Newroz: Cevap veren olacak mı?
Forum Haberleri —

Newroz 2025
- Newroz, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda Kürt halkının mevcut siyasi parçalanma ve partizan çekişmelere karşı bir reddedişi olarak ortaya çıktı. Artık Kürt birliği, sadece bir slogan değil, halkın ısrarla talep ettiği bir hedef haline gelmiştir ve bu, göz ardı edilemez bir gerçekliktir.
YUNUS BEHRAM
Kürt halkı bu yıl Newroz’u benzeri görülmemiş bir kitlesel coşkuyla kutladı. Erbil, Süleymaniye ve Dohuk’taki Kürdistan meydanları, tıpkı Kuzey Kürdistan’daki Diyarbakır (Amed) gibi şehirlerde, aynı şekilde Mahabad, Urmiye, Serdeşt ve Kamışlo’daki Batı Kürdistan şehirlerinde, hatta Avrupa sokaklarında milyonlarca kutlayıcı, birlik ve özgürlük sloganları atarak, Newroz ateşini ulusal dirilişin simgesi olarak yaktı.
Ancak bugünün sorusu şu: Newroz’dan sonra ne olacak? Kürt siyasetçileri, halkın meydanlarda verdiği mesajı alacak mı? Yoksa eski kavgalarına ve çatışmalarına devam edip, hiçbir şey olmamış gibi mi davranacaklar?
Bu yılki Newroz, sadece geleneksel bir kutlama değil, aynı zamanda Kürt halkının beklentilerine yönelik gayri resmi bir halk oylamasıydı. Katılımın büyüklüğü ve halkın gösterdiği tepki, Kürt halkının, tüm bölgelerde ve diaspora da dahil olmak üzere, ulusal birliği sağlama ve siyasi, askeri ve diplomatik alanda ilerlemeyi engelleyen partizan ayrımları aşma konusundaki kararlılığını ve bilincini ortaya koydu. Bu, halkın siyasi farkındalığının bir an’ıydı ve aynı zamanda çocuklarının ve kahramanlarının uluslararası terörist örgütlere karşı verdiği büyük mücadelede kazandıkları zaferlerin bir ürünüdür.
Kürt halkı açık bir mesaj gönderdi: "Kürt birliğini istiyoruz ve beklentilerimize uygun bir liderlik istiyoruz, buna engel olan bir liderlik değil." Bölgesel gelişmeler, Kürt siyasetçilerine tarihsel bir sorumluluk yüklüyor; dar parti çıkarlarını aşmaları ve Kürdistan için daha güvenli ve istikrarlı bir gelecek sağlamak adına stratejik çözümler üretmeleri gerekiyor.
Herkes Newroz’u kutluyor, ama Şam!
Bu yıl dikkat çeken bir diğer şey de, büyük devletlerin, Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere, hatta Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye’nin bile Kürt halkına Newroz kutlamaları için tebrik göndermiş olmalarıydı. Hatta İsrail, her zaman Kürt meselesine jeopolitik çıkarlar doğrultusunda yaklaşmışken, bu özel günde ilgisini gösterdi.
Öte yandan, Şam yönetimi, Abu Muhammed el-Culani "Ahmet Şerif" liderliğindeki yönetim, sanki Newroz, her yıl kutlayan büyük bir Suriyeli kesimi ilgilendirmiyormuş gibi tebrik göndermedi. Halbuki, Güney Suriye’de, özellikle de Drus ve Kürt nüfusunun yaşadığı yerlerde, hatta Suriyeli sanatçıların kutlama yaptığı bölgelerde, Newroz coşkusu hâlâ devam ediyor. Bence, kendi halkının bayramlarını tanımayan bir lider, halkına başkanlık edemez. Halkını tanımayan, halkıyla etkileşimde bulunmayan bir devlet, zayıflık ve dağılma ile yüzleşmek zorunda kalacaktır.
Yeni Kürt denklemi: Birlik mi, dağılma mı?
Newroz 2637, sadece bir kutlama değil, aynı zamanda Kürt halkının mevcut siyasi parçalanma ve partizan çekişmelere karşı bir reddedişi olarak ortaya çıktı. Artık Kürt birliği, sadece bir slogan değil, halkın ısrarla talep ettiği bir hedef haline gelmiştir ve bu, göz ardı edilemez bir gerçekliktir. Aynı zamanda, Amed, Hewler, Süleymaniye ve Kamışlo arasında ortaya çıkan siyasi birliği ve fikir birliğini de yansıtmaktadır.
Şimdi top, Kürt liderlerinin sahasında. Eğer Newroz’un mesajına ciddi şekilde yaklaşmazlar ve dar çıkarlarına dayalı politikalara devam ederlerse, Kürt halkının güvenini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacaklardır. Halk, birden fazla kez, iradesini dayatabilecek güce sahip olduğunu kanıtlamıştır.
Newroz sonrası: Gerçek adımlar atılacak mı?
Kürt siyasetçileri, halklarının beklentilerine uygun olmak istiyorlarsa, Newroz sonrası ciddi adımlar atmalıdırlar. Bunların başlıcaları şunlardır:
Kürt güçleri arasında diyalogun canlandırılması. Parti içi anlaşmazlıkları aşmak ve farklı siyasi taraflar arasında ciddi iletişim kanalları açmak.
Birleşik bir diplomatik strateji oluşturmak. Kürt çıkarlarını savunacak şekilde bölgesel ve uluslararası güçlerle ilişkileri iyileştirmek, yararsız çelişkilerden kaçınmak.
Kürt güçleri arasında askeri koordinasyonun güçlendirilmesi. Herhangi bir siyasi hamle, Kürt halkının kazanımlarını savunacak birleşik bir askeri güçle desteklenmelidir.
Halkı karar alma süreçlerine dahil etmek. Karar verme süreçlerine gerçek anlamda halk katılımı sağlanmalı, ulusal konferanslar ya da halk oylamaları gibi yöntemler devreye sokulmalıdır.
Newroz: Tekrar edilmeyecek bir fırsat
Newroz 2637, Kürt siyasetçilerine içsel bir düzeni yeniden kurma ve ulusal çıkarlar doğrultusunda yeni bir siyasi model yaratma konusunda altın bir fırsat sundu. Ancak soru şudur: Newroz’dan ders alacaklar mı? Yoksa eski alışkanlıklarına geri dönüp, bir gün tarih dışı kaldıklarını mı fark edecekler?
Kürt halkı sözünü söyledi, şimdi ise liderlerin bunu duymaya ve üzerine düşünmeye ne kadar hazır olduklarını test etme zamanı.