Son sözü barış oldu
Kadın Haberleri —

Sakine Arat cenaze merasimi
- Barış Annesi Sakine Arat, yaşamını yitirmeden önce Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısının ardından, annelerle yaptığı son konuşmada, “Bu kez umutluyuz. İnşallah barış gelecek” dedi.
- Sakine Ana’nın cenaze töreninde konuşan Barış Annesi Nubiyet Demir, "Annenin talebi her zaman barıştı. O hasret içinde kaldı. Yüreğimiz yandı, daha fazla yürekler yanmasın. Uğurlar olsun anne, uğurlar olsun" dedi.
MEDİNE MAMEDOĞLU/AMED
Kütahya’ya sürülmüş bir babanın kızı olan Sakine Arat, Barış Anneleri’nin omuzlarında Amed’de son yolculuğuna uğurlandı. 91 yaşında sağlık sorunları nedeniyle hayata veda eden Sakine ana, 1980’li yıllardan bu yana Kürt halkının hakları için mücadele etti. Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) kurucularından oğlu Cemal Arat’ın 1984 yılında Amed Zindan’ında girdiği ölüm orucu eyleminde şehit düşmesiyle, Sakine ana da mücadelesini Kürdistan ve Türkiye’nin tamamına taşıdı. Diğer oğulları Tacettin ve Murat’ın da gerilla saflarında şehit düşmesiyle bu kez 1990’lı yıllarda kurulan Barış Anneleri Meclisi’nin çalışmalarında yer aldı ve yaşamının son anına kadar bu mücadelenin içinde oldu.
Kimi zaman canlı kalkan eylemlerine katıldı, kimi zaman şehit annelerinin yoldaşı oldu, kimi zaman küslerin ilk başvurduğu kişi oldu. 12 Mart gecesi Amed’de hayata veda eden Sakine ana, tüm Kürt halkını yasa boğdu. Sakine ananın veda ettiğini duyan Barış Anneleri, cenazesini morgdan alıncaya kadar hastane kapısında bekledi. Ve Sakine ana vasiyeti üzerine Rezan (Bağlar) ilçesinde bulunan Yeniköy Mezarlığı’nda, yıllardır birlikte mücadele yürüttüğü annelerin omuzlarında toprağa verildi. Cenaze törenine Barış Anneleri'nin yanı sıra Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Eşitlik ve Demokarasi Partisi (DEM Parti) milletvekilleri, kentteki siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.
Son sözü; barış
Cenaze töreninde konuşan Barış Annesi Nubiyet Demir, "Annenin talebi her zaman barıştı. O hasret içinde kaldı. Yüreğimiz yandı, daha fazla yürekler yanmasın. Uğurlar olsun anne, uğurlar olsun" derken, Sakine ananın da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısının ardından, annelerle yaptığı son konuşmada “Bu kez umutluyuz. İnşallah barış gelecek. O gün hepimiz mutlu olacağız, hepimiz güleceğiz” dediği öğrenildi.
Ne desek eksik kalır
Binlerin cenazeyi uğurlamasının ardından Sakine ananın mücadele arkadaşı, Barış Anneleri Meclisi üyesi ve Şehit Nesrin Teke’nin annesi Nezahat Teke ile konuştuk. Arat’ın kaybının büyük bir boşluk yarattığını söyleyen Teke, “Sakine anne için ne desek eksik kalır. Bize yol gösteren, akıl veren oydu. İradesi ve gücüyle bizlere ışık oldu. 25 yıl boyunca Barış anneleri Meclisi’nde beraber çalıştık. Kaybının ardından geçirdiğimiz tüm anlar gözümün önünden geçti. 91 yaşına kadar barış mücadelesinden hiç vazgeçmedi. O kadar büyük acılar yaşadı ki, çoğu zaman onun duruşunun karşısında biz kendi çocuklarımızın acısını anlatmaya çekinirdik. Çünkü o, her şeye rağmen dimdik ayaktaydı. Kimsenin canı yanmasın diye, gözyaşımızın bile akmasına izin vermezdi. Bu duruşu bizlere güçlü ve kuvvet veriyordu” dedi.
Barış elini uzattı ama havada kaldı
Nezahat Teke, Sakine ananın hayatı boyunca “kimsenin canı yanmasın” diye mücadele ettiğini ancak çağrılarına hiçbir zaman yanıt verilmediğini söyledi: “Onun eli hep barış için havadaydı ama kimse o eli görmedi. Çocuklarını kaybettiği halde hep ‘Başka anneler ağlamasın’ diyordu. Çözüm için çalmadığı kapı kalmadı. Barış için attığı her adımda, arkasında bedeller bıraktı. Kendisi terzilik yaparak çocuklarını büyüttü. Yine de geride kalanlar üzülmesin, halkı barışa kavuşsun diye mücadele etti. Ama bu el, hep havada kaldı.”
Sakine ananın gözleri iyi görmemesine rağmen iki gözlükle yazı yazmaya devam ettiğini anlatan Teke, “Yaşına rağmen barış için her şeyi kaydetmek istiyordu. Bugün o elini binlerce kez öpsek de az kalır. Anne için kurulan hiçbir söz yeterli olmaz. Duruşuyla hepimizde bir yaklaşım yarattı. Başımız ne zaman sıkışsa onu aradık, güç aldık” dedi.
Bu davanın hem sanığı hem tanığıydı
Teke, Sakine ananın barış için sembol bir isim olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Dünya onu tanıdı ama barış çağrısına kimse yanıt vermedi. O her zaman, ‘Konuşmamdan korkuyorlar’ derdi ve haklıydı. Bu davanın hem sanığı hem de tanığıydı. Anneler arasında asla ayrım yapmazdı. O binlerce insanın annesiydi. Bugün biz sadece bir insanı değil, bir hafızayı ve tarihi kaybettik.”
Onun mirasını sürdüreceğiz
Nezahat Teke, Sakine ananın mücadelesinin asla yarım kalmayacağını ve onun bıraktığı mirası sürdüreceklerini belirterek sözlerini şöyle tamamladı: “Onun yolu bizim yolumuz. Ne olursa olsun, bu mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Onun istediği ve uğruna yaşamını yitirdiği barışı, bu topraklara getirmeden durmayacağız.”
* * *
Yolumuzu aydınlattı
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinen Azad -TJA), Sakine ananın Amed Zindanı’nda yeşeren direnişe öncülük ettiğini ve yeniden doğuşa tanıklık ettiğini söyledi: “Amed cezaevi direnişinden Cumartesi Anneleri’nin adalet mücadelesine, açlık grevlerinden Barış Anneleri’nin mücadelesinde hayatının sonuna kadar yer aldı. Barış, özgürlük ve eşitlik için inanılmaz bir direniş ve mücadele verdi. Elbette her zaman yolumuzu aydınlattı, kadınların, Kürt halkının özgürlük mücadelesinin büyümesinin önünü açtı.”