Güncel

Sol muhalefete kesinlikle ihtiyacımız var

Dosya Haberleri —

Gregor Gysi

Gregor Gysi

  • Almanya’daki sol siyasetin en deneyimli isimlerinden Berlin Treptow-Köpenick seçim bölgesinden Sol Parti adayı olan Gregor Gysi, ''Şu anda Federal Meclis'te dayanışmayı, sosyal adaleti, barışçıl dış politikayı, kiraların ödenebilir olmasını, gıda ve elektrik fiyatlarının düşmesini ve mültecilere adil davranılmasını savunan sol bir muhalefete kesinlikle ihtiyacımız var'' dedi.
  • 2023'te Sol Parti'deki bölünmenin önüne geçmek için uğraşan isimlerden biri olan Gysi, bu bölünmenin sonucunda ortaya çıkan ve kısa adıyla BSW olan Sahra Wagenknecht İttifakı’nın her ne kadar başlangıçta başarılı olsa da orta vadede şansı olmadığını da belirterek, Sahra Wagenknecht’in şimdiden yıldızının söndüğüne dikkat çekti.
  • Almanya’nın Rojava’daki Özerk Yönetim’le son zamanlarda geliştirdiği ilişkilerin Friedrich Merz’in başbakan olması durumunda bu tür küçük adımlarla sınırlı kalacağına da değinen Gysi, Kürt sorunun çözümünde Alman hükümetinin arabulucu olarak hareket edebileceğini söyleyerek, ''Erdoğan'a NATO içinde uygun bir baskı uygulayabilir'' dedi.

GÖZDE GÜLER

Gregor Gysi, Almanya’da sol siyasetin en önde gelen isimlerinden biri. Demokratik Almanya Cumhuriyeti’ni (DDR) yöneten Almanya Sosyalist Birlik Partisi’nin (SED) örgütlü kalan kısmı, ismini Aralık 1989'da Demokratik Sosyalizm Partisi (PDS) olarak değiştirdiğinde genel başkanlığına Gregor Gysi seçilir. Sonrasında da sol siyasetin farklı kademelerinde görev alan Gysi 2005’ten bu yana önce PDS sonra da Die Linke (Sol Parti) adına Almanya meclisinde bulunuyor. 23 Şubat seçimlerinde seçildiği takdirde ise en yaşlı üye olarak meclisin açılışını yapacak. Gregor Gysi, geçen yılın Kasım ayında Sol Parti’nin diğer iki deneyimli ismi Bodo Ramelow ve Dietmar Bartsch’la birlikte direkt aday olarak seçilip Sol Parti’nin baraj altı kalsa bile meclise girmesini destekleyen 'Silberlocke Misyonu' adını verdikleri aksiyonu başlattılar. Bu hamle anketlerin Sol Parti’yi baraj altı gösterdiği zamanlarda Sol Parti yüzde beşin altında kalsa bile seçilmiş üç direkt adayla parlamento dışı kalmasının önüne geçmek için yapılmış bir hamleydi. Sol Parti’nin özellikle CDU’nun AfD’nin desteğiyle meclisten geçirmek istediği göçmen karşıtı yasa karşısında aldığı tutumla Almanya genelinde önemli bir sinerji yaratabildi. Zira son anketler Sol Parti’yi yüzde beşin üzerinde gösteriyor. Almanya’daki sol siyasetin en deneyimli isimlerinden Berlin Treptow-Köpenick seçim bölgesinden Sol Parti adayı olan Gregor Gysi gazetemize konuştu.

Öncelikle deneyimli bir siyasetçi olarak 23 Şubat’ta yapılacak seçimlerde Die Linke adına umutlu musunuz?

Her halükarda özellikle genç üyelerin Silberlocke misyonunu (Geçen yılın Kasım ayında Gregor Gysi’le beraber Bodo Ramelow ve Dietmar Bartsch’un direkt aday olarak seçilip Sol Parti’nin baraj altı kalsa bile meclise girmesini destekleyen aksiyonun adı) gerçekten sevdiklerini ve seçim kampanyasını birlikte yürütmek istediklerini görüyorum. Ve bu harika bir şekilde işliyor. Salonlar dolu ve atmosfer mükemmel. Bu yaşımda yeniden bir TikTok yıldızı olarak kabul edileceğimi ve daha önceki konuşmalarımın tekno ritimlerle remiksleneceğini asla hayal edemezdim. Mission Silberlocke ile belli ki hassas bir noktaya değindik; toplumumuzdaki yaşlı insanlar eski kafalı olmak zorunda değiller, deneyimlerini bir fark yaratmak için kullanabilirler.

 

 

Peki Almanya için?

Şu anda Federal Meclis'te dayanışmayı, sosyal adaleti, barışçıl dış politikayı, kiraların ödenebilir olmasını, gıda ve elektrik fiyatlarının düşmesini ve mültecilere adil davranılmasını savunan sol bir muhalefete kesinlikle ihtiyacımız var. Bu özellikle önemli çünkü Federal Meclis’te ve medyada sol argümanlar olmadığı vakit, bununla beraber toplumda da kalmayacaktır. Tartışmalar sadece orta ve aşırı sağ arasında vücut bulacaktır. Bu da ülkedeki sosyal denge için ölümcül sonuçlar doğurur. Bunu iltica tartışmalarında ve CDU, FDP ve BSW’nin AfD ile yaptığı çirkin iş birliğinde gördük.

Bildiğimiz kadarıyla 2023'te Sol Parti'deki bölünmenin önüne geçmek için uğraştınız. Ancak başarısız oldunuz. Bu bölünmeden BSW ortaya çıktı. BSW özellikle içinde mültecilerin olduğu her konuyu ve Ukrayna-Rusya arasındaki savaşı gündemleştirerek başarı elde edebildi. BSW’nin bir geleceği var mı yoksa şimdilik sadece protesto oyları mı alıyor?

Sahra Wagenknecht başlangıçta başarılıydı ama orta vadede hiç şansı yok. Yıldızı şimdiden sönüyor. Bunun iki nedeni var. Birinci neden melezlik: BSW, AfD gibi Avrupa politikası ve mülteci politikası yapıyor, Ludwig Erhard gibi ekonomi politikası ve bizim gibi sosyal politika yapmak istiyor. Bu böyle olmaz. Çünkü bazı insanlar bir nedenden dolayı size oy vermezken bazıları da diğer nedenden dolayı oy vermeyecektir. Bu hiç tutarlı değil. İkinci olarak, partinin oldukça otoriter bir yapısı var ve bu da pek çok destekçiyi kaçırıyor. Saarland'da evli bir çift [Sahra Wagenknecht ve eşi Oskar Lafontaine’i kastediyor zira çiftin ikamet yeri Saarland’da] kimin üye olup olmayacağına karar veriyor. Uzun vadede böyle bir yapı üzerine bir şey inşa edemezsiniz.

Sol Parti’nin dış siyasette ikircikli bir durumu olduğu, net bir duruş sahibi olmadığı yönünde eleştiriler var. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda, bu durum siyasetin doğası mı yoksa Sol Parti’nin siyaset üretememesinin getirdiği bir sonuç mu?

Bizim tutumumuz çok nettir. Uluslararası ilişkilerin artık orman kanunlarıyla değil, yeniden uluslararası hukukla yönetilmesini ve çatışmaların silah zoruyla değil, diplomasi ve çıkarların uzlaştırılması yoluyla çözülmesini istiyoruz. Trilyonlarca dolar karşılığında daha fazla silaha değil, küresel silahsızlanmaya ihtiyacımız var. Açlık ve iklim değişikliğiyle etkin bir şekilde mücadele etmek için gerekli para yok.

Donald Trump Avrupa'ya silahlanma bütçesini yüzde 5'e çıkartmayı dayatıyor. Alman siyaseti, SDP ve CDU başta olmak üzere bunu uygulamak için can atıyor. Die Linke olarak askeri bütçeyi düşürme planlarınız toplumda karşılık bulur mu?

Trump'ın talep ettiği gayri safi yurtiçi hasılanın yüzde beşi oranında silahlanmayı en fazla AfD istiyor. Bu da yılda 209 milyar Euro demek. Keza aynı şekilde diğer partiler de silahlanmaya mevcut durumdan daha fazla para harcamak istiyor. Bu çılgınlık. Paranın başka bir yerden tasarruf edilmesi gerekiyor çünkü CDU/CSU, FDP ve AfD borç freninin değişmemesi gerektiğine inanıyor. Peki nereden tasarruf edilmeli- eğitimden mi, sağlık hizmetlerinden mi, emeklilik maaşlarından mı, uygun fiyatlı konutlardan mı? İnsanları bu konuda bilinçlendirmemiz gerekiyor.

 

foto: AFP

 

Göçmenler kadar Doğu Alman halkının önemli bir bölümü ekonomik zorluklar yaşıyor. Düşük ve orta gelirli kesimleri bekleyen tehlike nedir?

Sosyal ayrışma giderek derinleşiyor. Emeklilerin neredeyse yüzde 20'si, yani 3,5 milyon kişi ya yoksulluk içinde yaşamakta ya da yoksulluk tehdidi altında olacak kadar az emekli maaşı alıyor. Onlar da diğer üç milyon yoksul çocuk ve ebeveynleri gibi kira ve fiyat artışlarından özellikle etkileniyor. İşte diğer partiler vergi konseptleriyle tam da bahsettiğimiz alt gelirli gruplarında başarısız oluyorlar. En kötüsü AfD çünkü onların konseptleri uygulandığı takdirde Almanya'daki yoksulluk riski oranı yüzde 13 artacaktır fakat Sol Parti bu oranı yüzde 16 azaltacaktır.

İtalya’dan Amerika’ya kadar sağcıların oyları yükseliyor. Sağ neden bu dönemde yükselişe geçti? Bunun sebeplerini nasıl izah edersiniz?

Bu aslında Kuzey Amerika ve Avrupa'da yaşanan bir gelişme. Çok fazla insan, sağın insanlığın varoluşsal sorunlarının ulusal bir çerçevede çözülebileceği yönündeki önerisini takip ediyor. Yani günah keçisi ilan edip sınırları kapatırsanız, göçmen kökenli insanları sınır dışı ederseniz ve yoksulları daha fazla taciz ederseniz, geri kalanlar sözde daha iyi durumda olacaktır. AfD'nin seçim programından yansıyan az önce yukarıda verdiğim rakamlar da bunun tam tersini kanıtlamaktadır. AfD milyarderleri koruyan anti-sosyal bir partidir.

Almanya’da bu seçimlerde nasıl bir sonuç bekliyorsunuz? Anketlerde AfD’nin oylarının artışını neye bağlıyorsunuz? Sosyalistler, devrimciler, sol ne yapmalı?

Sol’un Federal Meclis'te mümkün olduğunca güçlü olması için seçim gününe kadar mütemadiyen mücadele etmesi şart. Heidi Reichinnek, Federal Meclis'te yaptığı konuşmasında CDU/CSU, FDP ve BSW'nin AfD ile birlikte çoğunluk yaratma girişimlerine en çok kimin karşı olduğunu açıkça gösterdi. Sol ne kadar güçlenirse, CDU/CSU'nun seçimden sonra bu girişimleri sürdürmesi o kadar zor olacaktır.

 

 

Avrupa’da savaş karşıtı hareket iyice zayıfladı. Üstelik neredeyse dünyanın hemen her köşesinde katliamlar, yer yer soykırıma varan uygulamalar yaşanıyor. Solun, savaş karşıtlarının çıkmazı nerede?

Savaş karşıtı hareket, kendi çıkarlarını askeri yollarla sağlamaya çalışan tüm devlet liderlerine karşı eşit bir duruş sergilemesi gerektiğinin farkına varmalıdır. Uluslararası hukuk nihayet yeniden evrensel olarak uygulanmalıdır.

Almanya ilk kez Kuzey ve Doğu Suriye Yönetimi’yle Almanya Dışişleri Bakanlığı Yakın ve Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Tobias Tunkel üzerinden resmi temaslar gerçekleştirdi. Almanya’nın Türk devletine rağmen Rojava politikasında bir değişikliğe gideceğini düşünüyor musunuz yoksa şimdilik Türk devletini rahatsız etmeyecek derecede küçük adımlar atmakla mı yetinecek?

En azından Friedrich Merz gibi bir Şansölye ile bu adımların küçük adımlar olarak kalması muhtemeldir. Almanya'nın, diğer tüm NATO devletleri gibi, sözde İslam Devleti'ne karşı kazanılan zafere belirleyici bir katkıda bulunan ve nihayetinde sahadaki savaşın yükünü taşıyan Kürtleri Erdoğan'la olan çatışmada bu kadar yalnız bırakması utanç vericidir. Alman hükümeti, NATO üyesi Türkiye'nin uluslararası hukuku ihlal ederek savaş yürütmesini fiilen kabul etmiş oluyor. Bu durum, Alman hükümeti tarafından öne sürülen değerler odaklı dış politikanın ne kadar az ciddiye alınabileceğini göstermektedir.

 

* * *

Alman hükümeti arabulucu olabilir

Alman ana akım siyaseti 'terör' listesi ve söylemi ile Kürt halkının en doğal haklarını bile elinden alıyor. Bu söylem Almanya da olduğu kadar Kürdistan'da da kan akmasına sebep oluyor. Bu 'terör listesi’ne karşı tüm sol yapılar ortak bir girişimde bulunamaz mı? Neler yapılabilir? Almanya Kürt hareketini daha ne kadar 'terör listesi’nde tutabilir?

Bunun başlıca nedeni de NATO ortağı Türkiye ile olan ilişkileridir. Erdoğan, Suriye ve Irak'ta Kürtlere karşı yürüttüğü kampanyayı sözde terörle mücadele ile gerekçelendiriyor. Eğer Kürt örgütleri artık terör listesinde yer almasaydı ki bence o listeye ait değiller, bu gerekçe daha da sarsıcı bir zemine otururdu. Belki de kilit noktalardan biri, benim de uzun süredir uğruna kampanya yürüttüğüm Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasının nihayet ciddi bir şekilde müzakere ediliyor ve Kürt sorununun çözümüyle ilişkilendiriliyor olmasında yatıyor. Alman hükümeti burada bir arabulucu olarak hareket edebilir ve Erdoğan'a NATO içinde uygun bir baskı uygulayabilir. Her halükârda federal ve eyalet hükümetleri, yakın zamanda Nürnberg'de bir Kürt kültür merkezindeki ev aramaları ve tutuklamalar sırasında olduğu gibi, kendilerini Türk devletinin insanlık dışı Kürt politikasının uygulayıcıları haline getirmekten vazgeçmelidir.

 

 

* * *

'Federal Meclis'i en yaşlı üye olarak açacağım'

Siyasette ne zaman emekli olmayı düşünüyorsunuz daha doğrusu size göre sol siyasette emeklilik var mı?

Bu kesinlikle aday olarak katılacağım son seçim. Eğer Die Linke ve ben seçilirsek, Federal Meclis'i en yaşlı üye olarak açacağım. Ve bu benim Federal Meclis'te konuşma süresi sınırlaması olmayan ilk ve tek konuşmam olacak. Bunun dışında parlamento üyesi olarak ve avukat, sunucu, podcaster ve yazar olarak yapacak o kadar çok işim var ki, emeklilikten bahsetmek gerçekten mümkün değil. Fakat bunu elbette artık en ön sırada yapmayacağım. Heidi Reichinnek, Ines Schwerdtner, Jan van Aken ve Sören Pellmann ile birlikte bayrağı devralabilecek çok iyi dört siyasetçimiz var.

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.