Fransa yeni başbakanını arıyor

Dünya Haberleri —

Emmanuel Macron

Emmanuel Macron

  • Barnier hükümetinin istifasını sunmasının ardından ulusa seslenen Emmanuel Macron, grev ve gösterilerin gölgesinde yeni başbakanı atamak için görüşmeler yapıyor. Sendikalar 10, 11 ve 12 Aralık’ta ilk toplu grevlere başlıyor.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, hükümetin istifasını kabul ettikten sonra ulusa seslenerek yeni başbakan ataması için çalışmaya başladıklarını söyledi. Elysee Sarayı'nda Macron’un yeni başbakan atamak için hızlı hareket ettiği söyleniyor. Ancak durum, üç ay önceye göre çok daha karmaşık. Uzun istişare ve manevra yapmak artık mümkün değil. Macron’un yeni başbakanı belirlemek için ilk görüşmeleri Cuma günü, kendi partisi ve merkez sağ ile gerçekleştirecek. Cumhurbaşkanının bu tavrı, solu görmezden gelme yaklaşımının süreceğine işaret ediyor. 

Birçok resmi daire greve gitmiş durumda. Uçuşlar kısmen durduruldu, büyük şehirlerde toplu taşıma hizmetleri aksadı, başkentte ve birçok şehirde gösteriler düzenlendi. Sendikaların 10, 11 ve 12 Aralık’ta daha geniş bir harekete hazırlanmaları, yaşananların sadece ilk yağmur olduğunu gösteriyor ve bu, Başkan Macron üzerindeki baskıyı artırıyor.

Emmanuel Macron, yeni bir hükümet kurmak için Cuma gününden başlayarak sol ve sağ partilerin liderleriyle bir araya gelecek. Fransız lider, ezber bozmadan, ilk olarak partisi Rönesans'ın liderliğindeki Cumhuriyet İçin Hep Birlikte İttifakı'nda yer alan Ufuklar ve Demokratik Hareket gibi merkezci siyasi partilerin temsilcileriyle bir araya gelmesi bekleniyor.

LFI’yi yine dışladı

Günün ilerleyen saatlerinde, Birinci Sekreter Olivier Faure'nin de aralarında bulunduğu Sosyalist Parti üyeleriyle ve ardından Cumhuriyetçiler (LR) partisinden isimlerle bir araya gelecek. Cumhurbaşkanı Macron, son seçimin galibi olsa da parlamentoda çoğunluğu sağlayamayan Yeni Halk Cephesi'nin öncü partisi Boyun Eğmeyen Fransa’yı (LFI) yine denklem dışı bırakmaya çalışıyor. Görüşmelere LFI temsilcisi davet edilmedi.
LFI lideri Jean-Luc Mélenchon da Macron'a yüklendi ve Ulusal Meclis'i feshedip haziran ayında erken seçim çağrısında bulunarak, ülkeyi çoğunluktan yoksun bırakmasına dikkat çekti.
"Fransa çok özel bir ülkedir. Sadece mecbur kaldığında değişir" diyen Mélenchon, birinci gelen ancak yine de çoğunluğu elde edemeyen sol partilerden oluşan geniş bir koalisyona atıfta bulunarak, "(Yasama seçimlerinden) açık farkla birinci çıkan bir grup vardı: Yeni Halk Cephesi" dedi.

Kamu çalışanları grevde
Fransa genelinde on binlerce protestocu, zorlu çalışma koşulları ve kamu hizmetlerinde bütçe kesintileri nedeniyle düzenlenen grevin bir parçası olarak bir araya geldi.
Grev, Fransız milletvekillerinin hükümetin sosyal güvenlik bütçesini oylama yapılmaksızın parlamentodan geçirmesine tepki olarak, güvensizlik önergesini onaylamasından bir gün sonra gerçekleşti. Fransız yetkililer ve sendikaların tahminlerine göre perşembe günü ülke genelinde 130.000 ila 200.000 arasında protestocu gösteri düzenledi.

Bu sosyal bir felakettir

CGT işçi sendikası genel sekreteri Sophie Binet, eylem sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, meselenin bir "kadro" meselesi olmadığını, daha ziyade ekonomik ve sosyal politikaları içerdiğini söyledi. "Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un arz yanlı politikasının bizi bir duvara doğru sürüklediğini görüyoruz. Bu ekonomik ve sosyal bir felakettir" dedi.

Protestocuların çoğu, yeni bütçe kapsamında binlerce kişinin işten çıkarılması riskiyle karşı karşıya olan eğitim sektöründendi. 38 yaşında bir öğretmen olan Marlene Gracia, sıradan çalışanlara yüklenen sorumluluğu eleştirdi. Gracia, "(Fransa'nın) kamu borcu devlet memurları tarafından yaratılmadı. Büyük çok milyarder şirketler var ve belki de daha fazlasını paylaşmalılar. Çabanın her zaman aşağıdan gelmesi normal değil" dedi. PARİS

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.