Özgür ve eşit koşullarda müzakere
- DEM Parti PM, Kürt Halk Önderi üzerindeki tecridin hemen kaldırılması, fiziki özgürlüğü öncelikli olmak üzere sağlık, güvenlik ve özgür çalışma koşullarının sağlanmasının hayati önemde olduğunu vurgulayarak, "Müzakere ve diyalog zemini ancak özgür ve eşit koşullar altında kurulursa sahici, kalıcı ve kapsayıcı olabilecektir.
DEM Parti Parti Meclisi'nin (PM) 21-22 Ekim'deki toplantısının sonuç bildirgesi açıklandı. Toplantıda, Ortadoğu halklarının hayatları ve gelecekleri açısından ağır sonuçlar doğurarak, şiddetlenen savaş koşulları ile Kürt sorununun demokratik çözümü etrafında yürütülen tartışmalar başta olmak üzere ülkede, bölgede ve dünyada yaşanan ekonomik, sosyal, siyasal güncel gelişmelerin değerlendirildiği kaydedildi.
Rojava, Kuzey ve Doğu Suriye halklarının kazanımlarını yıllardır boğmaya çalışan AKP-MHP iktidarının işgal ettiği bölgelere yerleştirdiği çetelerin tasfiyesinin gündemde olduğu belirtilen bildirgede, "Güney Kürdistan’a yönelik işgal ve ilhak politikaları ise ciddi bir çıkmazın içine girmiştir. İran’ın savaş çemberine alınmasıyla bölgede yaşayan Kürt halkının belirleyici bir politik özne olarak güç kazanması olasılığını kendi yayılmacı politikaları için handikap ve çıkmaz olarak görmektedir. Kürt halkının kazanımlarının yok edilmesi üzerinden bölgesel güç olma hevesleri berhava olan ve dış politikada yalnızlaşan rejim için bu gelişmeler, iç siyasi dengeleri de ziyadesiyle etkilemektedir" denildi.
Türkiye'deki durum
Uyguladığı yayılmacı ve sömürgeci politikalarla Ortadoğu’daki gelişmelerde denklem dışında kalan AKP-MHP iktidarının, Türkiye halklarını tehlikeli bir politik gerçeklikle yüz yüze bıraktığı kaydedilen bildirgede, şunlar belirtildi: "İzlenen savaş, rant ve talan politikaları bir toplumsal çürüme ve çöküş tehlikesi doğurmuştur. Bir avuç sermayedar dışındaki milyonlar açlık sınırının altında hayatta kalmaya çalışmaktadır. 12 Eylül darbe anayasası bile askıya alınmakta, halkların özgürlük ve yaşam talepleri şiddetle bastırılmaktadır. Toplumsal, ekonomik, ekolojik ve toplumsal cinsiyet alanında yaşanan krizler ve şiddet sarmalı, tüm toplumsal kesimleri nefes alamaz noktaya getirmiştir. Cezaevleri işkence merkezlerine dönüşmüş, kadınlara ve çocuklara yönelik suçlar kan dondurucu bir yaygınlık kazanmıştır. Hastaneler ticarethane ve hastalar müşteri haline getirilmiş, yeni doğan bebeklerin dahi can güvenliği kalmamıştır."
Geçici ve taktik adımlar olmaz
İktidarın, halkların en büyük özlemi olan barışı araçsallaştırmasının kimseye kazandırmadığı da geçmiş dönem deneyimlera atıf yapılarak hatırlatılen bildirgede, özetle şunların altı çizildi: "Siyasi iklimin geçici ve taktik bir adımla yumuşatılması, mevcut sorunların çözümüne katkı sağlamayacaktır; iktidarın umduğu sonuçları vermesi de mümkün değildir.
Teslimiyet çağrıları katkı sunmaz
Çözüm tartışmalarının yeniden gündeme gelmesi olumludur, ancak geçmişteki 'teslim alma' söylemlerinin yeniden dillendirilmesinin siyasal, tarihsel ve toplumsal bir sorun olan Kürt sorunu ve Türkiye’nin sorunlarının çözümüne katkı sunmayacağı açıktır.
Kalıcı bir çözüm hedeflenmeli
DEM Parti olarak adil, demokratik ve halkların eşitliğini esas alan bir çözümden yanayız; barışı, demokratik bir anayasayı, özgürlüğü ve demokratik cumhuriyeti savunuyoruz. Bu temelde bir çözüm olacaksa toplumun barış ve demokrasi talebi etrafında örgütlenmesi, tüm dinamikleriyle harekete geçmesi, sürece dahil olması ve inisiyatif alması elzemdir. Toplumsal sahiplenme de gereklidir. Bu nedenle halkların ortak iradesi ve mücadelesiyle kalıcı bir çözüm inşa edilmelidir.
Sağlık, güvenlik ve özgür çalışma koşulları
Barışın ve çözümün sahici bir seçenek haline gelebilmesi için ilk ve en önemli adımlardan biri, Sayın Abdullah Öcalan’a yönelik bir özel savaş hukuku pratiği olan tecridin kaldırılmasıdır. Fiziki özgürlüğü öncelikli olmak üzere sağlık, güvenlik ve özgür çalışma koşullarının sağlanması, hayati önemdedir. Müzakere ve diyalog zemini ancak özgür ve eşit koşullar altında kurulursa sahici, kalıcı ve kapsayıcı olabilecektir.
DEM Parti sorumluluğunu yerine getirmekte kararlı
DEM Parti, bir arada yaşam koşullarının oluşturulması ve barış umudunun büyütülmesi için üzerine düşen sorumluluğu dün olduğu gibi bugün de kararlılıkla yerine getirecektir. Kürt sorununun adil ve demokratik çözümü ile özgürlük için tüm siyasi ve toplumsal kesimleri barış olanaklarını büyütmeye ve sahiplenmeye çağırıyoruz.”