Yürüyüş devam ediyor


1 Şubat’ta Cenevre’de başlayan ve 18 Şubat’ta Strasburg’ta sonuçlanan uzun özgürlük yürüyüşünün 476 kilometrelik mesafesini yürüyüşçülerle birlikte katettim. Bu tarihi yürüyüşü eksi 20/25 derece altında gezetemiz için izlerken tüm yürüyüşçülerin siluetini adeta beynime nakşediyordum. Çılgın, delice ve dehşet verici bir yürüyüşün gerçekleştirildiğini belirtsem abartı olmaz. Tüm yürüyüşçüler Strasbourg’a ulaştıklarında ısınacakları güneşi kucaklayacaklarını düşlüyordu adeta... Strasbourg’a yaklaşıldıkça heyecan biraz daha yükseliyor, mitinge katılım tartışmaları biraz daha alevleniyordu. Tüm yorgunlukları ve emekleri belki de Strasbourg’ta sınavdan gececekti. Strasbourg’a katılım oranı onlar için meyvelerin toplandığı alan olacaktı.
Komployu düşündüğümde dört parçadan Kürtlerle, değişik inançlara mensup insanlarla, Türkiyeli devrimci haraket ve örgütlerle, farklı kültür ve halklarla yan yana yürüyenlerin mitingte kendi renkleriyle kucaklaşmasını
önemsiyordum. Özgürlük yürüyüşçüleriyle birlikte onbinlerin daha ilk dakikada sesleri bu mitingin başka bir miting olacağının haberini veriyordu.
Çok geçmeden özgürlük yürüyüşündeki renklerin meydanı doldurduğunu gördüm.
Alevisi, Sünnisi, Süryanisi, Türkiyelisi... Tam anlamıyla bir cennet bahçesindeyiz. Halkların özgürlüğü bu olsa gerek. Kendi dillerini, ulusal kıyafet ve sembollerini taşıyanlar karşısında şaşırıp kalıyorum. Hangi güç ve anlayış bu birlikteliği sağlıyor diye düşünürken, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın görüntüleri sinevizyona yansıyor. Alanı dolduran insanların gözlerine bakıp seslerini takip etmeye çalışıyorum. ‘Artık Yeter’ sözleri ile birlikte bütün gözlerde bir öfke görüyorum.
KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan’nın konuşması sırasında, uzun yürüyüşçülerden ak sakallı Mele Salih’in gözlerinden dökülen yaşlar karşısında çığlık atmak istiyorum.
‘An’ kendi sesini yırtıp zamana dahil oluyor ve şubat tarihe boyun eğerek mevsimlerden utanıyor. Uzun yürüyüşçülerinden Cemil Gültekin elinde mikrofonla mitingi dolduran onbinleri sahnede bir süre süzüyor. Susuyor. Yutkunup titrek sesiyle bir tek cümle ile yaşananları özetliyor: “Yürüyüşümüz yol bitse de devam edecek.” İnancın ve kararlı olmanın şifresi çözülmüştü artık. Yol bitse de yola devam etmek.
Yürüyüşü tarihi olarak niteleyenlerin ve böyle değerlendirenlerin sayısı az değildi. Özgürlük yürüyüşü ve buluşması... Strasbourg’u ve uzun özgürlük yürüyüşünü yaşamayanlar bu cümleyi abartı bulabilir. Avrupa’da yaşayan tüm Kürdistanlıları uzun yıllardan sonra ilk kez bu kadar inançlı, kararlı ama aynı zamanda bu kadar da öfkeli ve sabırsız olduğunu görmek için burada olmak gerekiyordu. Evet Strasbourg mitingi ve uzun yürüyüş, Avrupa’daki Kürtler ve dostları için bir dönüm noktasıydı. Uzun özgürlük yürüyüşü ve Strasburg mitingi Avrupa’daki örgütlü Kürtlerin ‘geri cephe-yeni cephe’ ayrışmasını hızlandıracaktır.
Rakamların dili
- 18 Şubat tarihleri arasındaki özgürlük yürüyüşünden bazı çarpıcı rakamları şu şekilde verebiliriz:
- Önceden planlanan 350 kilometrelik etap, Fransız polisinin güzergahta yaptığı değişiklikle 437 kilometreye yükseldi.
- Google Map, uzun yürüyüşçülerin attığı adımları 2 milyar 798 milyon 587 bin adım olarak hesapladı.
- Hava sıcaklığı yürüyüş boyunca eksi 5 ila eksi 23.5 arasında değişti.
- Katılımcıların yaşı 18 ila 74 arasında değişiyordu. 43 kişi 30 yaş üzeri, 61 kişi 40 yaş üzeri, 33 kişi 50 yaş üzeri ve 17 kişi ise 60- 74 yaş arasındaydı.
- Yürüyüşçülerin sayısı 150’den aşağı düşmezken zaman zaman bu sayı 300 ila 400 kişi arasında değişti.
- Toplamda 1500 kişi organizasyonda görev yaptı. Yol boyunca yapılan 5 mitinge 4 bin kişi katıldı.
- Toplam 123 kez dinlenme molası verildi. Günde ortalama yüz yürüyüşçü dönüşümlü olarak sağlık taramasından geçirildi.
- 153 polis ve 28 belediye personeli yürüyüşçülere refakat etti.
- 16 bin bildiri dağıtıldı.
- 14 milletvekili, 9 siyasi parti temsilcisi, 4 sivil toplum örgütü, 3 uluslararası kurum temsilcisi, 21 belediye temsilcisi ziyarette bulundu. 3 basın, 6 bilgilendirme toplantısı yapıldı.
ALİ ONGAN
