Ulusal dirilişin hafızası
- Mazlum Doğan’ın “Sesimizi dünya halklarına duyurun” çağrısı, Serxwebûn’un yeniden yayın yaşamına başlamasında önemli bir rolü oldu. Serxwebûn’un aylık bir gazete olarak yayın hayatına başlaması, PKK 1’inci Konferansı’nda kararlaştırıldı.
İSMET KAYHAN
Kürdistan’daki ulusal dirilişin önemli şahitlerinden biri olan Serxwebûn gazetesinin bu ay 467. sayısı çıktı. Gazetenin tüm sayıları titiz bir çalışma sonucu dijital ortama aktarıldı. Söz konusu arşiv olunca Avrupa’da da olsa egemen devletlerin operasyonlarından arşivlerimiz de payını alıyor. Mesela Berxwedan’ın* dijitale aktarılmasını 2012 yılında bir çalışma olarak önümüze koyduğumuzda gazetenin birkaç sayısı eksikti çünkü Alman devleti 1992 yılında Berxwedan’ın bürosunu bastığında arşivine de el koymuştu. Sonradan Almanya’da yaşayan yurtseverler sayesinde eksik sayılara ve başka görsel ve yazılı belgelere ulaşabilmiştik.
İlk belgeler
Apocular Türk sömürgeciliğine ilk başkaldırdığında ellerinde yazılı hemen hemen hiçbir belge yoktu. PKK’nin yayın faaliyetleri ilk olarak Antep’te Nuri Pazarbaşı semtinde başladı. Mazlum Doğan ve Duran Kalkan’ın da aralarında olduğu bir ekip çalışma için görevlendirilmişti. Daha sonra 1979 yaz ortalarında Ali Haydar Kaytan da bu çalışmaya katıldı.
Bu sürede Mazlum Doğan bir yandan Öcalan’ın konuşmalarını redakte ederek yayına hazırlarken diğer yandan da “PDA Üzerine Broşür” çalışmasını tamamlamıştı. Yine o dönem PKK adına birçok bildiri de Mazlum Doğan’ın kaleminden çıktı. Merkez Yayın Kurulunun da başında olan Doğan’ın 3 Ekim 1979’da yakalanıp cezaevine düşmesi ise bu çalışmaları ciddi anlamda aksatacaktı.
79 sonbaharı: İlk PKK Bülteni
İlk PKK Bülteni 1979 sonbaharında çıktı ve dört-beş sayı devam etti. Ardından Bülten, 1 Nisan 1980’de İskenderun’a taşınmış olsa da 12 Eylül darbesi bu çalışmayı da fiilen sona erdirmişti. Darbe sonrası ise Bülten, yalnızca bir sayı çıkabildi.**
PKK kadrolarının önemli bir kısmının zindana düştüğü ve bir kısmının da yurt dışına çekildiği darbe sonrası süreçte kitlelerle ilişki önemli oranda zayıflamıştı. Buna paralel olarak basın çalışmalarının düzenli bir şekilde sürmesi olanaklı olmadığından bu faaliyet daha çok Avrupa’ya kaydı; çok düzenli olmasa da özellikle Almanca farklı broşürler çıkarıldı.
Mazlum’un çağrısı
PKK’nin Helve Kampında 1981 yılında gerçekleştirilen birinci konferansında merkezi yayın faaliyetlerinin yeniden organizasyonu üzerinde duruldu. Mazlum Doğan’ın “Sesimizi dünya halklarına duyurun” çağrısının Serxwebûn’un yeniden yayın yaşamına başlamasında önemli bir rolü oldu. Nitekim Serxwebûn’un aylık bir gazete olarak yayın hayatına başlaması, PKK’nin 1’inci Konferansı’nda kararlaştırıldı.
Serxwebûn’un merkezi yayın organı olarak dönemin bütün teorik ve pratik sorunlarının ele alındığı bir gazete olmasına karar verildi ve bir ekip gazeteyi çıkarmakla görevlendirildi.
Serxwebûn, 12 Eylül sonrası geri çekilme sürecine bağlı olarak yurt dışına dağılan tüm devrimci kadrolara seslenen, faşizme karşı mücadelenin ve ulusal kurtuluş devriminin sorunlarının tartışıldığı bir kürsü olma rolünü üstleniyordu. Aralarında Ali Haydar Kaytan’ın da olduğu Serxwebûn’u çıkarmakla görevli olan ekip, 1981 sonbaharında Avrupa’ya gönderildi. Üslenme alanı İsveç olarak belirlense de gazetenin tüm hazırlıkları ve çıkışı Almanya’da gerçekleşecekti.
Gerilla kurşunuyla selamlanan gazete
Serxwebûn’un ilk sayısı İsveç’te hazırlanıp Ocak 1982’de yayınlandı. Hazırlık çalışmalarının tamamlanmasından sonra ise gazete, Almanya’nın Köln şehrinde, Ebertplatz’daki büroda çıkarılmaya devam etti. Serxwebûn’un büyük coşkuyla çıkan ilk sayısı, gerilla tarafından Helve kampında silah atışlarıyla selamlandı. Bu, büyük bir karşılama töreniydi. Serxwebûn’un çıkması sadece bir gazetenin çıkışı olarak görülemezdi. O, her şeydi. Serxwebûn, ana doğrultuydu.
İlk sayılarına baktığımızda Serxwebûn’un birçok teknik yetersizliğini görürüz. Bir gazete nasıl çıkarılır, el yordamıyla öğreniliyordu; bu sürecin bir okul işlevi görmesi de bekleniyordu. PKK 2’nci Kongresine kadar Serxwebûn, daha çok kongreye hazırlık işlevi olan konular üzerinde durdu. Kürdistan’da sömürgeciliğin durumu, silahlı mücadelenin neden gerekli olduğu, dünya devrim deneyimleri, Kürdistan’daki işbirlikçi yapı, gazetenin sayfalarında yoğunca işleniyordu. 2’nci Kongre sonrasında Serxwebûn çalışmaları daha da yoğunluk kazandı. İlk gerillaların Kuzey Kürdistan’a yolculuğu başlamıştı. Gazetenin o dönemki sayılarında silahlı mücadelenin nasıl başlayacağı, nasıl yapılacağı üzerine çok sayıda yazının kaleme alındığını görüyoruz.
Asıl büyük haber
Çalışma koşulları ve olanaklar son derece kısıtlıydı. O zaman için büyük harikası dizgi makinesi ve fotokopi makinesi dışında, Serxwebûn hiçbir teknik imkana sahip değildi. Haber kaynakları ve muhabirler, Kuzey Kürdistan’daki yurtseverler ve sempatizanlardı. Teorik değerlendirmeler ve yazılar dışında Serxwebûn sayılarında haberlere de yer verilmeye başlandı; ilk haber ise Botan’da bir ihbarcının cezalandırılması eylemiydi. Asıl büyük haber ise 1984 yılının Ağustos ayında yayımlanacaktı: İlk kurşun.
Bu sırada Avrupa’da Kürdistan Özgürlük Hareketine her cepheden saldırılıyordu. Bazı Kürt grupları ve Türk sol örgütleri ağız birliği etmişçesine yayın organlarında PKK’ye yaylım ateşi içindeydiler. O yıllarda Serxwebûn bütün bu saldırılara karşı bir anakarargah rolü oynuyordu.
3’üncü Kongre sonrası Serxwebûn, bir kez daha devlet saldırılarının hedefi haline geldi. Büroları basıldı, çalışanları tutuklandı, gazeteyi okuyanlar dahi gözaltına alındı. 1988’e gelindiğinde Avrupa’da merkezi faaliyet yürüten bütün çalışanlar tutuklanmış, meşhur Düsseldorf Davası başlamıştı. Serxwebûn’un 1970’li yılların başına kadar uzanan arşivine Alman devleti el koymuştu.***
Serxwebûn bu saldırılar ardından Paris’e taşınmak zorunda kaldı. Enver Polat (Selçuk), o dönemi anlatırken yayını çok zor şartlar altında sürdürdüklerini söylüyordu. Paris’te üç yıla yakın Selçuk, Battal, Ronahî ve diğer bir-iki çalışan ile gazete çıkarılmış; Alman devletinin baskıları azalınca ise Serxwebûn, 1991 yılında Düsseldorf’a geri dönmüştü.
En kritik sürecin tanığı
Serxwebûn, Kuzey Kürdistan’ın en kritik sürecinin tanıklığını yaptı. Soykırıma karşı Kürt’ün var olma ve özgür yaşama mücadelesini gün gün, ay ay belgeledi. Serxwebûn yolculuğu, Kürt halkının özgürlük yolculuğudur. Bu gazetenin kaydettiği, bir halkın dirilişinin adımlarıdır. Gerillanın karanlıkta el yordamıyla yürüme misali, emekleme misali gelişmesi…
Serxwebûn yalnızca gazete olmakla da kalmamış, yüzlerce kitaba imza atmıştır. Bu gazete, bir mücadelenin hatıra defteri ve günlüğüne dönüşmüştür.
* Berxwedan’ın ilk sayısı 1987 yılında çıktı ve 1995’e kadar yayınına devam etti. Haber içerikli 15 günde bir çıkan bir gazeteydi.
** PKK’nin bu ilk yazımsal çalışmaları şu an Serxwebûn Dergisi’nin arşivinde bulunuyor.
*** Serxwebûn ile Berxwedan’ın bu arşivi, aradan geçen yıllara rağmen halen Alman devletinin elinde bulunuyor.