İsyan Eden Kadınlar

Kadın Haberleri —

Sergi

Sergi

  • ‘İsyan Eden Kadınlar! Birleşik Krallık'ta Sanat ve Aktivizm 1970-1990’ sergisi, feminist hareketlerin hikayesini anlatıyor ve politik eser üreten kadınları bir araya getiriyor. Sanat, siyaset, toplumsal cinsiyet rollerin inşası ve kadın hakları mücadelesi düşünüldüğünde, 100’den fazla eserin yer aldığı bu sergi kadınların ne kadar ilerlediğini ortaya koyuyor.

Birleşik Krallık'ta 1970’lerin başında, kadınlar çok az hakka sahipti ve ikinci sınıf yurttaşlar olarak görülüyordu. Mülk sahibi olmadan tutalım eşit ücret, annelik hakkı ve cinsiyet ayırımcılığına karşı korumasızlardı. Hele ki azınlık veya işçi sınıfından olsalar maruz kaldıkları haksızlıklar iki katına çıkıyordu. Böylesi bir oramda sanat galerilerinde ve kültür kurumlarında kadınları görmek çok azdı.

İsyan Eden Kadınlar! Birleşik Krallık'ta Sanat ve Aktivizm 1970-1990 sergisi (Women in Revolt! Art and Activism in the UK 1970–1990), tam da bu arka plana karşı kadın sanatının yirmi yılını inceliyor. Bunu yaparken de aktivizm, eylemler ve kadına yüklenen toplumsal rollere duyulan öfkeye odaklanıyor.

The Conversation'dan Julie Howden'in haberine göre, şu anda Edinburgh’taki National Galleries of Scotland'da bulunan ‘Tate Britain’ sergisi, 1970 Ulusal Kadın Kurtuluş Konferansı'nı başlangıç noktası olarak alıyor. Ve feministleri ortak bir siyasi çerçevede buluşturmak için tasarlandı. Sergi, 1970 ve 1980'lerdeki feminist hareketlerin hikâyesini anlatmak üzere, kendi hayatları hakkında politik sanat eserleri üreten cesur kadınları bir araya getiriyor. Kadın sanatçıları, yazarları ve akademisyenleri, sanat dünyasını sorumluluk sahibi ve kapsayıcı bir hale getirmeye çağıran bu feminist hareket; kadın sanatçıların görünürlüğü, eşit fırsat ve ücret talep ediyordu.

Kronolojik olarak hazırlanan İsyan Eden Kadınlar sergisi, 1970 ve 1980'lerde kadınların yaptığı sanatın sosyal ve politik arka planını inceliyor. O dönemde sanat ve toplumdaki statükoya meydan okuyan farklı sesleri yansıtan 100'den fazla sanatçının eserlerini sergileniyor. Sergide film, fotoğraf, resim, çizim, tekstil, baskı resim ve heykelin yanı sıra, önemli sosyal ve siyasi çalkantıların yaşandığı bir dönemde üretilmiş enstalasyon çalışmaları da yer alıyor.

Örneğin; anne ve işçi olmanın getirdiği baskılar Who's Holding The Baby (1978-1980) enstalasyonunda ele alınıyor. Fotoğrafçı Hackney Flashers'ın baskı serisi, çocuk bakımı için devlet desteğinin olmamasının yol açtığı sorunları ortaya çıkarıyor.

Asya ve Afrika Kökenli Kadınlar Örgütü'nün kurucu üyesi Stella Dadzie'nin suluboya çalışması Motherland (1984), canlı renkler giyinmiş yabancılaşmış göçmen bir kadını tasvir ediyor. Bu çalışma ayrıca 1985 Martin Luther King Edebiyat Ödülü'nü kazanan ‘Heart of the Race: Black Women's Lives in Britain’ adlı kitabı kapağı olarak kullanıldı. Başka bir yerde, analog video, kadın grupları arasındaki geniş kapsamlı ağları belgeleyen fotoğraflar, broşürler, dergiler ve fanzinlerle dolu vitrinlerin arasına yerleştirilmiş.

Değişen zaman, değişen sanat

Margaret Harrison, Kay Hunt ve Mary Kelly (1973-75) tarafından hazırlanan ‘Kadın ve İş’ enstalasyonu, endüstrideki iş bölümünü belgeliyor. Kadınların Eşit Ücret Yasası deneyimlerine ilişkin fotoğraf ve ses kayıtlarını kapsıyor. Ve bu konu hala çözüme kavuşturulmayı bekliyor.

Kadın sanatçıların galerilerde, akademide, mühendislikte ve bilimde yerlerini alması elde edilen büyük kazanımlardı. Ancak ırk, sınıf, cinsiyet, cinsellik, yaş ve yetenek gibi özellikler üst üste binerek baskıyı veya dezavantajı yoğunlaştırabilir.

Gina Birch'ün galeri duvarına yansıtılan Super 8 filminden (3 Minute Scream, 1977) gelen çığlık, meydan okumaya dair işitsel ifadedir. O çığlık, kadının hissettiği ortak öfke ve hayal kırıklığı duygusunu dile getiriyor.

Helen Chadwick'in kadının bedensel ve evsel alanını baskı mekânları olarak sunan In the Kitchen (1977) fotoğraf serisi de Yaratma Eylemleri'nin bir parçasıdır. Sanat ve Annelik Üzerine Küratörlüğünü Hetti Judah'ın üstlendiği bu sergi, sanat tarihinde ve günümüzde anneliğin temsilini inceliyor.

Son olarak; İsyan Eden Kadınlar’da özel alan, günlük hayat ve kadın mücadelesinin sanatı politiktir. Sanat-siyaset, kadın protestolarının tarihi, toplumsal cinsiyet rollerin inşası, kadınların demokratik hak ve özgürlük için verdiği mücadele üzerine düşünüldüğünde bu sergi hem kadınların ne kadar ilerlediğini hem de ne kadar az şeyin değiştiğini ortaya koyuyor.

HABER MERKEZİ

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.