• YPJ, Suriye'de kontrolün DAİŞ ve zihniyetine sahip kesimlerin eline geçme riskine karşı uyarıda bulundu.

Kadın Savunma Birlikleri (YPJ) tarafından önceki akşam yapılan yazılı açıklamada, statükoculukta ısrar edip Kürt sorunu başta olmak üzere en temel sorunları çözme konusunda tutucu davrandığı için kısa sürede devrilen BAAS rejiminin ardından Şam’a kadar hakim olan cihadistlerin zihniyetiyle oluşacak yeni Suriye'nin de ikinci bir Afganistan’ı ortaya çıkarmaktan öteye gidemeyeceği belirtildi.

Suriye halklarının 13 yıldır içinde bulunduğu savaş durumunun esas sorumlusunun Türk devleti olduğu; bu 13 yıl içinde de Kuzey ve Doğu Suriye alanlarına her zaman Türk devleti ve çetelerinin saldırdığı hatırlatılan açıklamada, şu anda da DAİŞ olan SMO eliyle kadın özgürlüğü temelinde şekillenen Kuzey ve Doğu Suriye’nin kazanımlarına saldırıldığı kaydedildi. 

 Bu süreçte Kürt, Arap, Dürzi, Ermeni, Asuri-Süryani halkları üzerinde de çok büyük tehlikeler bulunduğu belirtilen açıklamada, şunlar ifade edildi: 

* Bir yandan Özerk Yönetimin bileşeni oldukları için direkt hedef alınmaktalar, bir taraftan da MİT bazı aşiretlere ulaşıp fitne çıkarmaya çalışarak halkları karşı karşıya getirmek istemektedir. Bu konuda özellikle Reqa, Tebqa, Dêrezor alanlarında yaşayan Arap toplulukları, aşiretler ve bazı gruplar tahrik edilerek güçlerimize yönelik saldırılar ya da provokasyonlar organize edilmek istenmektedir. 

* Bu saldırı konseptinin bir parçası olarak MİT, DAİŞ’li tutukluların bulunduğu kontrolümüz altındaki hapishanelere ve Hol Kampı’na dönük de saldırı planları yapmaktadır. 

* HTŞ’nin boşalttığı hapishanelerden bazı DAİŞ’liler de serbest bırakılmıştır. Bu nedenle bölgemiz DAİŞ tehdidi altındadır. 

* Suriye’de kontrolün DAİŞ ya da DAİŞ zihniyetli kesimlerin eline geçmesi riski çok ama çok yüksektir. Günümüzde DAİŞ bir işgalci Türk devleti projesi olarak başka adlarla meşrulaştırılarak dünyaya ve bölgeye kabul ettirilmek istenmektedir.

* İşgalci Türk devleti ve ona bağlı SMO, yani DAİŞ çetelerinin Til Rifet’ten başlayarak Minbic ve şimdi de Kobanê ile devam ettirmek istedikleri saldırıların nihai amacı tüm Rojava’yı işgal ve ilhak etmektir. 

Bölge halklarının ve insanlığın umut vahası olarak Rojava'nın, YPJ öncülüğünde mücadeleyi yükselterek ayakta kalacağı vurgulanan açıklamada, "Her açıdan tarihsel bir sorumlulukla karşı karşıya bulunmaktayız. YPJ, bugün de tüm alanlarda komutasını direkt Türk devletinin yaptığı DAİŞ çetelerinin saldırılarına karşı direniyor. Bu direnişi sonuna kadar da sürdürecektir. Bu saldırılara karşı dünya halklarını ve kadınları sesini yükseltmeye ve sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz.” HESEKÊ

 

* * *

Kobanî, işgal tehdidine karşı yürüdü

Özgür Kadın Meydanı’nda bir araya gelen binlerce kişi, sloganlar eşliğinde Şehit Egîd Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti. Yürüyüş, Şehit Egîd Meydanı’na ulaşıldığında coşkulu bir mitinge dönüştü. Mitingde konuşma yapan TEV-DEM Fırat Kantonu Eşbaşkanı Enwer Mislim, Baas rejiminin devrilmesinin yeni bir dönemi başlattığını, ancak Türk devletinin çeteleriyle birlikte bölgeye saldırarak bu yeni süreci karanlığa taşımak istediğini söyledi. Özerk Yönetim bölgelerindeki halkların Suriye’nin temel bileşenlerinden olduğuna vurgu yapan Mislim, “Kuzey ve Doğu Suriye olarak demokratik bir Suriye’de yaşamak istiyoruz. Biz Suriye’nin ayrılmaz bir parçasıyız. Şam’daki yeni hükümetin Kürtleri Suriye’nin esas bir bileşeni olarak gören açıklamalarını olumlu buluyoruz, ancak bu açıklamaların pratiğe geçmesi gerek. İşgalcilerin saldırılarına karşı direniş devam etmeli. Koalisyon da üzerine düşeni yapmalı” dedi.

Miting, konuşmaların ardından sloganlarla son buldu. ANHA/KOBANÎ