Sarmaşık Filmi ya da iktidar hevesimiz

Haberleri —


Tuğçe Yılmaz


“Direkler eğik, 

burnumuz batmış suya 

İnsan düşmanının 

sillesinden kaçar ya 

Soluğunu ensesinde duya duya

Ve koşar başını hiç kaldırmadan 

Gemi öyle koştu, rüzgâr öyle coştu

Kaçtık güneye hiç durmadan…”


Sarmaşık filmi bu dizelerle başlıyor. Dizeler, Samuel Taylor Coleridge’in 1798 yılında yayımlanan Yaşlı Gemici adlı kitabından alınma. Mürettebat alımıyla başlayan film, dev gemi Sarmaşık’ın  ve Sarmaşık’ın içindekilerin denizle ve birbirleriyle mücadelesini anlatıyor. Sefere çıkan Sarmaşık’ın yolculuğu beklendiği gibi gitmez. Kaptan Beybaba ve beş gemicinin kaderi (Cenk, İsmail, Cem, Nadir ve Kürt) armatörün iflasıyla değişir. İflastan sonra işçi çıkarma yoluna başvuran Beybaba’yı ve beş gemiciyi farklı bir mücadele beklemektedir. Gemiden ayrılanlardan sonra, kalanlar; açlıkla, boşlukla ve bilinmemezlikle yüzleşirler.

Zimbardo’nun ismini de kendisinden alan deneyi çoğumuz tarafından bilinir. 70'li yıllarda Stanford Üniversite'sinde yapılan bir sosyal psikoloji deneyidir bu. Deneye katılmayı kabul eden öğrenciler gardiyan ve tutuklu olarak ikiye ayrılırlar. Okula ait bir bölüm hapishaneye çevrilir ve denekler oraya yerleştirilirler. Deneyin amacı, verilen rollere deneklerin ne kadar hızlı uyum sağlandığı ve koşullara ne kadar hızlı alışıldığıyla ilgili olmakla beraber; insan psikolojisinin otoriteye ve iktidara olan bağlılığını gözler önüne sermek üzerinedir. Bir müddet sonra deneyi yürüten psikologlar, öğrencilerin rolleriyle uyumuna şaşırırlar ve tutukluların hiçbir şekilde hapishaneden kaçmaya çalışmamalarına anlam veremezler. Dış etkenler ve deneyi yürüten psikologlar deneye müdahale edemez hatta onlar da deneyden etkilenir hale gelince deney durdurulur. Ama deneyin bilim tarihinde önemli bir yeri vardır ve etik sonuçları hâlâ tartışılır.

Filmin deneyi bu kadar hatırlatmasının nedeni ise, iflastan sonra gemide hüküm süren otorite ve esasen otoritesizlik. Mürettabat, geminin kaptanı Beybaba’ya karşı büyük bir güvensizlik besliyor. Çünkü beş gemici hiçbir şekilde bilgilendirilmiyor ve adeta meçhule giden bir gemide, öylece kalakalıyorlar. Yiyecekleri sınırlı, sigaraları sınırlı ve her şeyden önemlisi gemiden ne zaman kurtulacaklarını bilmiyorlar. İş bittiğinde paralarını alacaklarına dair bir inançları var sadece, paramız içeride kalmaz, diyorlar. Tek otorite olan Beybaba, durumun farkına varınca acil önlem alıyor ve kendisine yardımcı olarak birini atıyor. Artık mürettabatla İsmail adında bir başka gemici ilgileniyor. Dertlerini ve sorunlarını İsmail’e anlatmak zorunda kalan gemicilerin karşısına bu kez şöyle bir sorun çıkıyor: İsmail, Beybaba’dan daha otoriter ve kendisine verilen gücü sonuna dek kullanmak istiyor. Elindeki güçle gemide huzursuzluk yaratan İsmail’e, baştan aşağı otorite karşıtı olarak çizilmiş Cenk karşılık veriyor. Cenk rolünde Nadir Sarıbacak var. Sarıbacak, film boyunca inanılmaz bir oyunculuk çıkarıyor ve adeta filmi sırtlıyor. 

Otoritenin sarsıntıda olduğu alandaki açıktan sızıyor gemiciler. Bir müddet sonra büyük tartışmalar ve hatta birbirlerine yönelik tehditler başlıyor. Sonu ve sınırı olmayan hakaretler, küfürler havada uçuşuyor. Güncel politikaya uygun bir hat izleyen filmde sesi çıkmayan bir karakter var: Kürt. Gemiye geldiği andan itibaren sürekli sessiz ve sürekli izleyici konumunda. Tartışmalar başladığında sadece diğer gemicileri ayırmak için yelteniyor ve sonrasında bunun için de azarlanınca Kürt ortadan kaybolup bir “hayalete” dönüşüyor. Kürt’ün varlığı, aslında yokluğu gemideki herkesi huzursuz ediyor. Huzursuzluk ve gerginlik bir müddet sonra şiddete dönüşüyor. Kapalı olanın sertliği gün yüzüne çıkıyor ve şiddetin oranı gün geçtikçe artıyor. Bir gemi öyküsüyle erkek egemen dünyanın anlaşmalarını ve erkek kodlarını gözler önüne seriyor yönetmen Tolga Karaçelik. 

Sınırları zorlayan, otoriteye boyun eğmenin kolaycılığını ve iktidar hevesinin ne denli tehlikeli sonuçları olduğunu ortaya koyan bir film Sarmaşık. Oyuncu ve müzik seçimiyle, sinematografisiyle de yerli sinema tarihinde kendine önemli bir yer edinecek türden. Filmden sonra aklınızda sürekli “Deniz Üstü Köpürür” çalmasının tek açıklaması bu çünkü. Yolu açık olsun.


Sarmaşık

Yönetmen: Tolga Karaçelik

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.