Terazi ve adalet!

Haberleri —

Fransa Gündemi

Senato’da Ermeni Soykırım Yasası oylanırken oylama yöntemi, “adalet” terazisini işaret ediyor. Mavi, kırmızı ve beyaz kartlar... Bütün kartların gramajı aynı. Kırmızı “hayır”, mavi “evet”, beyaz ise “çekimser” oy anlamına geliyor. Senato divanına konulan üç büyük vazonun içerisine kartlar atılıyor. Sonra Senato başkanının gözetiminde kartlar teraziye konuluyor. Terazide gramaja göre kart sayısı belirleniyor. 23 Ocak günü mavi kartların gramajının çoğunluğu Ermeni Soykırımı’nı inkar etmeyi suç sayan Yasa’yı onaylamıştı. “Adalet” terazisi “ibreyi birkez de olsa doğru vurdu” demişti, yasanın onaylamasını bekleyen kesimler.
Kısa bir süre geçmeden, 72 Senatör yasayı Sarkozy’nin onayını beklemeden Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. Şimdi tüm gözler önümüzdeki birkaç hafta içerisinde Anayasa Mahkemesi’nden çıkacak “adalette!” Çünkü 72 senatörün büyük bir kısmı yasa yapmanın “adaletin” işi olduğunu düşünüyor. Bu arada bu “adalet” talebi; yanına Türkiye lobisinin “dağıttığı” üç-beş de eklenince daha bir istenir oluyor. Galiba tam da bu nedenle  Fransa’da anti-terör hakimlerinden Thierry Fragnoli yasanın “adalete” uygun olmadığını savunmuştu!
 “Adalet-hukuk” demişken Abbe Pierre Vakfı yayınladığı yıl sonu raporunda Fransa’da 10 milyona yakın insanın konut kriziyle karşı karşıya olduğunu ve bunların 3,6 milyonunun en insanlık dışı koşullarda yaşadığını kamuoyuyla paylaştı. Aniden bastıran aşırı soğukla Paris’in kaldırımlarında son üç gün içerisinde 6 evsiz can verdi. Birileri yüzlerce eve sahip olurken birileri de başını sokacak ev değil küçük de olsa barınabilecek bir oda bulamadığı için sokak kaldırımında donup ölmekte... İşte bu da Fransa’nın  bir “adalet” örneği olsa gerek!
 Diğer yandan “adalet”; ABD-Fransa işbirliğiyle Eutelsat’ın Roj TV yayını durdurmasını sağladı. Bununla da yetinilmedi, Salı sabahı erken saatlerde 5 Kürt yurtseverin kapıları zorlanarak içeri girildi. Tuvalet klozetlerine kadar “adalet” arandı. Düğün davetiye listeleri “örgüt listesi” kapsamına alınırken, sağlığı yerinde olmayan bir Kürt, misafir olduğu eve yapılan baskında “suçlu” sayılarak gözaltına alındı. Önderlerine uygulanan tecridi protesto edip gözaltına alınan onlarca savaş mağduru Kürt genci son birkaç ay içerisinde sayısız kez gözaltına alınarak sorgulandı. Gözaltı koridorlarında ceplerine sıkıştırılan telefon numaralarıyla “oturum kartı” karşılığında kimliklerini, onurlarını satmaları istendi... 2006 yılından bugüne alınan ve sorgulanıp çoğu tutuklanan ya da bırakılıp adli kontrole tabi tutulan 180 Kürt... ve kağıda sığdırılamayacak uzunlukluktaki onlarca şey,  kırılan dernek kapıları, kapatılmak istenen lokaller, kapıları kırılırken daha okumayı sökmemiş Kürt çocuklarının geçirdiği travmalar... bütün bunlar Fransa’da “adalet ve hukuğu” sağlamak için yaşanıyor...
“ADALET”, hep aynı uydudan yayın yapıyor, ama hep tek taraflı! Bir taraftan Roj TV’yi karartıyor, diğer taraftan savaşın tüm bedelini ödeyerek memleketinden kopup geldiği Fransa’nın başkenti Paris’te Kürdün kapısına dayanıyor. Aynı anda Uludere’de bir karalastik ederindeki mazot parası için gece-yarısı yollara düşmüş gençlere, “UYDULUK” yapıyor. Teraziyi elinde bulunduranlar hep mavi-kartı ağır tartıyorlar. Bunuda “ADALET İÇİN YAPTIK” diyorlar... Adalet-Fransa, ABD, Mavi-Kart... Biri bize bu neden diye sorarsa; “Kürt kırmızıyı sever, boyun sunmamayı, hayır demeyi öğreneli çok oldu...” Bu nedenle Kürtler için teraziler MAVİLERİ çok tartar oldu...

paylaş

Haberler


   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.