PAJK: Direnişi yayalım

Gün dolayısıyla Kürdistan Kadın Özgürlük Partisi PAJK, Kadın Özgürlük Meclisi (KÖM) ve kadın tutsaklar Erdoğan ve AKP'nin sapkınlığa varan anti demokratik-faşizan uygulamalarına karşı tüm Türkiyeli ve Kürdistanlı kadınları mücadeleyi ve direnişi yaymaya ve örgütlemeye çağırdı.
PAJK 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü vesilesiyle yazılı bir açıklama yaptı. Kadına yönelik uygulanan her türlü şiddetin kapitalist karakterli olup teslim almayı, sahip olmayı ve irade kırmayı hedeflediğini belirten PAJK, halkların yüzyüze kaldığı savaş ve şiddet sarmalından en çok kadın ve çocukların etkilendiğini kaydetti.
Kadınlara, adeta birer küçük devletçik haline gelen evdeki reis konumundaki erkeğin de her türlü şiddet uyguladığını belirten PAJK, toplumun belleğine kazınan “Güçlü erkek zayıf kadın” cinsiyetçi algısı nedeniyle kadını öldürme hak ve hukukuna bile sahip olduğunun altını çizdi.
AKP faşizmi sapkınlık düzeyinde
PAJK, tarihte zulümlere karşı öncelikli mücadele edenlerin kadınlar olduğuna dikkat çekerek Dominikte diktatörlüğe karşı mücadele eden Mirabel Kardeşleri örnek gösterdi. Devamında ise önüne çıkan her canlıyı; hamile kadınları bile katleden, katlettiği kadınların cenazelerine işkence eden, Kürdistan'a dönük büyük bir devlet terörü estirerek tarihteki diktatörlükleri aşan Erdoğan ve AKP faşizminin artık büyük bir sapkınlık düzeyine vardığını ifade etti.
'Halk demokrasisini sahiplenin'
Erdoğan faşizminin kadının örgütlü duruşuyla kırılabileceğini belirten PAJK, şu çağrıyı yaptı: "Kürdistan’da ve Türkiye’nin her yerinde kadınların, erkek egemen ideolojinin bu otoriter, tekçi, anti demokratik, faşist tekelciliğini parçalamak için, çözülüşe sürüklemek için karşısında kendini savunma yeteneği de olan, yerel yönetimlere dayalı gerçek halk demokrasisinin geliştirilmesine öncülük etmelerinin zamanı gelmiştir. Bu öncülük misyonu ile tüm kadınları, yüzlerini Kürdistan’daki yerel demokrasiyi geliştirme hamlesine dönmeye, bu demokratik gelişmeyi sahiplenmeye ve kucaklamaya çağırıyoruz. Çünkü Kürdistan’da halkın ortaya çıkardığı bu iradi adım, Demokratik Türkiye’nin de adeta mayası olmaktadır. Yerel öz yönetimlere dayalı bir Demokratik Özerk Kürdistan, Demokratik bir Türkiye’nin de müjdecisidir. Bu yüzden tüm Türkiyeli kadınları bu gelişmeye ortak olmaya, halkın bu direnişini sahiplenmeye, desteklemeye ve katılmaya çağırıyoruz.”
KÖM: Direnişi örgütlemek için meydanlara!
Kadın Özgürlük Meclisi (KÖM) de, yazılı açıklamasında kadınların erkek-devlet şiddetine karşı kendi yaşamlarını savunduğunu belirterek, "25 Kasım'da kadınları direnişi örgütlemek için sokaklara, meydanlara çağırıyoruz" dedi.
Tutsaklar: IŞİD'e nasıl direndiysek ...
Özgürlük mücadelesi verirken tutuklanan ve cezaevleri ile gözaltı merkezlerinde her türlü devlet şiddetine maruz kalan kadın tutsaklardan 25 Kasım vesilesiyle önemli bir direniş çağrısı geldi. Ankara Sincan Kadın Cezaevi'nde bulunan PKK'li kadın tutsaklar, "Kürt kadınları olarak Şengal'de, Kobanê'de tecavüzcü IŞİD barbarlığına karşı nasıl onurlu bir direniş içindeysek, Türk devletinin kadına dönük bu saldırıları ve tacizine de sessiz kalmayacağız" diyerek, her türlü devlet ve erkek şiddetine karşı direniş çağrısı yaptı. Türk devletinden kadına yönelik şiddetin bitirilmesi için uluslararası sözleşmeye uyması istendi.
HABER MERKEZİ
