Su da bizim baraj da!
![Tişrin nöbet eylemi](https://www.ozgurpolitika.com/info/images/albums/photo-700X350-52451.jpg)
Tişrin nöbet eylemi
- Türk ordusunun katliamlarına rağmen geri adım atmayan Kuzey ve Doğu Suriye halkı, bombardıman altında Tişrîn Barajı'na gelmeye ve nöbet tutmaya devam ediyor.
- Kuzey ve Doğu Suriye'nin tüm bileşenleri, olası felaket uyarısını tekrarladı. Türk ordusu ve çetelerine karşı 8 Aralık'tan beri direnen QSD de operasyonlarını sürdürdü.
Türk ordusu ve bünyesindeki çeteler koalisyonu SMO'nun 8 Aralık 2024'ten beri Tişrîn Barajı'na yönelik başlattığı saldırılarda, aralarında gazeteci, sağlıkçı, hak savunucularının aralarında olduğu 11 sivili katledildi, 61'i ise yaralandı. Son üç gündür direkt barajdaki halkın hedef alınmasına rağmen nöbet devam ediyor. Yurttaşlar bugün de Qamişlo, Tirbespiyê ve Amûdê kentlerinden Tişrîn Barajı’ndaki nöbet için yola çıktı.
HTŞ'nin Şam yönetimine yönelik 28 Kasım 2024'te başlattığı saldırılarla eş zamanlı olarak Türk ordusu ve bünyesindeki SMO'nun Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi'ne başlattığı saldırılar devam ediyor. Esad rejiminin hızlı düşüşüyle Özerk Yönetim güçleri, Uluslararası Koalisyon'nun da gözetiminde Şehba ve Til Rifet'teki savunmasız halkı katliamlardan koruma için Tebqa ve Reqa'ya çekti. Minbic'den de kısmen çekilme olunca Türk ordusu ve bünyesindeki SMO, Kobanê'yi işgal için Tişrîn Barajı ve Qereqozax Köprüsü'ne yöneldi. QSD savaşçıları, burada güçlü bir savunma hattı oluşturarak izin vermedi. Uluslararası Koalisyon'un arabuluculuğuyla iletin çözüm önerilerini kabul etmeyen Türk tarafı saldırılarını sürdürdü. QSD savaşçıları, Fırat Nehri'nden Kobanê'ye geçişi sağlayan Qereqozax Köprüsü'nün yanı sıra Suriye'ye sağladığı enerji, su ihtiyacını karşılama ve stratejik konumu nedeniyle ağır saldırıların hedefinde olan Tişrîn Barajı'nı da 40 gündür QSD koruyor. Saldırılarda istediği askeri sonucu alamayan Türk ordusu ve SMO, saldırıların hedefine sivilleri koymaya başladı. YPG ve YPJ tarafından 27 Aralık 2015'te DAİŞ'ten temizlenen barajda halk da 10 gündür nöbet tutuyor. Türk ordusu, karadan saldırılardan sonuç almayınca artık halk konvoyunu ve baraj üzerindeki halkı hedef alıyor.
Ambulans, gazeteci dinlemiyor
Bu süre içinde sivillere ilk saldırı, Halep'e 90 kilometre uzaklıkta Kobanê'nin güneyinde bulunan barajın savunmasını üstelenen savaşçıları taşıyan bir ambulansa düzenlendi. Türkiye'nin Sirîn-Tişrîn yolunda SİHA ile hedef aldığı Hêyva Sor'un ambulansında bulunan iki yaralı ile ambulans şoförü yaşamını yitirdi, görevli hemşire ile ambulanstaki diğer yaralı kişi de ağır yaralandı. Türkiye 19 Aralık'ta, baraja yönelik saldırılara ilişkin haber takibi yapan gazeteciler Nazım Daştan ve Cihan Bilgin'i, Tişrîn'den Qeraqozax'a götüren aracı hedef aldı; Nazım Daştan ve Cihan Bilgin katledilirken, aracın şoförü Ezîz Hec Bozan yaralandı.
Baraj akan konvoya saldırı
Kendilerine elektrik enerjisi ve su sağlayan barajın hedef alınmasına karşı direnen QSD savaşçılarıyla dayanışmak için 8 Ocak'ta nöbet tutmak için yola çıkan halk konvoyu hedef alındı. Saldırıda üç yurttaş katledildi, 18 yurttaş da yaralandı. Türk ordusu, 15 Ocak'ta iki kez daha sivilleri hedef aldı. Nöbete düzenlenen saldırıda üç yurttaş daha katledildi, 19'u da yaralandı. Türk ordusu, önceki gün hedef aldığı halktan bir kişi katledildi, 21 kişi ise yaralandı. Böylece nöbetin başlatıldığı 8 Ocak'tan bu yana sivil konvoylar 7 kez hedef alındı.
Halk direnişi 10. gününde
Bütün bu saldırılara rağmen geri adım atmayan halkın Tişrîn Barajı’ndaki nöbeti 10. gününde. Cizîrê Kantonu’nun Qamişlo, Tirbespiyê ve Amûdê kentlerinden dün sabah bir kez daha yüzlerce kişi Tişrîn Barajı’ndaki nöbete destek için yola çıktı. 'Ava me ye bendav me ye, pira me ye çemê me ye' diyen yurttaşlar, savaşçıları ile birlikte işgalciye geçit vermeyeceğini vurguluyor.
Türk ordusu bugün de bombaladı
Türk ordusu, bugün de SİHA’larla Kobanê’nin güneyindeki Sirîn’in kırsal bölgeleri ile Tişrîn Barajı çevresini bombaladı.
QSD savaşçıları vurdu
QSD Basın Merkezi, işgalci Türk devleti ve çetelerinin saldırılarına karşı operasyonlarla yanıt verildiğini bildirdi. Basın Merkezi'nin dün öğle saatlerinde yaptığı açıklamada, şu detaylar yer aldı:
* Zirgan’ın Bab El Ferec ve Ebdulhey köylerindeki Türk çetelerinin noktaları hedef alındı. Ölü ve yaralıları almak için Bab El Ferec’deki üs noktasına 3 ambulans geçiş yaptı.
* Dêr Hafir cephesinde ise SİHA'lar bölgede uçuş yaptı ve QSD'nin Îmamê köyündeki noktasına saldırıldı. Savaşçılar, saldırıya karşılık verdi; çetelere ait arabalara ve noktaya operasyon düzenledi. Şehit Harun Birlikleri tarafından da 1 askeri araç imha edildi.
* Tişrîn Barajı cephesinde ise işgalci Türk devleti, Çarşamba günü saat 04.00’te SyriaTel tepesine saldırdı. Saldırıya karşılık verildi. Şehit Harun Birlikleri bir grubu vurdu. Ölü ve yaralı sayısı netleştirilemedi, sağ kalanlar kaçtı. Türk devletine ait savaş uçakları ve SİHA’lar bölgeye saldırdı, QSD savşaçıları kayıp vermedi.
* QSD savaşçıları, Sekawî köyünde ise işgalci Türk devletinin çetelerine ait silah deposunu vurdu, bir grubu öldürdü.
Özerk Yönetim uyardı
Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi, Türk devletinin ve ona bağlı çetelerin Tişrîn Barajı'na ve sivil halka yönelik saldırılarını kınadı. Baraja gelebilecek zararın Suriye ve Irak’ta büyük bir insani krize neden olabileceği uyarısını yineleyen Demokratik Özerk Yönetim, şunları ifade etti: “Bu nedenle Şam'daki yeni yönetim tutumunu net bir şekilde ortaya koymalıdır. Bu saldırılar, Suriye halkına hizmet eden altyapıları hedef alıyor. Uluslararası hukuki ve insani kuruluşlar ile Uluslararası Koalisyon’un harekete geçmesi, Türkiye’nin saldırılarını durdurması ve işlediği suçları cezalandırması gerekmektedir.”
BM ve Arap Birliği’ne çağrı
Kuzey ve Doğu Suriye’deki 35 siyasi parti ve hareket temsilcisi, Türk devletinin bölgeye yönelik devam eden işgal saldırılarına karşı ortak bir yazılı açıklama yayınladı. Türk devletinin, rejimin çöküşünden bu yana Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını sürdürdüğü; Tişrîn Barajı ve Qereqozax Köprüsü gibi stratejik altyapıları işgal etmek istediği hatırlatılan açıklamada, güvenlik ve istikrarı tehdit ettiği ifade edildi. Tişrîn Barajı’nda bölge halkına yönelik saldırılara da dikkat çekilen açıklamada, söz konusu saldırının, uluslararası ve insani hukukun açık bir ihlali olduğu vurgulandı. Siyasi partiler ve hareketler, Türk devletinin bölgeye yönelik ve sivilleri hedef alan saldırılarını kınayarak, Birleşmiş Milletler (BM), Uluslararası Güvenlik Konseyi ve Arap Birliği’ne çağrıda bulunarak, uluslararası hukuku ihlal eden saldırıların derhal durdurulmasını talep etti. Açıklamada, bölge halklarına ve askeri güçlere destek verilmesinin önemine işaret edildi. Halkların, geleceğin teminatı olan QSD etrafında kenetlenmesi gerektiği vurgulandı. HABER MERKEZİ