Bu kez Bavê Teyar için
Kültür/Sanat Haberleri —

Şehit Yekta Herekol 7. Tiyatro Festivali
- Bu yıl Şehit Yekta Herekol 7. Tiyatro Festivali Tişrîn’de şehit düşen Bavê Teyar anısına yapılıyor. Tiyatro Komünü üyesi Ekin Ronî, “Festival Reqa, Süveyda, Kerkük, Urmiye’den gelen tiyatrocuları buluşturdu” dedi.
REWŞAN DENİZ
Mezopotamya Demokratik Kültür ve Sanat Hareketi (TEV-ÇAND) ve Tiyatro Komünü tarafından düzenlenen Şehit Yekta Herekol 7. Tiyatro Festivali “Gerçek yurttaşlık cesur sanatçıdır” sloganıyla 27 Mart’ta başladı. Ramazan ve Ekîto bayram tatilleri nedeniyle 5 Nisan’a kadar ara verilen festival farklı kentlerden gelen tiyatro gruplarının katılımıyla devam ediyor. Rojava’da şehit düşen tiyatroculara adan festival bu yıl Tişrîn’de 18 Ocak’ta Türk devletinin saldırısında şehit düşen Bavê Teyar’a (Cuma Xelîl’e) adandı. Qamişlo’daki Kültür ve Sanat Merkezi’nde devam eden festivale Suriye'nin Süveyde ve Halep, Başûrê Kürdistan'ın Kerkük, Rojhilatê Kürdistan'ın Urmiye ve Kuzey ve Doğu Suriye'nin Qamişlo ve Reqa kentlerinden 12 grup katılıyor.
Farklı şehirlerden gruplar
Festival kapsamında şimdiye kadar farklı şehirlerden gelen tiyatro grupları çeşitli oyunlar sahneledi. Her gün iki oyun sahneleniyor. Sahnelenen oyunlardan bazıları şunlar:
* Mûzîka Sor: Silêmanî'den gelen "Hevalên Gezîze" tiyatro grubu tarafından sahnelenen bu oyun, kadınların hayatta karşılaştıkları engellere odaklanmaktadır.
* Parenoya: Qamişlo Şehit Osman tiyatro ekibi tarafından sahnelenen bu oyun, bireylerin özellikle gençlerin karşılaştığı toplumsal baskıları ele alıyor.
* Îcar: Süveydalı Kültür Grubu tarafından sahnelenen bu oyun, savaşın ve bölgedeki çatışmaların yol açtığı kayıplar çerçevesinde bir annenin dramını anlatıyor.
* Bê Belge: Koma Renîm tarafından sahnelenen bu oyun, Kürt halkının tarihi topraklarında maruz kaldığı baskıları ve kimlik mücadelesini konu alıyor.
* Ez û Tu 9 Meh: Kerkük'ten gelen Koma Siyê tarafından sahnelenen bu pandomim oyunu, dil ve konuşmaya gerek kalmadan duyguların ve düşüncelerin seyirciye aktarılmasını hedefliyor.
Festivalin son günü olan 11 Nisan’da ise dereceye giren gruplar açıklanacak.
Şehit Yekta anısına
TEV-ÇAND yönetiminde yer alan Tiyatro Komini üyesi Ekin Ronî, festivalin şehit tiyatrocu Yekta Herekol (Erdoğan Kahraman) anısına düzenlenmeye başladığını belirterek, ilk festivalin 2015 yılında organize edildiğini hatırlattı. Savaş koşullarına ve zorluklarına rağmen festivali organize etmeye devam ettiklerini vurgulayan Ronî, festivalin bu yıl sadece tiyatral bir gösterim alanı olmadığını, aynı zamanda monodrama alanında da özel bir bölüm açılarak tematik bir derinlik kazandığını belirtti. İlk etapta Cizre Kantonu’nda sonbaharda ayrı bir monodrama festivali planladıklarını ifade eden Ronî, "Şehit Yekta Herekol Festivali iki yılda bir yapılıyor. Diğer yıllar da kantonlar kendi yerel festivallerini düzenliyor. Biz de bu yıl Cizre’de bir monodrama festivali yapmak istedik çünkü çok sayıda tek kişilik oyun başvurusu almıştık" dedi.
Kültür merkezi barınma merkezi oldu
Ancak Suriye’de rejimin çöküşü ve HTŞ’nin ilerleyişiyle birlikte bölgede yoğun saldırılar yaşandı. Şehba’ya yönelik saldırılar nedeniyle yaklaşık 120 bin kişi zorunlu göçe maruz kaldı. Ronî, bu süreçte tüm sanatsal çalışmaları durdurarak halkın yardımına koştuklarını belirtti: “Kültür merkezlerimizi geçici barınma merkezlerine dönüştürdük. Çocukların yaşadığı travmaları atlatması için gönüllü tiyatrocularla özel çalışmalar yaptık. Bir ay boyunca sahneler sessiz kaldı ama sahada halkla iç içe olundu.”
Reqa, Süveyda, Kerkük, Urmiye…
Şartların biraz düzelmesiyle birlikte festival hazırlıkları yeniden başladığını belirten Ronî, “Başvurusu alınan 14 oyundan 8’i hazırlanabildi; bunların içinden 5’i ise seçici komisyon tarafından nitelik açısından festivale dahil edildi. Bu oyunlar için özel bir monodrama yarışması bölümü oluşturuldu. Toplamda 12 oyunun sergileneceği festivalde, Kerkük, Süleymaniye, Urmiye, Reqa, Süveyda gibi çok sayıda kentten katılım sağlandı” dedi.
Kültürel direnişin şahnesi: Qamişlo
Qamişlo’da bulunan eski bir kültür merkezi, rejim döneminde asimilasyon politikalarına hizmet ederken şimdi devrimci tiyatro gruplarının sahnesine dönüştü. Ekin Ronî, “Yıllarca kullanılmayan, adeta harabeye dönmüş bu merkez, kolektif bir çabayla yeniden ayağa kaldırıldı. Açılışını ise Şano Çiya grubunun oyunu yaptı. Bu çok sembolik bir andı” dedi.
Ronî, festivalin yalnızca Rojava’yla sınırlı kalmadığını, Kürdistan’ın dört parçasından katılımın sağlandığını belirterek şunları söyledi: “Urmiye’den, Rojhilat’tan, Kerkük’ten, Süleymaniye’den gelen tiyatrocular burada buluştu. Kuzeyli gruplar, akademi öğretmenleri, Derik’teki karma sanat akademisi ve Hesekê’deki özgün akademi çalışmalara dahil oldu.”
Bu çok dilli, çok kimlikli
Festival aynı zamanda Arap toplulukların da katılımına sahne oldu. Reqa ve Süveyda’dan gelen gruplar Arapça oyunlarla sahneye çıktı. Bu çok dilli ve çok kimlikli yapı, festivalin Rojava’daki birlikte yaşam pratiğini ve kültürel çeşitliliği yansıtması açısından önem taşıyor.
Şehitlerin izinde tiyatro
Festival sürecinde misafir sanatçılar, Delil Saruxan Şehitliği’ni ziyaret etti. Şehit tiyatrocuların mezarlarına karanfiller bırakıldı, mumlar yakıldı. Ronî, “Başûr ve Rojhilat’tan gelen tiyatrocular çok etkilendiler. Rojava’da devrimin nasıl toplumsallaştığını ilk kez bu kadar yakından gördüler” dedi.
Gelecek inşa ediliyor
Festival sadece gösterimlerle sınırlı değil. Her iki oyun arasında tiyatrocular arasında seminerler düzenleniyor. Kadınlar, çocuklar ve tiyatro kurumlarının geleceği üzerine tartışmalar yürütülüyor.
TEV-ÇAND, bu yıl ayrıca müzik, çocuk, sinema ve govend festivalleriyle kültürel mücadeleyi daha ileri taşımayı hedefliyor.
Ronî sözlerini şöyle tamamladı: “Her savaş bir ideolojik savaştır. Kültür-sanat bu savaşın en derin alanıdır. Tiyatro, devrimlerin kalıcılığını sağlar. Bu festivalle biz yeni bir süreci başlattık. 2025 yılı Kürt tiyatrosu açısından büyük bir başlangıç yılıdır.”