Pir Sultan ile Beethoven düeti

Haberleri —

Almanya’daki Aleviler 28 Eylül Cumartesi günü büyük bir etkinliğe hazırlanıyor. Köln kentinde yapılacak olan bu etkinlik “Yol Bir Sürek Binbir- Barış Senfonisi” adını taşıyor.

FİRAZ BARAN / ERDAL ALIÇPINAR  / KÖLN

Almanya’daki Aleviler 28 Eylül Cumartesi günü büyük bir etkinliğe hazırlanıyor. Köln kentinde yapılacak olan bu etkinlik “Yol Bir Sürek Binbir- Barış Senfonisi” adını taşıyor. Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’nun (AABF) 30. kuruluş yıldönümüne denk getirilen senfoninin senaristi ve genel sanat yönetmeni Necati Şahin.

Şahin, “Bin Yılın Türküsü” ve “Kadının Türküsü” gibi büyük ses getiren müzikalleri de yönetti. Yol TV’nin ilk genel yayın yönetmeni ve ilk ekran yüzü olan Şahin, ayrıca üç dönem de AABF’nin ikinci başkanlığını görevinde bulundu.

Barış Senfonisi, Lanxess Arena’da yapılacak. 20 bin kapasiteli olan bu salon 1998 yılında ünlü tenor Pavarotti’nin konseriyle açıldı. Basketbol, hentbol ve buz hokeyi dallarında uluslararası müsabakaların yapıldığı bir salon olan Lanxess Arena, Beyonce gibi dünyaca ünlü yıldızların da konser için tercih ettiği tanınan bir salon… Gazete olarak AABF’nin genel merkezine giderek Necati Şahin ve senfoninin müzik direktörü Kemal Dinç ile görüştük ve provaları izledik.

İki bin kişi sahne alacak

Necati Şahin, 2018 Ekim ayından bu yana bu proje için çalıştıklarını ve hazırlıkları tamamladıklarını söyledi. Şahin, şimdiye kadar Berlin, Stuttgart, Wuppertal, Mannheim, Duisburg, Köln, Hamburg, Augsburg, Frankfurt, Aachen gibi birçok kentte provalar yaptıklarını aktardı. İki bin kişinin sahnede yer alacağını belirten Şahin, kadın ağırlıklı bir sahne olacağının altını çizdi: ”Senfonimiz anaların yakacağı çıra ile başlayacak. Çırayı insan hakları mücadelesi yürüten, yakınlarını demokrasi mücadelesinde kaybeden, yol hizmeti sürdüren analarımız, bacılarımız yakacak.”

200 kadın çıra yakacak

Senfoninin başlangıcında çıralar uyandırılacak. Çırayı yakacak kadınların içinde Roboskî, Gazi, Suruç, Ankara, Bosna, Ermeni ve Yahudi katliamlarında yaşamını yitiren insanların yakınları yer alacak. Şahin, “Dünya Barış Senfonisi diyoruz. Bunu çok anlamlı buluyorum. Cem yapmıyoruz, barışa çıra yakıyoruz” dedi.

Pir Sultan ile Beethoven buluşacak

Şahin’in verdiği bilgilere göre 700 kişilik bağlama orkestrasının, 300 kişilik koronun ve dansçıların da çoğunluğunu kadınlar oluşturuyor.

Senfonide iki orkestra sahnede yer alacak: Biri bağlama orkestrası, diğeri de Köln senfoni orkestrası. ”Pir Sultan ile Beethoven’ı buluşturuyoruz” diyen Şahin, ”Mesela bir yerde Beethoven’in 9. Senfonisi ile Haydar Haydar ard arda çalınacak” diye belirtti.

Kürtçe, Türkçe, Ermenice ve dahası

Necati Şahin’in verdiği bilgiye göre senfonide Türkçe, Kürtçe (Kurmancî ve Dimilkî), Ermenice, Farsça gibi farklı dillerde eserler yer alacak. Yine okunacak metinlerde de Alevi tarihi, Alevilerin dünyaya, kültürlere, doğaya bakışı anlatılacak. Gerek koro, gerek solo olarak seslendirilecek eserlerin de bu anlayışa hizmet edeceğini söyleyen Necati Şahin şu örnekleri verdi: “Örneğin Beser Şahin ile Mikail Aslan doğayı anlatan bir Zazaca eser, Kazım Koyuncu’nun kardeşi Niyazi Koyuncu da Karadeniz kültürünü temsilen Lazca ‘Dido’ adlı eseri seslendirecek. Senfoni için ‘Mazlumların Buluşması’ diyebiliriz.”

Senfoninin ana kadrosu

“Yol Bir Sürek Binbir- Barış Senfonisi”nin genel sanat yönetmeni ve senaristi Necati Şahin. Şahin’in oluşturduğu ekipte yer alan ana isimler ise şunlar:

Kemal Dinç: Müzik direktörü ve bağlama orkestrası şefi.

Betin Güneş: Senfoni orkestrası şefi.

Mesut Gülşen: Dans yönetmeni.

Mehmet Ali Alabora ve Füsun Demirel gibi beş sanatçı da destan anlatıcısı olacak.

Özlediğimiz dünyayı ansıtacağız

Davetlilerle birlikte yaklaşık iki bin kişinin sahne alacağı senfoniye herkes gönüllü katılım sağlıyor. Bunun çok önemli olduğunu söyleyen Necati Şahin, “Derdimiz acılarımızı paylaşmak. Nasıl bir dünya istediğimizi anlatmak” dedi ve ekledi: “Bu projenin parayla olma imkanı yok. Bu büyük maddi külfet isteyen bir proje. Ama beraberce, elele vererek gerçekleşiyor. Örneğin; koronun kıyafetleri aynı olacak. Koçgirili bir kardeşimiz üstlendi. Biletlerin çoğunu ise bizim kültür merkezlerimizin yöneticileri aldı. AABF’nin Almanya genelinde 160 kültür merkezi var. Bunların tümü biletleri alarak dayanışma içinde oldu. Ayrıca koroda, orkestrada yer alan, semah dönecek olan kardeşlerimiz de maddi bir beklenti içinde değil. Hepimiz inancımızı, kültürümüzü ve özlediğimiz dünyayı sahneye yansıtmak istiyoruz.”

Belediye eşbaşkanları onur konuğu

Necati Şahin görevden alınan Amed, Merdîn ve Wan belediye eşbaşkanlarına değindi ve şöyle dedi: “Türkiye’nin üç kadim kentine kayyum atandı. Görevden alınan, seçilmiş belediye başkanlarını onur konuğu olarak çağırdık.”

Necati Şahin, ayrıca bir hayalini de aktardı. “Selahattin Demirtaş’ın bağlaması ve sesiyle bu projenin içinde yer almasını çok istiyordum” diyen Şahin, zindanda olmasına rağmen kendisine davetiye gönderdiklerini aktardı.

“Türkiye’nin bütün renkleri gelip orada barışa semah döneceğiz. Barışa deyiş ve türkü söyleceğiz” diyen Şahin, “Örneğin bir semahımızda Kürtçe ve Türkçe deyiş söylenecek” diye konuştu.


Bin Yılın Türküsü

Necati Şahin, senaryosunu ve yönetmenliğini yaptığı büyük müzikallerle tanınıyor. Alevi müziğinde iz bırakan ilk müzikali 2000 yılında yine Köln kentinde gerçekleştirmişti.

  • 2000: “Bin Yılın Türküsü” isimli müzikalde 1346 kişi bağlama çalıp koroda yer alırken, 800’e yakın kişi de semah döndü. Orkestralar ve kilise korolarıyla toplam 2500 kişi ile sahne alındı ve ozan dili Alevilik anlatıldı.
  • 2002: ”Bin Yılın Türküsü” İstanbul’da sahnelendi.
  • 2004: Almanya’nın Oberhausen kentinde ”Kadının Türküsü” müzikali yapıldı. ”Kadının Türküsü”nün metin yazarı Yaşar Seyman’dı. Koro ve semahta 700 civarında kişi yer aldı.
  • 2006: Köln’de yapılan ”Ağıttan Umuda” projesi ile Alevilerin, Anadolu ve Mezopotamya toplumlarının acıları 20 dilde dile getirildi.

Bir gideriz bin geliriz

Necati Şahin, “Neden Bin Yılın Türküsü” sorusuna şu yanıtı veriyor: “Sivas Katliamı‘ndan bir hafta sonra Köln kentinde bir miting yaptık. Acımızı haykırdık. “Sivas’ın hesabını soracağız” dedik. Peki Aleviler Sivas’ın hesabını nasıl soracak? Biz insan yakamayız. O zaman şöyle bir fikir geldi aklıma… “Sanatçılarımızın yanında sazımızı, sözümüzü, semahımızı yaktılar. ‘Bir gideriz bin geliriz’ felsefesiyle cevap verelim.”


50 kentte prova yaptık

Kemal Dinç, ”Yol Bir Sürek Binbir- Barış Senfonisi”nin müzik direktörü. Köln’de yapılan provada bir araya geldiğimiz Dinç, 28 Eylül günü 700 kişinin bağlama çalacağı, 300 kişinin koroda yer alacağı, çok sayıda kişinin de semah döneceğini söyledi. Köln’deki provada hepimizin tanıdığı deyişleri çok sesli ve farklı tonlarla dinlemek çok etkileyiciydi. Kemal Dinç, şu ana kadar yaklaşık 50 farklı kentte provalar yaptıklarını söyledi.

Necati Şahin, ”Bu projede en büyük kazancımız Kemal Dinç’tir” diyor. Bunun nedeni Dinç’in Almanya gibi klasik müziğin merkezi sayılan bir ülkede önemli öğretmenlerden biri olarak kabul edilmesi… Yaklaşık 15 yıldır konservatuvarlarda eğitim veren Dinç, halen Mannheim kentindeki bir konservatuvarda Dünya Müzikleri bölümünde bağlama, ses ve müzik teorisi dersleri veriyor.

11’inde bağlamaya başladı

Giresunlu Alevi bir aileden geldiğini, 1970 yılında İstanbul’da doğduğunu söyleyen Dinç, ”İstanbul’da gecekondu mahallelerinde büyüdüm. 10 yaşına geldiğimde askeri darbe oldu ve 1980 yılında Almanya’ya gelmek zorunda kaldım” diyor. Dinç, 11 yaşında bağlamaya başlıyor ve kendi kendisine öğreniyor. 16 yaşında da ilk sahnesini alıyor. Ortaokulu bitirdiğim dönem Almanya’da bağlama veya doğu sazlarıyla ilgili bir bölüm olmadığını gören Dinç, klasik gitara başlıyor. Nürnberg yakınlarındaki bir kasabada müzik meslek lisesini okuyor ve sonra da Leipzig kentinde beş yıl konservatuvar eğitimi alıyor ve yüksek lisans yapıyor. Konservatuvarda Klasik gitar, kompozisyon ve orkestra şefliği bölümünde okuyan Dinç, daha sonra başta Berlin olmak üzere birçok şehirde orkestralarda yer alıyor ve solo albümler hazırlıyor.

Beethoven’in VIII. senfonisini yorumlayacak

Dünyaca ünlü komponist Ludwig van Beethoven 17 Aralık 1770’te Almanya’nın Bonn kentinde doğdu. 2020 yılı Beethoven’in 250. doğum yılı olacak. Bu nedenle Bonn kentinde Aralık 2019-Aralık 2020 arasında, yani bir yıl sürecek sanatsal etkinlikler olacak. Konserler, sergiler, operalar, dans gösterileri, tiyatro oyunları, eğitim ve sempozyumlarla Beethoven anlatılacak. Bu etkinliklerle Beethoven’ın çalışmalarını ilerletmek ve Bonn’un bir Beethoven şehri olarak ününü arttırmak hedefleniyor.

Beethoven senfonilerini sahnelemek için yüzlerce kişi başvuruda bulundu. Ancak bunlardan az sayıda yönetmen kabul gördü. Bunlardan biri de Kemal Dinç. Dinç, 21 Aralık 2019 günü sahne alacak ve Beethoven’in VIII. senfonisini orkestra eşliğinde doğu sazlarıyla yorumlayacak.


Gözyaşının rengi yoktur

Necati Şahin’in şaşırtan bir projesi de İstanbul Avcılar’da hazırladığı Kadınlar Korosu oldu. 2015 yılında Avcılar’da 6 aylık çalışma ardından koroyu hazırlayan Şahin, koronun hikayesini ve sonuçlarını gazetemiz için anlattı:

“Avcılar’ın on ana mahallesi var. Her mahallede yüz kadın hedefledik. Altı ay içinde koroyu oluşturduk. Girdisi-çıktısıyla o koro 2500 kişi oldu. Koroya Avcılar belediyesi destek verdi. Birçok şehirde konserler verdik.

Koroya Mezopotamya’dan Makedonya’ya Kadın Korosu ismini verdik. Koroda Balkanlar, Kürdistan ve Orta Anadolu’dan kadınlar yer alıyordu.

Dünyanın en büyük dramlarından bir tanesi mübadeledir. O kadınlara onu anlattırdım. ‘Bize birkaç saat verdiler. ‘Bavulunu al, gidiyorsun’ dediler.’

Sonra Mardin’den gelen anlattı. ‘Köyümüz yandı!’

Bütün projelerimin arkasında her zaman çok ciddi bir barış felsefesi yatıyor. Eserleri ve konuşmaları seçerken öyle yapıyorum.

Mesela bir Ege ağıdı var. Avcılar Kadın Korosu o eseri seslendirdi. ‘Ağ elime mor kınalar yaktılar / 12 yaşında gurbet ele sattılar.’ Burada bir kadın dramı ve çocuk gelinler var. Göçü, gurbeti anlatıyor.

Eser dört kıta. Nasıl sahneledik?

İlk kıtayı koro söyledi. Ardından bir Kürt ağıdı geldi. İkinci kıtadan sonra bir Ermeni ağıdı başladı. Sonra Çerkezce bir ağıt söylendi. Demek ki kadın her yerde aynı acıyı çekiyor. Konserin içinde bu bölümümüze ‘Gözyaşının Rengi Yoktur’ adını verdik. Bütün ağıtları da kadınlar seslendiriyordu.”


Kimler Katılacak?

Biz birlikte güçlüyüz

Yol Bir Sürek Binbir – Barış Senfonisi’ne çok sayıda insan hakları savunucusu, ses sanatçısı ve demokrasi mücadelesinde yakınlarını kaybeden isim de davetli. Bunlardan ailesini Bosna’da kaybeden Advija İbrahimovic, Dêrsimli ünlü boksör İsmail Özen ve Alevi dünyasının önemli seslerinden Ozan Şahturna Cumartesi günü yapılacak etkinlik için şu çağrıyı yaptı:

Advija İbrahimovic:

Srebrenica’nın sembolünü taşıyorum. Umudun ve üzüntünün sembolü… Bosna Hersek’in küçük şehri Srebrenica’danım. 1995’te yaşanan katliamda hayatta kalanlardan, mağdurlardan biriyim. Yol Bir Sürek Binbir etkinliğinde yer almak benim için büyük bir mutluluk. Hep birlikte barış mesajı vereceğimiz bu etkinlikte buluşmak üzere… Sizleri 28 Eylül’de Köln Arena’ya bekliyorum.”

İsmail Özen:

Dêrsim’den Avrupa’ya uzanan bir yolun talipleri ve sahipleriyiz. Ne geçmişimizi ne bugünümüzü ne de geleceğimizi unutmayacağız. Biliyoruz ki unutmak ölümdür. Bir turna misali semah dönüyoruz. Deyişlerimizi barış ve kardeşlik için söylüyoruz. Canların sesine ses, gücüne güç katmak için ben de orada olacağım. 28 Eylül’de Köln’de buluşuyoruz. Biz birlikte güçlüyüz.

Ozan Şahturna:

Gelin canlar çıramızı yakalım

Yol bir sürek binbir gözle bakalım

Barışı evreni kucaklayanlar

Şah Turna der Denizlere akalım

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.