Güncel

Çok önemli bir kavşaktayız

Tuncer Bakırhan

Tuncer Bakırhan

  • DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, barışın önündeki engeller lafla değil, somut güven verici ve cesur adımlarla ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. 
  • Bakırhan, devletin ve iktidarın rahatlığını, beklemede kalmasını eleştirerek, "Çok önemli bir kavşakta, yüzyıllık bir eşikteyiz. Bu tarihi döneme uygun adımlar atılmalı" dedi. 
  • Türkiye yol ayrımında olduğu için acele ettiklerini kaydeden Bakırhan, "Tercihini barıştan, demokrasiden, özgürlüklerden yana yapsın istiyoruz. Onun için kaygılıyız" diye konuştu. 

DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, 'Umut hakkı'nın gündeme alınmasını, siyasi görüşlerin suç kapsamından çıkarılmasını, örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılmasını, 'Terörle Mücadele Kanunu'nun artık değişmesini; Meclis acil adım atmasını istedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, partisinin dünkü Grup Toplantısı'nda konuştu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) dönük soruşturmalara karşı başlatılan protesto eylemlerinde yaşanan polis şiddetine tepki gösteren Bakırhan, kadınlara yönelik çıplak aramaya değindi. Bakırhan, "Bu bir işkencedir. Aynı zamanda bir tacizdir. Bu işkenceden ve tacizden vazgeçin. Bu meselenin takipçisi olacağız ve arkasını bırakmayacağız” dedi. Her sabah Türkiye’nin bir kentinde aslı astarı olmayan gerekçelerle gözaltıların devam ettiğini belirten Bakırhan, "Bunlardan vazgeçilmelidir. İnsanlar protesto edebilir. Protesto ve boykot, haktır. Dünyanın her yerinde var. Burada da haksızlık karşısında protesto ve boykot hakkı kullanılabilir. Gayet normaldir. Buna saygı duymak gerekiyor” diye konuştu. 

Cezaevi doluluğu  yüzde 130'ları geçti

AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmiş yıllardaki “Hukukun siyasallaştırılması ve yargının siyasete alet edilmesi demokrasiyi yaralar. Demokrasi hukuksuz yaşayamaz. Türkiye’de bugün gelinen noktada demokrasinin geliştirilmesine ve hürriyetlerin artırılmasına ihtiyaç var demiş” sözlerini anımsatan Bakırhan, şunları söyledi: "27 yıl önce söylemek iyi de, şimdi söyleyince cezaevlerini doldurmak mı gerekiyor? Cezaevlerinde yer yok, biliyorsunuz değil mi? Yüzde 130’ları geçti doluluk oranı. 27 yıl önce söylediğinizi bugün hayata geçirme günü olduğunu sizlere hatırlatmak istiyorum. Bugün Türkiye'nin acil meseleleri var. Demokrasinin, adaletin, demokratik hakların, barışın aciliyeti artık ertelenemez. Suni gündemlerle Türkiye’nin gündemini meşgul etmesin kimse."  

Adımlar konusunda rahatlar

Kürt Halk Önderi'nin çağırısının üzerinden 40 gün geçtiğini hatırlatan Bakırhan, şöyle devam etti: "Fakat beklenen adımlar konusunda bir rehavet ve rahatlık var. ürkiye'nin en temel meselesi tartışılıyor ama bir bekleme durumu var. Bekleyerek dünyanın neresine barış gelmiş acaba bilen var mı? Bunun bir örneği varsa söylesinler; biz de rahat rahat evimizde oturalım. 'Nasıl olsa barış gelecek' diyelim. Madem 40’ı devirdik; artık yeni şeyler duymak, yeni şeyler konuşmak istiyoruz. Bu sadece DEM Parti’nin talebi değil, bütün toplumun talebidir. Demokrasi korkulacak bir şey değil, sahiplenecek bir değer, bir onurdur; korku değil, cesaret zamanıdır, dedik. Gerilim değil, demokratik uzlaşı ve barıştan yanayız, dedik ve demeye devam edeceğiz. 

Topluma güven verilmiyor

Yürütme erki tarafından topluma güven ya da güvence verecek bir duruş sergilenmiyor. Biz de doğal olarak soruyoruz; barış, korkulacak bir şey midir? Barış, utanılacak bir şey midir? Barış, yenme-yenilme ikileminde küçük, dar siyasi hesaplara kurban edilecek bir şey midir? Barış, beklenerek, zamana yayarak kendi kendine gelen bir olgu mudur yoksa büyük çaba ve emek işi midir? Bu soruları, sizin huzurunuzda başta iktidar olmak üzere yönetenlere soruyoruz. Barışı konuşmaktan uzak duruldukça, ertelendikçe, yetmezmiş gibi antidemokratik uygulamalar arttıkça nasıl bir güven tesis edilecek? Kürtler, emekçiler nasıl inanacak? Eşit ve özgür yurttaşlık böyle sağlanabilir mi? Lütfen, iktidardan bir kişi çıkıp biraz önce sorduğumuz sorulara cevap versin. Siz de merak etmiyor musunuz? Barış, bekleyerek, durarak, izleyerek geliyorsa bizi ikna etsinler. Bu rehavete, bu sessizliğe artık son vermek gerekiyor. 

Tecrit sürdürülemez

Barış ve demokratikleşme süreci bir tutarlılık ve samimiyet ister. Bizim yaptığımız gibi. Bir yandan barış ve çözüm denilirken diğer taraftan da bu süreç yokmuş gibi davranmak ve tecridi sürdürmek kabul edilmez. Sayın Öcalan kalıcı çözüm için çalışıp bu kadar çaba sarf etmesine rağmen bu duyarsızlık, başta Kürt halkı olmak üzere çözüme inanan herkeste kaygıları artırıyor. İktidarın bu hassasiyeti doğru anlamasını, doğru okumasını ve buna göre davranmasını bekliyoruz. Sayın Öcalan’ın çalışma ve iletişim özgürlüğü güvence altına alınmalı. Toplumsal barışın önündeki engeller lafla değil, somut güven verici, cesur adımlarla ortadan kaldırılmalıdır. Ağaç sadece temenni ederek yeşermez. Bu devletin en büyük sorunu da budur. Bir şey söylüyor ama gereklerini de yapmıyor. Umarım önümüzdeki günlerde bu söylediğimiz şeyleri de dikkate alarak gerekleri yaparlar. Tarihin bizi izlediği çok önemli bir kavşaktayız. Yüz yıllık bir eşikteyiz. O halde bu tarihi döneme uygun adımlar atılmasını bekliyoruz.

'Umut hakkı' gündeme alınsın

'Umut hakkı'nın gündeme alınması önemlidir. Sayın Öcalan tarihte eşi görülmemiş bir sorumluluk alarak büyük bir yükün altına girmiştir. Sayın Öcalan'ın özgür çalışma şartları hayatidir. Siyasi görüşler suç kapsamından artık çıkarılmalıdır. Örgütlenme özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılabilir. Herkesin başına bela olmuş 'Terörle Mücadele Kanunu' artık değişmelidir. Bu konuda Meclis acil adım atabilir. Biz geçmiş yıllarda da çok somut öneriler sunduk, bugün de yüzlerce somut öneri sunabiliriz. Bu konuda komisyonlarımız ve partimiz iyi çalışma yürütüyor. Yeri ve zamanı geldiğinde; gündemler ve konular hakkında da bu önerilerimizi söylemeye devam etmeliyiz. Siyasetler, iktidarlar ve konjonktürel gündemler gelip geçicidir. Çok gördük. Kalıcı olan halklardır, halkların iradesidir, onurlu barış mücadelesidir. Kalıcı onurlu barışa emek harcayanlardır. 

Türkiye yol ayırımında

Şimdi bu sistemi hep birlikte inşa edelim, diyoruz. Biz buna hazır olduğumuzu bir kez daha sizin huzurlarınızda tekrar etmek istiyoruz. Niye acele etmeliyiz? Niye biz de iktidar gibi rahat değiliz? Niye kaygılıyız? Bu soruların cevabını size söyleyeyim; çünkü Türkiye'de yaşayan halklar, emekçiler, ezilenler bu süreci 100 yıl daha ıskalamasın. Barış olsun. İnsanlar 100 yıl daha sorunlarından dolayı kavga etmesin. Devlet, enerjisini ve ekonomisini insanların demokratik taleplerini bastırma için kullanmasın. Türkiye bir yol ayrımındadır. Onun için acele ediyoruz. Biz istiyoruz ki Türkiye tercihini barıştan, demokrasiden, özgürlüklerden yana yapsın. Onun için kaygılıyız. Onun için acele ediyoruz." ANKARA

 

* * *

Erdoğan ile görüşme

DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, İmralı Heyeti'nin Erdoğan ile bu hafta içerisinde görüşeceğini söyledi. 

Bakırhan, partisinin haftalık grup toplantısı sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı. Gazetecilerin, “Erdoğan ile görüşme ne zaman olacak?” sorusuna yanıt veren Bakırhan, “Sanırım bu hafta içerisinde heyetimiz Sayın Cumhurbaşkanı ile görüşecek. Olumlu, iyi olur. Türkiye’de iyi ve güzel şeylere vesile olur. Hafta içinde olmasını bekliyoruz, umuyoruz” dedi. Bakırhan, bu görüşmenin nerede, nasıl ve ne zaman olacağına dair kendileri ile bir bilgi paylaşılmadığını, AKP Sözcüsü Ömer Çelik’in sözlerinden yola çıkarak bu yorumu yaptıklarını ifade etti. Bakırhan, “Henüz bir temas olmadı, biz de olmasını bekliyoruz” dedi.

 

* * *

Avukatlardan İmralı başvurusu

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi'nde ağır tecrit koşulları altında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın avukatları yeni bir başvuru yaptı. Asrın Hukuk Bürosu avukatları, Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı ve İmralı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğüne başvuruda bulundu. Avukatlar, ayrıca İmralı'daki diğer müvekkilleri Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş için de başvurdu. Avukatların görüşme başvurularının çoğuna yanıt verilmiyor. Bursa İnfaz Hakimliği tarafından verilen yanıtlarda ise "disiplin cezaları" gerekçe gösterilerek avukat görüşleri 6 aylık periyotlarla yasaklanıyor.  BURSA

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.