PKK Kürt halkının iradesidir

PKK

PKK

  • PKK'nin 46 yıldır öncülük ettiği Kürdistan Özgürlük Mücadelesini zaferin eşiğine getirdiğini belirten PKK Yürütme Komitesi, imha ve tasfiye amaçlı her türlü saldırıya karşı ayakta durduğunu, çünkü Kürt halkının varlık ve özgürlük iradesi olduğunu vurguladı. 

PKK Yürütme Komitesi, 27 Kasım 1978’de kurulan PKK’nin 46. kuruluş yıl dönümünü vesilesiyle yazılı bir açıklama yaptı. PKK'nin geçen 46 yıl boyunca Kürdistan Özgürlük Mücadelesine öncülük ettiği ve yarattığı büyük kazanımlarla bu mücadeleyi zaferin eşiğine getirdiği belirtilen açıklamada, "Kürdistan özgürlük mücadelesini reformist-teslimiyetçi anlayışlardan ve milliyetçi, dinci, cinsiyetçi etkilerden kurtararak, kadın özgürlüğüne ve ekolojiye dayalı bir toplumsal özgürlükle birleştirip halkların demokratik birlik içinde kardeşçe yaşam çizgisine kavuşturarak, insanlığın özgür ve demokratik yaşamının öncü ve temel gücü yaptı. Kürt halkını, günümüz dünyasının özgürlük mücadelesi yürüten en etkili halkı düzeyine yükseltti" denildi. 

Kürt kadınları öncü oldu

Rêber Apo öncülüğünde PKK’nin yürüttüğü 46 yıllık Kürdistan Özgürlük Mücadelesinin, teorik ve pratik gelişimi içinde kendini bir Kadın Özgürlük Devrimi olarak somutlaştırdığı kaydedilen açıklamada, şunlar belirtildi: "Kölenin kölesi konumunda olan Kürt kadınlarını bilinçlendirip her bakımdan örgütlü kılarak, her düzeydeki özgürlük mücadelesinin öncüsü haline getirdi. Jineolojiyle bilinçlenip örgütlenen Kürt kadınları, her alanda yürütülen kadın özgürlük mücadelesine öncülük etmektedir."

Varlık ve özgürlük iradesidir

PKK mücadelesinin, imha ve tasfiye amaçlı her türlü saldırıya karşı çok yönlü bir direniş olarak yaşandığı; saldıranların ya yok olduğu ya da büyük zarar gördüğü vurgulanan açıklamada, "PKK’yi yok etme amacıyla kurulan onlarca hükümet yok olup tarihe karışırken, ayakta kalan ve gelişme sağlayan PKK olmuştur, çünkü Kürt halkının varlık ve özgürlük iradesidir. Kürt halkını yok etmek de mümkün değildir. Kürt halkı, meydanlarda 'PKK halktır, halk burada' diyerek bu gerçeği ortaya koymaktadır" denildi. 

Soykırımcı saldırılar sürüyor

PKK’nin 47. mücadele yılına girerken de PKK’yi imha ve tasfiye amaçlı faşist, sömürgeci ve soykırımcı saldırıların çok yönlü olarak devam ettiğine işaret edilen açıklamada, şunlar belirtildi: "Hareketimiz, halkımız ve dostlarımız da bu saldırılara karşı Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü ve Kürt sorununun çözümünü hedefleyen Küresel Özgürlük Hamlesi temelinde her alanda direnmektedir. Özgürlük Hamlesi ikinci yılına girmiştir ve birinci yılın sonunda AKP-MHP faşist yönetimini, Önder Apo ile görüşme yaptırma ve sahte de olsa Kürt sorunu üzerine çeşitli tartışmalar geliştirme zorunda bırakmıştır.

Tartışmaların önünü kapatmadık

Türk siyasetinde 1 Ekim'den beri egemen Türk siyasetinde Rêbar Apo’ya ve Kürt sorununa ilişkin çeşitli tartışmalar yaşandığı hatırlatılan açıklamada, şunlar ifade edildi: "Hareket olarak bu tartışmaların önünü kapatmadığımız gibi, olumlu yönde derinleşmesi için teşvik edici de olduk. Kısa sürede açığa çıktı ki, Bahçeli-Erdoğan ikilisinin geliştirmeye çalıştığı yeni bir hile ve oyundur. Bu tür dengesiz söylemlerle gündem saptırılmak ve halkımızın ve dostlarımızın geliştirdiği hamlesel mücadele zayıflatılmak istenmektedir. Zira bu tür tartışmalara paralel geliştirilen belediyelere yeni kayyumlar atanması ve katliamcı saldırıların yapılması gerçeği açıkça göstermektedir. 

Somut bir şey yok

Halkımıza ve dostlarımıza burada belirteceğimiz şudur: Söz konusu tartışmalar kapsamında bize ulaşmış herhangi somut bir şey yoktur. Yapılan şey, basında ve kendi aralarındaki bir tartışmadır. Esas olarak da bizleri kandırmaya ve dikkatimizi dağıtmaya dönük bir oyundur. Dolayısıyla bu temelde söylenenlere inanmamak ve asla rehavete kapılıp da Önder Apo’nun fiziki özgürlük mücadelesini zayıflatmamak gerekir. Aslında böylesi hassas ve önemli konularda Özgürlük Hareketimizin yapacağı resmi açıklamalar dışında basında veya başka türlü gelişen söylemleri dikkate almamak gerekir. En doğrusu bu tür şeyleri görmemek ve duymamak, her şeyimizle Önder Apo’nun fiziki özgürlüğünü hedefleyen eylemler üzerinde yoğunlaşmaktır. 

Türk hükümetinin tek çaresi

Küresel Özgürlük Hamlesi, AKP-MHP faşist yönetimini ciddi biçimde zorlamış ve çöküş noktasına getirmiştir. (...) Türkiye için Önder Apo’nun çözüm gücüne başvurmaktan ve Kürt özgürlüğüne dayalı bir demokratikleşmeyi esas almaktan başka bir çare kalmamıştır. Zira ulus üstü küresel tekelci sermayenin saldırıları da TC statükoculuğunu çok ciddi biçimde tehdit eder hale gelmiştir. Artık faşist, sömürgeci ve soykırımcı zihniyet ve siyaseti sürdürmek mümkün değildir. Tek çare Kürt özgürlüğü temelindeki demokratikleşmedir.

Seferberlik düzeyinde mücadele

Dolayısıyla PKK’nin 47. mücadele yılına girerken, Önder Apo’nun fiziki özgürlüğüne ve Kürt sorununun özgürlük temelindeki çözümüne her zamankinden daha fazla yakınız. Bunun için hamlesel mücadeleyi seferberlik düzeyinde geliştirmek gerekir. Halkımız ve dostlarımız, herkes tüm imkânlarını bu mücadeleye seferber etmeli, tüm gündemini Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü için mücadeleyle doldurmalı, kendini bu mücadeleye kilitleyerek her türlü yaratıcı yol ve yöntemle mücadeleyi geliştirmelidir. Böyle topyekûn bir mücadelenin sonuç vereceği ve zafer kazanacağı kesindir.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.