Kürt tarafı her şeyi yaptı

Saadet Öklü
- Kürdistan Özgürlük Mücadelesinde iki çocuğunu yitiren, birinin cenazesinialamayan, ötekini kefenlemesi bile izin verilmeyen Saadet Öklü, Kürt Halk Önderi'nin çağrısını desteklediklerini belirterek, “Kürt tarafı olarak üzerimize düşen her şeyi yaptık. Artık adım sırası devlettedir” dedi.
Saadet Öklü, 90’lı yıllarda Şirnex’in Silopîya (Silopi) ilçesinden Wan’a göç etmek zorunda kaldı. Şirnex’ın Besta bölgesinde 8 Nisan 2021'de çıkan çatışmada oğlu Vedat Öklü’yü (Tolhildan Zêwkî) yitiren Saadet Öklü, “Polisler, oğlumu kefenlememe izin vermediler. Ceset torbasıyla oğlumu gömdüler” dedi. 16 Haziran 2024'te Federe Kürdistan'da çıkan bir çatışmada kızı Dilan Öklü’yü (Arîn Tolhildan) de yitiren Saadet Öklü, kızının cenazesini halen alamadığını söyledi.
Vedat'ın gerillaya katılışı
Evlerinin 2012-2013 yıllarında polislerce basıldığını ve kafalarına silah dayatıldığını belirten Saadet Öklü, MA'ya şunları paylaştı: “İçeride PKK’li var, diye evimiz basıldı. Çocuklarıma saldırdılar ve bize işkence ettiler. O baskından sonra oğlum Vedat PKK’ye katıldı. Vedat orada ‘Kürt olduğumuz için bu işkence ve bu baskı var’ dedi. O gün Vedat’ın yüreğinde bir kin oluştu ve sonrasında da gitti. O dönem DAİŞ Kobanê’ye saldırıyordu ve hepimizin yüreği orada atıyordu. Vedat, 2013'te gittikten bir yol sonra Dilan da katılım yaptı. Kobanê savaşından etkilenerek gitti. İki çocuğum da Kürtler üzerinde uygulanan baskı ve inkardan dolayı gitti. Bu zulüm karşısında daha fazla dayanamadıkları içindi.”
Barış sağlansaydı yaşarlardı
Vedat Öklü’nün Kobanê’de de savaştığını kaydeden Saadet Öklü, savaş sürecinde oğlunu ilk kez televizyonda gördüğünü, DAİŞ’e karşı Şengal'de savaştığını hatırlatan Saadet Öklü, “Oğlum 2021'de, kızım ise 2024'te şehit oldu. Eğer bir barış sağlansaydı, Kürtlerin özgürlüğü ve hakları verilseydi çocuklarımız yaşamlarını yitirmezdi. Yıllardır barış ve özgürlük çığlıkları atıyoruz. Barış elini uzattık ama tutan olmadı” dedi.
Her halk gibi haklarımız var
Yıllardır verilen mücadeleden Kürt halkının başarılı çıktığını söyleyen Saadet Öklü, şöyle devam etti: “Yıllarıdır savaşa karşı barışı, katliamlara karşı yaşamı savunmak için alanlarda açıklamalar ve yürüyüşler yaptık. Çocuklarımızın cenazeleri kutular içinde kargolara verilerek bizlere teslim edildi. Bunlara rağmen barış ve özgürlük diyoruz. Oğlumu ceset torbasında defnettim, çıkarmama bile izin vermediler. Oğlumu kefenlememe bile izin vermediler. Bizler de her halk gibi haklarımızı istiyoruz. Kürtlere dönük 100 yıldır bir zulüm politikası yürütülüyor. PKK bu yüzden kuruldu. Çocuklarımız bu zulümden sonra PKK’ye katıldı. Kürtler soykırımdan geçilirken, silahlı mücadele yoktu. Biz terörist değiliz. Bizi öldürüyorlar, çocuklarımızı tutukluyorlar, kayyumlar atanıyor ve terörist biz oluyoruz. Bizler sadece haklarımızı istiyoruz.”
Neden hala bombalıyorlar?
Devlet Bahçeli’nin “tecrit kaldırılsın ve umut hakkı uygulansın” açıklamasını hatırlatan Saadet Öklü, şunları ekledi: “Bahçeli’nin açıklamasından sonra umutlandık ve ‘devlet artık bir adım attı’ dedik. İktidar nezdinde henüz hiçbir adım atılmamış. Neden hala bu saldırılar var, neden çocuklarımız hala bombalanıyor? Abdullah Öcalan’ın çağrısının barış getireceğine inanıyoruz. Bu da tecridin kalkması ve fiziki özgürlüğünün sağlanmasıyla olur. Kürtlerin hakları verilirse zaten silahlı mücadeleye gerek kalmaz. Kürt tarafı olarak üzerimize düşen her şeyi yaptık. Sıra devlette ve artık adım atması gerekiyor.” WAN