PKK, ölümsüz ruhumuzdur bizim

• PKK, seven sevmeyen her Kürt’ün yüreğine dokundu. Her evin köşesine, her köye, her sokağa, mahalleye sindi. PKK bir ruhtur, bir inançtır, yüreğimize işlenmiş bir özgürlük arayışıdır.

RENAS ARGEŞ

PKK’nin feshi mümkün mü? PKK üç harften ve bir partiden çok büyük bir şey. Tarihi rolü ve misyonunu yerine getirdiği için dönemin yeni koşullarına göre adını değiştirebilir, yeniden yapılandırılabilir. Ama PKK’nin yaratığı ruh, duygu, düşünce, irade kendisinden büyük bir şeydir. Kürt halkının 50 yılllık derin sesizliğinin haykırışı ve isyanı olarak başladı. 1920-38 yılları arasındaki isyanların kanlı bir şekilde bastırılması sonucunda Kürtler yok sayıldı. Tarihe gömülmek istendi. Adı, dili, kimliği yok sayıldı.Kürdistan ölüm sessizliğine gömüldü. Düşüncesi, iradesi, duygusu dili elinden alınmış ruhsuz bir kimliğe dönüştürülmek istendi.

Bu uzun ve karanlık sürecin ardından PKK bir kaç gencin bir kaç doğruya bağlanması ve inanması ile ortaya çıktı. Amed zindanında iradesi sınandı. Korkunç işkencelere, baskılara çıplak bedenleriyle direndiler. Hücreyi üç kibrit çöpü ile aydınlatan Mazlum, bedenini eriten Kemal, Hayri, gençliğin kızıl yıldızı Ali, bedenlerini ateş topuna çeviren Ferhat Eşref, Mahmut, Necmi çelikten irade oldular. Kürt ulusuna ruh oldular, nefes oldular.

Agit’in öncülüğünde ilk kurşun atıldı. Yıllardır yaratılan korkuya, sindirmeye, kişiliksizleştirmeye karşıydı bu ilk kurşun. Hem düşmana hem yenilmiş, ezilmiş iradesiz kılınmış Kürt’e…

Sonra köyler, kasabalar, şehirler, ovalar dağlara, meydanlara aktı. İsyan ruhu, yılların özlemi, umudu ve öfkesi ile sel olup aktı. Bir özgürlük ruhu yeşerdi. Şarkıda da söylendiği gibi:

“Wa ye PKK rabû,

li deşt û çiya belav bûn,

Kulîlkên welat sor bûn,

bilbil bi gula şa bûn…”

Kürdistan dağları, halkının en güzel oğulları ve kızlarıyla süslendi. İnançları ve umutları dışında bir imkanları olanakları yoktu. Her şey emek, irade ve mücadele ile yaratıldı. Her karışa kan döküldü. Dağların ve ovaların her köşesine mezarsız bir beden düştü. Özgürlük umudu, inancı gün geçtikçe büyüdü yankılandı Nisebin, Cizre, Amed serhildanları dağ ile ovayı birleştirdi. Acılara, zulümlere, ölümlere rağmen iradenin ve inancın önüne set çekilemedi. Cizre’de Birca Belek, Dicle şahittir buna. Berivan’ın halkının özgürlük yürüyüşüne öncülüğü gönüllere umut oldu. Bagok şahittir buna, xwişka Ayten’e beşiklik etti. Günlerce koynunda sakladı. Zekiye Alkan, Amed surlarına meşale oldu. Cudi’den Süphan’a, Gabar’dan Çarçela’ya her karışa bir yiğit, bir kahraman düştü. Qamışlo’dan Mahabad’a, Hewler’den Amed’e Kürdistan ilk defa duyguda, düşüncede özgürlük yürüyüşünde bir oldu. Sanattan, savaşa, felsefeden yaşama okul oldu bize. Büyük bir aydınlanmanın öncüsü oldu. Hozan Serhad’ın, Evdilmelik Şexbekir’in sesi oldu yankılandı…

Hepimizin ilk özgürlük aşkı, ruhu PKK’dir. Ailemiz, evimiz yurdumuzun özgürlük meşalesidir. Yarattığı ruh, yaratığı düşünce, ortaya çıkardığı özgür yaşama tutkusu hiçbir zaman yok edilemeyecek. Değişen, gelişen, büyüyen bir yürüyüştür. Kürdistan’ın çorak topraklarını yeşerten nehirdir. Bu nehrin akışı sulanmamış, yeşertilmemiş bir karış toprak bırakmayana kadar gelişerek derinleşecektir.

PKK, seven sevmeyen her Kürt’ün yüreğine dokundu. Her evin köşesine, her köye, her sokağa, mahalleye sindi. PKK bir ruhtur, bir inançtır, yüreğimize işlenmiş bir özgürlük arayışıdır. Kağıda, hukuka , yazıya, kararlara sıkıştırılamayacak bir yaşam biçimidir. Zilan’ın öfkesi, Sema’nın, Fikri’nin, Halit’in, Rahşan’ın Viyan’ın ateşle dansı, Adil’in, Nuda’nın, Rüstem’in, Elîşer’in, Atakan’ın yürüyüşü, Xebat’ın, Gelhat’ın gülüşüdür. Adını sanını bilmediğimiz isimsiz kahramanların menzile varma arayışıdır.

Kürt halkı Önder Apo ve yoldaşlarını bağırından çıkardı. Önder Apo ve yoldaşları halkını yeniden şekillendirdi. Bir halk PKK ruhu ve inancıyla bütünleşti. Acılarla dolu olsa da tarihimizin en görkemli özgürlük yürüyüşü ve isyanıdır. Bize onurlu yaşamanın yolunu öğreten, özgürlük aşkı, sevgisi aşılayan tüm onurlu kahramanlara minnet ve şükranla…

Ve Kutbettin’e, Metin’e, Şervan’a, Savaş’a, Şerif’e, Bilal’e, Ali’ye, Rıfat’a, Kayhan’a, Cihat’a, Fuat’a, Agit’e, Fatoş’a, Gamze’ye ve diğer tüm isimsizlere sonsuz sevgi ve özlemle…