Protestoculara işkence

• İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması sonrası boykot eylemi başlatan öğrencilerin protestoları, işkenceyle gözaltılara rağmen sürüyor.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından birçok kentte eylemler düzenlendi. CHP eylemleri, farklı şekillerde sürdüreceğini açıklarken, eylemlerde öğrenciler de yerlerini aldı. Birçok üniversitede öğrenciler eylemlere ders boykotlarıyla destek verdi. Eylemlerde yer alan ve boykotu sürdüren üniversite öğrencileri, seçme ve seçilme hakkı gaspına karşı dersleri boykot etmeye devam edeceklerini belirtti.

Maçka yürüyüşüne saldırı

Üniversiteliler, önceki gün Maçka Parkı’na yürümek için İstanbul Mecidiyeköy’de bulunan Cevahir AVM önünde toplandı. İstanbul Üniversiteler Kordinasyonu’nun çağrısıyla yüzlerce öğrencinin toplandığı meydanda “Faşizme karşı omuz omuza”, “Polis simit sat onurlu yaşa”, "Terörist değiliz, öğrenciyiz biz", "Susma sustukça sıra sana gelecek” sloganları atıldı.

Polis, alışveriş merkezi önünde toplanan gençleri ablukaya aldı. Ablukanın ardından gazeteciler alandan dışarı çıkarıldı. Yüzündeki maskeyi çıkarmak istemeyen öğrenciler ise alandan çıkmak isterken gözaltına alındı. Ablukada kalan kitle ise bir süre bekletildikten sonra tek tek sırayla maskeleri çıkartılarak gözaltına alındı.

Üçü avukat 100 gözaltı

İstanbul Barasu, konuyla ilgili açıklamasında, şunları paylaştı: "İstanbul Mecidiyeköy Cevahir Alışveriş Merkezi önünde gerçekleştirilen toplantı ve gösteri sırasında üç avukat meslektaşımızın da aralarında bulunduğu yaklaşık 100 kişi hukuka aykırı bir şekilde gözaltına alınmıştır. Avukatların mesleki faaliyetlerini yerine getirirken gözaltına alınmaları kabul edilemez. Unutulmamalıdır ki avukatların çalışma alanı yalnızca adliyeler değildir; avukatlar hak ihlallerinin yaşandığı her yerde hukukun güvencesi olarak bulunur ve bu görevleri engellenemez! Bu tür uygulamalar, avukatlık mesleğinin onuruna ve bağımsızlığına yönelik ciddi bir saldırıdır. Meslektaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz."

ODTÜ’de direniş ve saldırı

Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) öğrencileri, gözaltı ve tutuklamaları protesto etmek amacıyla önceki gün de protesto eylemlerini sürdürdü. Dersleri boykot eden yüzlerce öğrenci, gece boyunca çeşitli eylem ve etkinliklerin yanı sıra akşam saatlerinde forum düzenledi. Ayrıca çadır kurdu. Polis, akşam saatlerinde öğrencilerin kurdukları çadıra saldırdı. Plastik mermi de kullanan polisler çok sayıda öğrenciyi gözaltına aldı. 

Hacettepe yürüdü

Hacettepe Üniversitesi öğrencileri, üniversitelerdeki ders boykotlarının 4. gününde, demokratik haklarını savunmak amacıyla Çankaya ilçesinde bulunan Kuğulu Park’ında bir araya gelerek kitlesel bir şekilde Sakarya Caddesi’ne yürüdü. Yürüyüş sırasında sık sık “Faşizme karşı omuz omuza”, “İsyan, devrim, özgürlük”, “Bu böyle gitmez, gençlik biat etmez” ve “Hacettepe faşizme mezar olacak” sloganları atıldı.

Gençlere işkence yapıldı

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İstanbul Saraçhane’de gözaltına alınan gençlerin işkenceye maruz kaldığını, elinde sorgu tutanakları ve polis ifadeleri bulunduğunu belirterek, genç bir üniversiteli kadının taciz ve işkenceye uğradığını açıkça beyan ettiğini söyledi.

Tanrıkulu, ifade tutanaklarını paylaştı. Tanrıkulu, gözaltında yaşananların Sulh Ceza Hakimliğinde de dile getirildiğini ancak mahkemenin bu iddiaları görmezden geldiğini söyledi. 

Taciz edildi

Belgelere göre genç kadın, Emniyet ifadesinde şunları söyledi: "Çok sert müdahaleye maruz kaldım. Saçımdan çekildim yerde sürüklendim, kelepçe takmaya götürülürken seni dövmeyeceğim tamam deyip ambulansın arkasına götürdü. Sakallı, bıyıklı, renkli gözlü ve uzun boylu (1.85-1.90) boylarında olan erkek polis ‘Senin göğüslerin mi var’ diyerek göğüslerime dokundu. O sırada korku ve baskıdan dolayı altıma kaçırdım. Elbisem hâlâ idrar içinde. Daha sonra bir kadın polis geldi ve bana zorbalık ve tacizde bulunan polise, ‘Tamam, yeter, yapma artık’ diyerek beni onun elinden aldı.”

Ayağıyla başına bastı

Daha sonra başı kapalı, kırmızı yelekli bir kadın polisin kendisini ters kelepçeyle yere yatırdığını söyleyen kadın, “Erkek polis ayağıyla başıma bastırdı. Aldığım doktor raporunda, sol başımda ödem ve şişlik olduğu belirtilmiştir. Kadın polis tarafından gözaltı aracına bindirildim. Kadın polis bana ‘Piç’ diyerek hakaret etti” dedi.

Sağlık kontrolüne giderken, bir kadın polisin, ‘Eğer buradan hızla çıkıp işlemlerin çabuk bitmesini istiyorsanız, bizi uğraştırmayın’ dediğini belirten mağdur kadın, şunları kaydetti: "Arkadaşım ve ben aynı anda, aynı sağlık doktoruna girdik ve yanımızda turuncu saçlı polis vardı. Bize sadece hemen ifade verip çıkacağımız söylendiği için korktum ve ilk sağlık muayenesinde darp edildiğimi söylemedim. Doktor da muayene etmedi. Daha sonra tekrar gözaltı aracına bindirilerek götürüldük.”

Yargı makamları sessiz

Sezgin Tanrıkulu X hesabından şunları söyledi: “Saraçhane’de gözaltına alınan gençlere feci şekilde işkence yapıldığını paylaşmıştım. Elimde sorgu tutanağı ve polis ifadesi var. Genç bir üniversiteli kadın yurttaşımız, kendisine nasıl tacizde bulunulduğunu, nasıl işkenceye uğradığını açık biçimde kendi beyanlarıyla ortaya koymuş. Sonra Sulh Ceza Hakimliği’nde beyanlarını tekrar etmiş, avukat meslektaşımız da tüm bu yaşananları zapta geçirmiş. Sulh Ceza Hakimi’nin ne yapması lazım? Aynı anda suç duyurusunda bulunması lazım ama görmezden gelmiş ve başka kararlar vermiş. Adalet Bakanı’na  sesleniyorum; ‘İşkence yoktur’ diyorsunuz. Bizzat kendi görgüm, gözaltına alınan gençlere, gözaltı sırasında ve sonrasında İstanbul’da işkence yapılmıştır ve bunun gizlenmesi için de kolluk makamları da, savcılık makamları da, yargı makamları da sessiz kalmıştır; üstünü örtmeye çalışmıştır. İfadeyi de videoyla beraber paylaşıyorum; gencimizin ismi bende saklı.”