- TAJÊ Şemê Remo 74’üncü Ferman’ı anlattı: Bir gün bir gece yol yürüyüp, gerillaların olduğu yere ulaştık. ‘Silahlarınız var mı?’ diye sordular. DAİŞ’e karşı savaşmak ve intikamımızı almak için gelmişlerdi. 9-10 mermimi onlara verdim.
- Newroz Kampı’nda 8 yıl kaldıktan sonra Rêber Apo’nun öğrencileri sayesinde Şengal’e döndük. Şengal’in satılmasına neden olan kan emicilerin bir daha buraya girmesine izin vermeyeceğiz. Gerillalar Êzîdîleri kurtardı, bu asla unutulmamalı.
Çoğumuz Şemê Remo’yu iki yıl önce ellerindeki taşlarla Irak ordusuna ait askeri aracın önünde durduğu fotoğrafıyla tanıdık. DAİŞ saldırılarında kendilerini yüz üstü bırakıp kaçan Irak ordusunun Şengal’e girmesine izin vermiyordu. Öfkesi ve direnişi büyüktü. Çünkü Şengal, özgürlük gerillalarının özgürleştirdiği kutsal toprağıydı. Gerillalar Êzîdîleri korumak için geldiği gece mermilerini dahi onlara vermişti.
Tevgera Azadiya Jinên Êzîdî (Êzîdî Kadın Özgürlük Hareketi-TAJÊ) Koordinasyonu üyesi Şemê Remo, jinnews’e DAİŞ’in Şengal’e saldırdığı günü anlatıyor: “Bir gün bir gece yol yürüdük ve arkadaşlarımızın olduğu yere ulaştık. Onlar gerillalardı. Kadın ve erkek arkadaşlardan oluşuyordu. Bizi karşılamaya geldiler. ‘Silahlarınız var mı?’ diye sordular. Onlara vermeyeceğimi söyledim. Yanımıza gelenler ‘Silahlarınızı onlara verin, onlar arkadaş ve bizi koruyacaklar. Onlar YPG ve gerilla, DAİŞ’e karşı savaşmak için geldiler. İntikamımızı alacaklar’ dediler. İnandım ve ardından 9-10 mermiyi onlara verdim. Yine bize ‘Gece yürümeyin, nereye ulaşırsanız orada kalın. Etrafta DAİŞ’liler var. Gece yürürseniz DAİŞ’lilerin pususuna düşebilirsiniz’ dediler.
10-12 aileydik. Bir süre sonra su olan bir yerde kaldık, orada su motoru vardı. İnsan eliyle çalışıyordu ve burada su içtik. Yanımızdaki bidonları su doldurduk, tekrar sınıra ulaşıncaya kadar yürümeye başladık.
Gerilla kızıma baktı, nefes alıyordu
Irak ve Suriye arasındaki sınır… Kızım o zaman 12 günlüktü. Bir ara baktığımda öldüğünü düşündüm. Kim gidip geliyorsa bağırıp ne oldu diyordu. Çocuğun öldüğünü söylüyorduk. Bir ara baktık askeri kıyafet giyen bir kadın arkadaş bize doğru geliyor. Gerillaydı ve bana ne olduğunu sordu. Çocuğu elimden alıp, yüzüne biraz su vurdu, elini ağzına koydu. Çocuğun nefes aldığını gördü. Bir kez daha bağırdık. Bu kez hepimiz mutlu olduk. Bize araçların gelip alacağını söylediler.
Aç, susuz, yalın ayak yollar
Suriye’den gelen anneler kendi çocuklarının sütlerini bizim çocuklarımıza verdiler. Birçok çocuk o annelerin sütü sayesinde kurtuldu. Bu yolda gördüğümüz zorluk ve sıkıntıydı. Açlık, susuzluk, yalın ayaklık… Ben ayağımdaki ayakkabıları bağladım öyle yürüdüm, ayaklarım şişmişti.
Rêber Apo’nun öğrencileri
Newroz Kampı’nda 8 yıl kaldıktan sonra Şengal’e döndük. Kampta her ihtiyacımız karşılanıyordu. Durumumuz iyiydi. Ancak kendi toprağımıza, yerimize-yurdumuza döndük. Eğer bugün buradaysak Rêber Apo’nun öğrencileri sayesindedir. YBŞ, YJŞ ve asayişimiz sayesinde yine Rêber Apo’nun düşünce ve felsefesi sayesinde bugünlere ulaştık. Yaşamımızı güzelleştirdiler.
Şengal’e girmeyecekler
Çalışmalara katılmadan önce evde gözleri kapalı kartallar gibiydik. Newroz Kampı'nda Halk Meclisi kuruldu. Ben de meclisin üyesiydim. Zaten o günden bu yana da çalışmaların içindeyim. Ne sorumluluk düşüyorsa üzerime onu yerine getiriyorum. Zorluk, zahmet, açlık, susuzluk, yollarda çocuklarını yitiren anneler… Sonuna kadar çalışmalarda yer alacağımıza dair söz verdik. Şengal’in satılmasına neden olan kan emicilerin bir daha Şengal’e girmesine izin vermeyeceğiz. Bir kez daha topraklarımıza girmelerine izin vermeyeceğiz. Yine Şengal’in satılmasına ve fermana neden olanlardan da hesap soracağız. Şengal’in özerkliğinin tanınmasını kesin sağlayacağız. Davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Bilinmeli ki biz RêberApo’ya borçluyuz ve onun özgürlüğünü istiyoruz.
Canını veren yiğitler…
Dağlardaki gerillalar gelinceye kadar durumumuz iyi değildi ve zordaydık. Burada onlarca gerilla yol açmak için şehit oldu. Onların hakkının yenmemesi lazım. Özgürlük için şehit düşen o insanları anıyoruz. Gerillalar Êzîdîleri kurtardı yani ölümden kurtardı. Suriye’den anneler içten yürekten sınıra gelerek bizi karşıladı. Êzîdîler bunları asla unutmamalı.” ŞENGAL