BM siviller için uyardı
Dünya Haberleri —
- Heyet Tahrir Şam (HTŞ) ve ittifaklarının Halep, İdlib ve Hama’ya dönük başlattığı, Türkiye destekli terör örgütlerinin de Şehba ve Tel Rifat’taki Kürtleri hedef alan saldırılarına karşı BM Cenevre ofisinden, “sivillerin haklarını koruyun” açıklaması yapıldı.
- BMGK’nin Suriye konulu toplantısında taraflar birbirini suçlamaya devam etti. İran temsilcisi Türk devletinin azmettirici olduğunu, Suriye temsilcisi Türkiye’nin terör destekçisi olduğunu söyledi. Türk tarafının pişkinliği ve ısrarı dikkatlerden kaçmadı.
Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisi’nde Suriye’de yaşanan son çatışmalar konulu basın açıklamasında konuşan BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Jeremy Laurence, sivil göçe ve zorla yerinden edilmelere dikkat çekti. 27 Kasım’da İdlib merkezli başlayan Hayati Tahrir el-Şam (HTŞ) ve Türk devleti destekli çete gruplarının saldırılarından sivillerin zarar gördüğüne dikkat çeken BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Jeremy Laurence: “Ofisimiz, yaşanan saldırılarından kaynaklı aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu yüksek sayıda sivilin hayatını kaybettiğini ve endişe verici durumları belgeledi” diye konuştu.
Çatışmaların en büyük mağduru Kürt halkından muğlak ifadelerle bahsetmeyi tercih eden BM kurum yetkilileri, “Çatışmalar, sağlık tesisleri, eğitim kurumlarına ev sahipliği yapan binalar ve gıda pazarları gibi sivil yerleşim yerlerinin yıkımına ve zarar görmesine neden oluyor” açıklaması yaptı.
Çatışma bölgesine yardım ulaşmıyor
Halep’teki duruma dikkat çeken Sözcü Laurence, “Hayati yardımlar büyük ölçüde çatışma bölgesine ulaştırılamıyor. Halep'teki hastaneler ve kamu sağlık tesisleri kapasitesinin sınırında çalışıyor ve personel ile malzeme sıkıntısı yaşıyor. Tüm taraflara sivilleri koruma ve ihtiyaç sahiplerine hayati yardımın ulaşmasına izin verme çağrısında bulunuyoruz. Siviller ve sivil altyapı korunmalıdır” diye konuştu.
Kürtler bir dipnot gibi geçti
Bir açıklamada BM Uluslararası Bağımsız Suriye Soruşturma Komisyonu Başkanı Paulo Sergio Pinheiro’dan geldi. Pinheiro, sivillerin, insan haklarının ve Cenevre Sözleşmeleri’nin korunması ve bunlara saygı gösterilmesi çağrısında bulundu.
Pinheiro, “Soruşturma Komisyonu, ‘muhalif’ güçler hükümet kontrolündeki bölgelere ilerlerken azınlıklar ve savaş esirleri de dâhil olmak üzere sivillere yönelik muameleyi yakından takip etmektedir. Suriye Milli Ordusu (SMO) güçlerinin Kürt nüfusun yaşadığı bölgelerin kontrolünü ele geçirdiği Halep'in kuzeyinde de durum istikrarsız” diye kaydetti.
Petersen: Tansiyonu düşürün
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyelerine Suriye’de yaşanan gelişmelere ilişkin bir brifing veren BM Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen ise, "Suriyeli taraflar ve uluslararası düzeydeki kilit paydaşlar, çatışmaya bir çözüm bulmak için anlamlı ve somut müzakerelere ciddi şekilde dahil olmalı. Suriyeli ve uluslararası aktörler arasında acil ve ciddi bir siyasi taahhüt gerekiyor. Bu Suriye için hayati önemdedir” dedi.
BM Özel Temsilci Pedersen, önümüzdeki günlerde bir dizi üst düzey toplantı yapmak üzere bölgede olacağını söyledi.
BMGK’de karşılıklı suçlamalar
BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye konulu oturumunda taraflar birbirini suçlamaya devam etti. Suriye'nin BM Daimî Temsilcisi Kusay ed-Dahhak çatışmalardan Türk devletini ve İsrail’i sorumlu tuttu. Her iki devletin saldırılara zemin hazırladığını söyledi. Dahhak, “Kuzey Suriye'ye yönelik saldırı, Türkiye-İsrail ortak operasyon emri olmadan gerçekleştirilemezdi. Halep’e yönelik terör saldırısı, teröristlerin kuzey sınırından akın etmeleri ve savaş malzemeleri, ağır silahlar, araçlar, insansız hava araçları (İHA), modern iletişim teknolojileri ve askeri ve lojistik ikmal hatlarının güvence altına alınması dahil olmak üzere onlara yönelik dış desteğin yoğunlaşmasıyla aynı zamana denk geldi” ifadelerini kullandı. Dahhak: “BM Güvenlik Konseyi’nin terör listelerinde yer alan grupların sorunun bir parçası olduğunu vurguluyoruz. Hiç kimse DAİŞ ve Nusra Cephesi ile siyasi bir süreç hayal edemez.”
İran'ın BM Daimî Temsilcisi Emir Said İrvani, İdlib ve Halep'te yaşananların ‘terörizm ve aşırıcılığın ortaya çıkışına ilişkin bir uyarı zili’ olduğu uyarısında bulundu. İrvani, İsrail'in Suriye ve Lübnan arasındaki sınır kapılarına düzenlediği saldırıların insani yardımların ulaştırılmasını sekteye uğrattığını söyledi.
Türkiye'nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimî Temsilciliği Geçici Maslahatgüzarı Ceren Hande Özgür, Türk devletinin sivillere karşı işlediği suçlar ve çeteleri aracılığı ile yarattığı teröre vurgu yapmaksızın Şam'ı siyasi sürece katılmaya çağırdı. Özgür, “Suriye, gerçek bir ulusal uzlaşı süreci olmaksızın şiddet döngüsü içinde kalmaya devam edecektir” diyerek devlet olarak geliştirecekleri yeni saldırıların sinyalini verdi. Kendilerine saldırılmışçasına konuşan Türk temsilci, Türkiye'nin ‘topraklarını ve çıkarlarını korumak için gerekli tüm tedbirleri almaya devam edeceğini’ belirtti.
ABD'nin BM Daimî Temsilci Yardımcısı Robert Wood, Suriye rejimini Rusya'nın desteğiyle İdlib ve Halep'teki hastane ve okullara saldırmakla suçladı ve silahlı grupların saldırılarıyla ABD'nin herhangi bir bağlantısı olduğunu reddetti. ABD temsilcisi, “Washington, DAİŞ’in yeniden ortaya çıkmaması için Suriye'nin kuzeydoğusundaki askeri mevzilerini savunacaktır” dedi.
Rusya'nın BM Daimî Temsilcisi Vassily Nebenzia, ABD'yi Suriye'de ‘terörist örgütleri’ desteklemek ve petrol zengini bölgeleri işgal etmekle suçlayan Nebenzia, Suriye'de istikrarın sağlanması için ‘yasadışı yabancı askeri varlığa’ son verilmesi çağrısında bulundu.
Lübnan’ın BM Daimî Temsilcisi Hadi Haşim, Suriye'de devam eden gelişmelerin bölgesel ve uluslararası barış ve güvenlik açısından ‘vahim sonuçları’ olacağını söyledi. Arap grubunun İdlib ve Halep'teki olaylardan duyduğu ‘derin endişeyi’ dile getirdi.
İngiltere'nin BM Daimî Temsilcisi James Kariuki, ülkesinin Suriye'de daha fazla yerinden edilmeye yol açacak bir gerilimden duyduğu endişeyi dile getirdi. Kariuki, İngiltere'nin ‘Suriye rejimi ya da Rusya'nın sivillere yönelik geniş çaplı saldırılar başlatabileceğinden’ endişe duyduğunu belirtti. CENEVRE