Geri Gönderme Merkezlerinde tecavüz
Kadın Haberleri —

Harran Geri Gönderme Merkezi
- Harran ve Urfa Geri Gönderme Merkezlerinde çalışan Ömer ve S.K. adlı yetkililer mülteci kadınlara tecavüzü dayatıyor. K.E.: S.K. ve Ömer’in taciz ve tecavüzüne maruz kalan kadınların evrakları hızlandırılıyordu. Ben reddettiğim için 1 yıl Harran’da tutuldum, süre dolunca çıktım. S.K., hala beni taciz ediyor.
- E.N.: Geçici kimlik belgesi için 20 Ocak’ta Urfa Geri Gönderme Merkezi’ne gittim, S.K.’ya yönlendirdiler. S.K. bana, ‘Eğer bir geceyi benimle geçirirsen kimlik belgeni çıkarırım’ dedi. Reddedince ‘O zaman kimliği çok beklersin’ dedi.
Türkiye’de mültecilerin yaşadığı sorunlar derinleşirken, iktidarın yürüttüğü milliyetçi, dinci, tekçi ve ırkçı politikalar mültecilerin maruz kaldığı hak ihlallerini arttırıyor. İçişleri Bakanlığı’na bağlı Göç İdaresi Başkanlığı tarafından yönetilen Geri Gönderme Merkezleri ve Geçici Barınma Merkezlerinde yaşanan sorunlar, yetkililer tarafından örtbas edilmeye çalışılırken, bu merkezlerde yaşamaya mahkum edilen kadınlar taciz, tecavüz ve işkenceye maruz kalabiliyor.
Harran Geçici Barınma Merkezi ve Urfa Geri Gönderme Merkezi’nde kalan kadınlar da aynı suçlara maruz bırakılıyor, üstelik oradan ayrılmak istediklerinde evraklarının taciz karşılığında tamamlanması dayatılıyor.
Ömer ve S.K.’yı kim koruyor?
Jinnews’in haberine göre, Harran Geçici Barınma Merkezi’nde görev yapan ve soyadı öğrenilemeyen Ömer isimli müdür yardımcısının, kadınları sürekli taciz ettiği ve bazı kadınlara tecavüz ettiği iddia ediliyor. Benzer şekilde, S.K. isimli başka bir müdür yardımcısının da “evraklarını tamamlarım” vaadiyle kadınları taciz ettiği ve tecavüze zorladığı öne sürülüyor.
Ayrıca ajansın ulaştığı bazı görüntülerde, Ömer isimli kişinin konteynerde bir kadına tecavüz ettiği iddia edildi. Aynı şahsın olayın ortaya çıkmasının ardından görevden uzaklaştırıldığı edinilen bilgiler arasında. Ancak işten atıldığına dair kesin bir bilgi bulunmuyor.
S.K. ise tüm iddialara rağmen rütbesi yükseltilerek Urfa Geri Gönderme Merkezi’ne müdür yardımcısı olarak atandı. Ancak S.K.’nın burada da kadınları taciz ettiği ve tecavüze zorladığı öne sürülüyor. Urfa Geri Gönderme Merkezi, iddialara dair soruları, “Bu konuda size bilgi veremeyiz” diyerek yanıtlamadı. Dahası suçlara dair herhangi bir hukuki şikâyet ya da girişimin olup olmadığı bilinmiyor.
4 kez sürgün edildi
Annesi, kardeşleri ve çocuğuyla birlikte İzmir’de yaşayan K.E., yaşadıklarını şöyle anlattı: “Evrakların eksik olması nedeniyle bizi Kilis Geri Gönderme Merkezi’ne götürdüler. Beni, kız kardeşlerimi ve çocuğumu bıraktılar ancak annemi ‘örgüt üyesi olduğu’ iddiasıyla bırakmadılar. Ben de bu nedenle annemin yanında kaldım, kardeşlerim ve çocuğum Geri Gönderme Merkezi’nden çıktı. Daha sonra bizi Adana Geri Gönderme Merkezi’ne gönderdiler. Orada da bize, ‘Eğer benimle bir gece yatarsan evraklarını tamamlarım’ dediler. Reddettiğim için evraklarımız bir türlü tamamlanmadı. Güvenlik gerekçesiyle bizi Belkis’te (Nizip) bulunan Geri Gönderme Merkezi’ne gönderdiler. Orada bir yangın çıktığı için bizi Harran Geri Gönderme Merkezi’ne getirdiler.”
Tecavüzü reddetti, bir yıl rehin alındı
Harran Geçici Barınma Merkezi’ne getirildikten sonra tacizin daha da arttığını söyleyen K.E., şunları ekledi: “Soyadını bilmediğim Ömer, orada bulunan bütün kadınları taciz ediyordu. Bana da evraklarımı tamamlaması karşılığında tekliflerde bulundu. Aynı şekilde S.K. de benzer tekliflerde bulunuyordu. S.K. ve Ömer’in taciz ve tecavüzüne maruz kalan kadınların evrakları hızlandırılıyordu ve merkezin dışına çıkabiliyordu. Biz kabul etmediğimiz için yaklaşık 1 yıl boyunca orada tutulduk. Ancak 1 yılın ardından Harran Geçici Barınma Merkezi’nden çıkabildik. Sürekli zorla Suriye’ye gönderilmeye çalışılıyorduk.”
Harran Geçici Barınma Merkezi’nin cezaevinden farksız olduğunu dile getiren K.E., “Yemekten içeceğe, baskıdan tacize kadar zindandan daha kötü koşullarda yaşıyorduk. Ömer’in görüntüleri birileri tarafından yayınlanınca görevden alındı. Ancak S.K.’ya hiçbir şey olmadı. S.K. hala beni ve diğer kadınları taciz etmeye devam ediyor” dedi.
Ölüme terk ediliyorlar
2024 yılının Aralık ayında bir mültecinin rahatsızlandığını belirten K.E., “Rahatsızlanan mülteci doktora götürülmedi ve doktor geç geldiği için hayatını kaybetti. Geçici Barınma Merkezi’nde kalan mülteciler, cenazeyi birkaç saat boyunca teslim etmeyerek tepkilerini gösterdi. Hastalar hastaneye götürülmüyor, kadınlar taciz ediliyor, gençler işkenceye uğruyor. Ama kimse bir şey yapmıyor. Hiçbir önlem alınmıyor” diye konuştu.
Hesap soran yok
Üç yıl boyunca Geri Gönderme Merkezi’nde kalan E.N. ise şunları ekledi: “Geçici kimlik belgesi çıkarılması için 20 Ocak’ta Urfa Geri Gönderme Merkezi’ne gittim. Beni S.K.’nın yanına yönlendirdiler. Ancak S.K. bana, ‘Eğer bir geceyi benimle geçirirsen kimlik belgeni çıkarırım’ dedi. Böyle bir şeyin mümkün olmadığını söylediğimde, ‘O zaman kimliği çok beklersin’ dedi. Onların taciz ve tecavüzünü kabul ettiğinizde evraklar hemen tamamlanıyor.” RIHA